Alarmın sesiyle uyandım, o kadar çok uykum vardı ki kalkmak çok zor gelmişti. Hazırlanıp evden çıktım. Sınıfa geçtiğimde kızlar çoktan gelmişlerdi, ders başlayana kadar biraz sohbet ettik. Günüm çok sıkıcı geçiyordu, sebebini bilmiyordum ama son günlerde okul ve derslere karşı motivasyonumu kaybetmiştim. Sınav senesinde bu tip hisleri yaşamayan yoktu zaten ama bu durumu ne kadar çabuk atlatırsam benim için o kadar iyiydi. Poyraz'ın dün attığı mesajdan sonra bir daha asla onunla konuşmayacaktım. Aslında bu duruma biraz moralim de bozuktu, bana böyle davranmasını hak ettiğimi düşünmüyordum çünkü. Poyraz gayet keyifliydi zaten, teneffüste arkadaşlarıyla şakalaşıp kahkahalarıyla sınıfı inletmişti. Hiç umrunda değildim, anlaşılan benimle küsmüş ya da küsmemiş onun için fark etmemişti. Öğle arası kızlarla yemeğimizi yiyip sınıfa çıkmıştık. Dersin başlamasına az bir zaman kala suyumun bittiğini fark edip hemen kantinden su almak için sınıftan çıktım. Merdivenlerden hızlı hızlı inerken birden dengemi kaybedip düşecekken Poyraz beni tuttu ve düşmemi engelledi. Nefes nefese kalmıştım, düşeceğimi sandığım için de üstümde bir korku vardı. "İyi misin?" diye sordu Poyraz dümdüz bir sesle, aynı şekilde ben de "İyiyim" dedim ve hızlıca ilerleyip ordan ve ondan uzaklaştım. Suyumu da alıp sınıfa hemen çıktım ama yine de derse vaktinde yetişememiştim. Hocadan özür dileyip yerime geçtim, öğleden sonraki dersler hızlıca geçmişti zaten ve okul bitiminde eve gidip üstümü değiştirdim. Kızlar mesaj atıp yürüyüş yapmayı teklif ettiklerinde biraz temiz hava iyi gelir diye düşünerek kabul ettim ve evden çıktım.
Kızlarla yürüyüş yapmak iyi gelmişti, uzun zamandır temiz hava alıp hareket etmiyordum. Eve döndüğümde yorgun ama rahatlamış hissediyordum. Biraz ders çalışıp günün verdiği yorgunlukla kolayca uyudum. Uzun zaman sonra ilk kez deliksiz uyumuştum, sabah kolayca uyandım ve okula gitmek için hazırlandım. Ağzıma birkaç lokma atıp hemen evden çıktım. Okulun girişinde Poyraz'ı bizim okuldan olmayan birkaç kişiyle birlikte gördüm, konuşmaktan çok tartışıyor gibilerdi. Ona baktığımı fark ettiğinde hemen gözlerimi kaçırıp okula geçtim ve sınıfa girdim. Sınıftakiler heyecanla birbirlerine bir şeyler anlatıp gülüyordu, konuyu bilmiyordum ama herkesi bu kadar heyecanlandıran şeyin ne olduğunu çok merak ediyordum, neyse ki Zeynep ve Yağmur sınıfa geldi ve yarın için sınıfça kampa gidileceğini söyledi. Daha önce hiç kamp yapmamıştım, ev dışında bir yerde kalmayı sevmiyordum ayrıca bu yer bir de ormandı. Pek sıcak bakmamıştım ama kızlar o kadar heveslilerdi ki üçümüz adına planlar yapıp gülüyorlardı. Bi an için ben de güzel bir deneyim olabilir diye düşündüm ve gitmeye karar verdim. Bizimle beraber birkaç hoca da kalacağı için annemden de kolayca izin alabilirdim.
Neredeyse tüm derslerde sınıftakiler kamp muhabbeti yaparak dersleri kaynattığı için dersler de hemen geçmişti. Son derste de hocamız kimin kampa katılacağını sorunca sınıftaki herkes el kaldırdı. Ayrıca diğer sınıflardan da öğrenciler gelecekti. Okul bitiminde kızlarla okul çıkışına doğru yürürken bir yandan da kamp muhabbetini sürdürüyorduk, Zeynep çadırı getirecekti geri kalan eşyaları da aramızda konuşup bölüşecektik. Ne yalan söyleyim ilk başta çok sıcak bakmasam da bu kamp işi beni de heyecanlandırmaya başlamıştı. Okul çıkışında kızlarla vedalaşıp yürürken Poyraz'ın sabahki çocuklarla yine bir şeyler konuştuğunu fark ettim, aslında tam yanlarından geçmiştim ama kulağımda kulaklık vardı bu yüzden ne konuştuklarını duyamadım, bir yandan da merak etmiştim ve bu düşüncelerin içinde dalgın bir şekilde yürürken kafamı kaldırdığımda bir okul servisinin bana doğru geldiğini gördüm. Çok yakınımdaydı ve şok durumlarında hareket edemediğim için olduğum yerde kaldım, servis aracı bana daha da yaklaşırken her şey ağır çekimde gibiydi. Yapabildiğim tek şeyi yaptım ve gözlerimi kapattım...
Birden sert bir darbeyle yere düştüm, çarpmış mıydı? Eğer servis aracı bana çarpmış olsaydı şuan nefes alıyor olamazdım diye düşünürken birinin kulağımdaki kulaklıkları çıkartmasıyla gözlerimi açtım. Poyraz gözleri yuvalarından fırlayacak gibi bana bakıyordu, ne olduğunu bile anlamamıştım. Etrafımda bir sürü insan iyi olup olmadığımı soruyor, ambulansı aramayı teklif ediyordu. Bütün bu kalabalığın ve gürültünün içinde tek duyabildiğim Poyraz'ın "Defne, iyi misin?" demesi oldu. Hala şokun etkisindeydim, gözlerim doldu ve cevap bile veremeden Poyraz beni yerden kaldırdı. "Defne, az kalsın servisin altında kalıyordun. Kornaya bastığını duymadın mı?" diye sorduğunda "Duymadım, kulağımda kulaklıklar vardı ve dalmışım." diyebildim ve kendime biraz daha geldiğimde ona ne olup bittiğini sordum. "Korna sesine doğru döndüm ve servisin sana doğru geldiğini göründe seni yoldan çektim. O anki adrenalinle gücümü kontrol edemediğim için yere düştün, iyisin değil mi?" diye sordu. "Ben iyiyim, sadece dalmıştım ve birden üstüme gelen bi araç görünce..." diye cümlemi bitirecektim ki Poyraz "Her korktuğunda olduğu gibi öylece kalakaldın." dedi. Başımı sallamakla yetindim.
Poyraz beni eve bırakmayı teklif etti, ona iyi olduğumu ve kendim gidebileceğimi söyledim ama ikna olmamıştı, beni eve bırakmak için ısrar ettiğinde bana daha önceden söylediği söz aklıma geldiği için sinirlenip "Bana iyi davranmak zorunda değilsin, sadece küçük bir kazaydı. Hem iyi oldu böylece bana iyilik yaparak söylediğin şey için vicdan azabından kurtulursun." dedim. Poyraz anlamayan gözlerle bana baktı ve açıkladım "Arkadaş olmayalım demiştin unuttun mu? Benimle arkadaş olmak istemeyen biri için fazla düşüncelisin, teşekkür ederim." dediğimde ifadesiz bir sesle "Sana arkadaş olmak istemiyorum demedim, arkadaş olmasak iyi olur dedim. Benim için değil Defne, kendin için. Eğer biraz aklın varsa benden uzak durursun." dediğinde neden böyle söylediğini anlamayarak cevap verdim "Peki ya ben akıllı biri değil de aptalsam, o zaman benimle arkadaş olmak ister miydin?" dediğimde hafifçe gülerek "Sen fazlasıyla akıllı biri olduğun için bu ihtimali hiç düşünmedim." dedi. Ne kadar gerek olmadığını söylesem de Poyraz benimle eve kadar yürüdü. Ona bir kez daha teşekkür edip eve geçtim. Duşumu alıp odamda ders çalışırken bugün olanlar parça parça aklıma geliyordu, Poyraz ne demek istemişti acaba? Eninde sonunda ne demek istediğini anlarım diye düşünürken yarın sabah erkenden kampa gideceğimiz için yatağa geçtim ve biraz kitap okuduktan sonra uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His
Teen FictionHayatım birden tepetaklak oldu... Bildiğim ve yaşadığım her şeyin yerini hiç bilmediğim ve yaşamadığım duygular aldı. Yeni yazmaya başladım arkadaşlar bir şans verirseniz çok sevinirim:) Yorumlarda belirttiğiniz görüşler benim için çok değerli, lüt...