Sally başını yana eğdi. 200 yıl önce sahip oldukları ve Mikaelson’ların aile yuvası olarak bilinen evde, gelmiş geçmiş en güçlü doğaüstü varlık olan Klaus Mikaelson bir tabutun içinde, kupkuru vaziyette yatıyordu. O kadar güçlü bir yaratığı kim ya da ne bu hale getirebilirdi?
Sormaya karar verdi. “Bay Mikaelson?” Elijah Mikaelson ona döndü. “Onu neyin bu hale getirdiğine dair bir fikriniz var mı?”
“Tam olarak biliyorum,” dedi vampir net bir şekilde. “Kız kardeşim Rebekah ile konuştum ve olayı anlamamda yardımcı oldu. Anlattığına göre, vampirin teki oğlunuzun boynuna yapışmış ve yere düşmüş, bu nedenle ben oğlunuzu alırken Rebekah da oraya varmış. Klaus, vampirin neden öldüğünü merak etmiş ve yere dökülen kandan biraz yalamış. Bunun üzerine birden kurumaya başlamış,” diye anlattı köken.
“Yani onu bu hale getiren şey Percy’nin kanı, öyle mi?” diye sordu Sally afallayarak. Oğlunun kanının ne farkı vardı ki? “İyi ama, oğlumun kanında ne var?”
“Zaten öğrenmeye çalıştığımız da bu, hanımefendi,” dedi Elijah Mikaelson. “Siz daha önce vampir saldırısına uğramış mıydınız?” Sally başını salladı. “Evet, yirmi beş yıl kadar önce, gençken. Ama vampire hiçbir şey olmadı,” dedi.
“O zaman bu özellik sizden geçmedi demektir,” dedi Elijah Mikaelson. “Babasından geçtiği kesin,” diye ekledi Marcel. “Babasının insan bir balıkçı olduğunu söylemiştin, Sally.”
“İnan ki, ben de öyle biliyordum Marcel,” dedi Sally. “Gerçi ben de ona bir cadı olduğumu söylememiştim. Zaten ona hamileliğimden bahsettikten ki bunu gayet efendi gibi karşıladı ve kesinlikle bebeğimizden kurtulmamı istemedi, kısa bir süre sonra fırtınada öldü.”
“Bir tür doğaüstü varlık olduğu kesin,” dedi Marcel. “Belki bir kurt adamdı?” diye tahmin yürütmeye çalıştı Sally. Hala ondan bahsedince üzülüyordu. Gerçekten aşık olduğu tek adam Percy’nin babasıydı ve hem yüzünün, hem bedeninin aynen Percy’e geçmesi onun açısından hem üzücü hem de mutluluk vericiydi. Eğer oğullarını görebilseydi çok gurur duyardı.
“Percy’i görse çok gurur duyardı,” diye mırıldandı kendi kendine. Aslında hiçbir insan dudaklarını görmediği sürece bunu anlayamazdı ama odada iki vampirin bulunduğunu unutmuştu.
“Anlıyorum,” dedi Bay Mikaelson yumuşak bir ifadeyle. “Sanırım siz de oğlunuzla çok gurur duyuyorsunuz.”
“Percy çok iyi bir çocuktur,” diye onayladı.
“Konumuza geri dönecek olursak,” dedi Bay Mikaelson, “Maalesef bu görüşüne katılmakta tereddütlüyüm Marcel. Bir cadı ile kurt adamın çocuğu tarihte ilk kez görülen bir durum değil ve bahsi geçen kişi kesinlikle bu tür bir kana sahip değildi.”
“Öyle mi?” Marcel en az Sally kadar şaşırmış ve ilgilenmiş görünüyordu. “Bir cadı-kurt adam melezinin olabileceğini bilmiyordum.”
Elijah Mikaelson hafifçe gözlerini devirdi. “Sen de tahmin edersin ki biyolojik olarak bu gayet mümkün, Marcellus. Bu türe ait sadece iki kişi tanıdım, biri her ne kadar cadı olarak güçlerini kullanmasa ve büyüsünü kaybedene kadar ortaya çıkmasa da kardeşim Niklaus, diğeri ise New Orleans’ın yeni yeni bir şehir haline geldiği dönemlerde yaşamış olan Matmazel Vivianne Lescheres.”
“Yani onu tanıyordunuz,” dedi Sally. “Çok doğru, Madam. Kardeşim ona aşık olmuştu. Bu genç bayan bizim Avrupa’dan gelişimizden dokuz yıl sonra kurt adamlar ve cadılar arsında yapılacak bir ittifakın başrol oyuncularından biriydi. Babası bir kurt adamdı ama sürüsüne yaptığı evliliğin gücüyle barış sağlayabilecek kadar yakın bir üye değildi. Bu yüzden karısı Sophia Dalliencourt, kızları Matmazel Vivianne’i on dokuz yaşındayken kurt adam sürüsünün lideri olan Solomon Navarro’nun oğlu Armand ile evlendirerek kalıcı ittifakı mühürleme görevi üstlendi. Anlaşma gereği kızı kurt yanını serbest bırakmaya zorlamayacaklardı ama bunu yaptılar. Kızı kandırarak bunun kendi benliğini bulmasını sağlayacağını söylediler. Her neyse, olan oldu. Zaten New Orleans’taki doğaüstü çatışmaların bir bölümü de 300 yıl önceki bu olaya dayanır. Ama sizi temin ederim, kızın kanında böyle bir tuhaflık yoktu, ki bunu kardeşim kendisi söyledi. Aslında bu oğlunuzun bizzat tanık olduğum doğaüstü hız ve gücünü açıklardı. Ancak oğlunuzun babası yüksek ihtimalle bir kurt adam değildi, çünkü az önce anlattığım Matmazel Vivianne’in hikayesi ile uyuşmuyor. Başka bir fikriniz var mı?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percy Jackson ve Orijinaller
FantasyPercy Jackson, Gaia ile olan savaşın tanrıların zaferiyle sonuçlanması üzerine evine döner. O sırada annesine doğup büyüdüğü New Orleans'tan bir telefon gelir ve Sally'i tekrar şehre dönme fikrine açık hale getirir. Percy kim olduğunu bu süreçte öğr...