Değişim

214 9 2
                                    

    Yeni okulumun ilk günü.. Dönem ortasında okul değiştirmek hiç de kolay olmayacaktı, ama buna mecburdum. Şehrin en iyi eğitim veren özel bir lisesinde okuyordum, ta ki maddi durumumuz kötüleşene kadar. Daha önce hiç devlet okulunda okumamıştım, bu yaşıma kadar hep özel okulda eğitim aldım. Aslında beni üzen gideceğim devlet okulu ya da artık satın alamayacağım çantalar, kıyafetler ya da takılar değildi. Hiçbir zaman bunlara hevesli olmamıştım. Beni üzen tek şey kendimi ait hissettiğim arkadaşlarımdan, okulumdan ayrılıp hiç tanımadığım insanlarla okuyacak olmaktı. Üstelik dönem ortasında böyle bi değişiklik sınav senemde beni fazlasıyla zorlayacaktı, ama bunu ailem için yapmak zorundaydım.
    Annemin uyandırmasıyla zorla da olsa uyandım. Her zamanki gibi uyanmam gereken saatten daha erken bir saatte uyandırmıştı beni, çünkü asla uyanır uyanmaz yataktan kalkamıyorum. Bugün ise diğer günlere göre daha da zor kalktım çünkü ne yeni bir okula ne de yeni bir çevreye adapte olmak istemiyorum, yeniliklerden nefret ederim. Eninde sonunda o okula gideceğimi bildiğim için hiç değilse kalkıp hazırlanayım diye düşündüm. Krem rengi şort etek ve gömlekten oluşan bir forması vardı okulun, hiç değilse gömleğin üstüne istediğimiz kazağı giyebiliyorduk. Okul formamı giyip üstüne de lacivert kazağımı aldıktan sonra ceketimi ve botlarımı giyip evden çıktım. Sabahları erken uyandıysam canım hiçbir şey istemezdi bu yüzden genellikle okula giderken kahvaltı yapmadan çıkardım. Okul yürüyerek 20 dakika falandı ama hava çok kapalıydı yani her an yağmur yağabilirdi ve zamanım olmadığı için otobüse binmeyi tercih ettim. Nihayet gelmiştim. Sınıfımı bulup arka sıralardan birine geçtim. Ders başlamadan birkaç kişi benimle tanışmıştı bile. Genel olarak iyi gibilerdi ama gözümü hiç tutmayan birkaç kişi de vardı. Herkesle de yakın olacak değildim zaten son yılımı da geçirip liseden mezun olacaktım. Ders başlamadan önce hoca kendimi tanıtmamı istemişti "Merhaba ben Defne. Okulda bugün ilk günüm. Özel sebeplerden dolayı okul değiştirdim." Diye açıkladım. Tanrım şart mıydı bi şeyler söylemem, zaten keyfim de yoktu. Sonunda ders başladı. Dersin ortasında bir çocuk ıslanmış bir şekilde sınıfa girdi. Onu görene kadar dışarda yağmur yağdığını bile fark etmemiştim. Uzun boylu, siyah saçlı bir çocuktu. Hocadan özür dileyip yerine geçer geçmez tahtadaki soruyu çözmeye başladı ve o gelmeden 5 dakika önce tüm sınıfa sorulan ama kimsenin yanıtlayamadığı soruyu cevaplamayı başardı. Bu kadar kolay yapabilmesine şaşırmıştım açıkçası ama benim dışındaki herkes normal karşıladığı için sınıfın çalışkan bir öğrencisi olduğunu düşündüm. Dersten hiçbir şey anlamamıştım ve uykum gelmişti. Teneffüste kafamı sıraya koyup biraz dinlendim. Diğer ders başlamak üzereydi. Artık dersleri düzgün dinleyip çalışmam gerekiyordu çünkü lise son sınıftım ve üniversite sınavına hazırlanmam şarttı. Derste sınıfın sağ tarafında oturan birkaç kızın sürekli bana bakıp bir şeyler konuştuklarını fark etmiştim. Amaan kim yeni gelen kız hakkında dedikodu yapmazdı ki zaten. Derse odaklanıp hocanın sorduğu soruları çözmeye başladım. Dersi umursayan birkaç kişi vardı zaten, diğerlerinin umrunda bile değildi. Bir önceki derste soruyu çözen çocuk her soruyu çözmeye devam ediyordu, ama bunun için çok çabalamıyordu, sanki birkaç kez son sınıfı okumuş kadar rahattı. Zeki biri olduğu belliydi. Bir sonraki soruyu çözüp cevabı söylemek için parmak kaldırdığımda aynı çocuk benden erken davranıp cevabı söylemişti. Hoca başıyla çocuğu onayladığı sırada zil çaldı ve hoca sınıftan çıktı. Benim bulduğum sonuç onunkinden farklıydı, nerde yanlış yaptığımı öğrenmek için yanına gittim. "Merhaba ben sonucu yanlış buldum nasıl çözdüğünü anlatabilir misin?" Diye sorduğumda önündeki kağıdı bana gösterip nasıl yaptığını anlattı. Teşekkür edip yerime dönecekken kabalık ettiğimi düşünüp elimi uzattım "Ben Defne." uzattığım elimi sıkıp kibarca ama bir o kadar da uzak "Poyraz." Diyerek karşılık verdi. Daha fazla zamanını almak istemediğim için ve fazlasıyla soğuk olduğu için hemen gülümseyip yerime döndüm. Derste sürekli bana bakan kızların gözlerini üstümde hissediyordum ve onlara doğru baktığımda bana sert sert baktıklarını gördüm. Her okulda böyle dost canlısı olmayan tipler olurdu zaten. Tek dileğim benden uzak olmalarıydı. Öğle yemeğinden sonra 2 ders vardı, neyse ki okul bugünlük bitmişti ve ben de evime gidip biraz yalnız kaldım. Bu yalnızlığım çok sürmedi. Büyük bir heyecanla odama giren annem okulun nasıl olduğunu sordu. İçimden "Nasıl olabilir ki... berbaaatt!" diye düşünsem de ailemi üzmeye hiç niyetim yoktu. Zaten yaşadığımız sarsıntıdan sonra toparlamakta güçlük çektikleri belliydi. Sahte bir gülümsemeyle "İyiydi anneciğim, birkaç kişiyle arkadaş oldum bile." dediğim an annem çok mutlu olmuştu. Okul değiştirecek olmama en az benim kadar üzgündü zaten, kim çocuğunun üniversitesi sınavına hazırlanacağı sene çok iyi eğitim veren bir okuldan basit ve umursamayan bir okula geçmesine sevinirdi ki? Annemin içini rahatlatmayı başarmıştım, daha sonra annem odadan çıkar çıkmaz geleceğimle ilgili uzun uzun düşündüm. Ne yapıp edip o sınavı kazanmalıydım. Bu düşüncelerle beraber uyuyakaldım...

HisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin