Gökyüzünün koyu ışığı yüzüme çarparken yavaşça gözlerimi araladım. İçimde oluşan büyük bir esneme isteğiyle kollarımı iki yana açıp vücudumu gerdim. Yorganı üzerimden atıp yavaş adımlarla pencereye yöneldiğimde kar yağdığını gördüm. Yılın sonuna kadar kar yağacakmış gibi hissediyorum.
Hyunjin'in odasına baktığımda perdesinin kapalı olduğunu gördüm. Göz devirip banyoya ilerledim ve rutin işlerimi hallettim. Odama tekarar dönüp telefonumdan saate baktım. Öğlenin ikisi olmuştu bu zamana kadar uyumuş muydum cidden? Gruptan da bir sürü mesaj gelmişti bakma gereği duymadan telefonumu sehpaya geri bıraktım ve yatağıma atladım.
Bugün gün boyunca uyumayı planlıyordum kesinlikle yapacağım tek şey hiçbir şey olacak. Telefonumun çalma sesini duyduğumda zor da olsa sehpanın üzerindeki telefonuma ulaştım. Arayan kişi Seungmindi. Cevaplayıp telefonu kulağıma yaklaştırdım.
"Umarım beni düzgün bir sebep için rahatsız etmişsindir." Birkaç hışırtı sesinden sonra Seungmin'in süper enerjik sesi duyuldu. "Bu akşam bara gidiyoruz ya ne giyeceksin diyecektim ben hala karar veremedim de senden kopya çekerim büyük ihtimalle."
Bara mı gidecektik? Benim neden bundan haberim yoktu? "Ne barı oğlum ne giyinmesi?" Müzik sesi kaldıracak havamda değildim kesinlikle geç uyandığım için başım da deli gibi ağrıyordu. "Gruptaki mesajları okumadın mı? Bu akşam saat dokuzda şu önceki gittiğimiz bara gidiyoruz iki gün sonra okullar açılıyormuş eğlenelim dedik."
Bir de okul sorunu çıktı başımıza. Kar yağdı diye tatil yapıyorlar hala kar yağarken açıyorlar ne kadar saçma bir sistemdi bu. "Lucas'ı da çağırsam sorun olmaz değil mi? O kadar iyilik yaptı çağırmamız gerek."
Telefonun arkasından düşme sesi duyduğumda göz devirdim. Büyük ihtimalle kıyafet denerken aynadan kendini daha iyi görebilmek için yatağa çıktı sonra saçma sapan hareketler yaparken düştü.
"Çağır tabi canım." Yatakta doğrulup dolabımı açtım. "Tamam kapatıyorum işim var." Bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım ve kıyafet aramaya koyuldum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birkaç birbirine uygun parça bulduğumda yatağın üzerine fırlattım ve odadan çıktım. Aklıma Lucas'a haber vermek gelince numarasını tuşladım ve açmasını bekledim. Telefonu açtığında konuşmasına fırsat vermeden konuştum.
"Bu akşam dokuzda bara gidiyoruz sen de geliyorsun." Mutfakta kahvaltı yapan ablamı görünce yanına ilerledim. "Üzgünüm çok yoğunum gelebileceğimi sanmıyorum." Göz devirip masaya oturdum ve ablamın benim için yapmış olduğu kahveyi yudumladım.
"Lucas okullar açılıyor ve eğlenmek istiyoruz sen olmazsan olmaz." Lucas'ın adını söylediğim anda ablam yemeği bırakıp meraklı gözlerle bana baktı. Ne var anlamında kafamı salladığımda omuz silkti. Lucas'ın derin bir nefes aldığını duydum. "Tamamdır gelmeye çalışırım ama söz vermiyorum."
