12

4.5K 264 42
                                    

😷

Burnuma değen şeyle elimle burnuma dokundum. Sinek olabilirdi.

Tekrardan gelen sinekle kaşlarımı çattım. Niye gitmiyordu. Göz kapaklarımı güçlükle araladığımda burnuma değenin sinek değil Uzay'ın elindeki kuş tüyü olduğunu gördüm.

Okula gitmek beni az da olsa yormuş olduğundan biraz dinlenmek adına uyumuştum. Böyle bir şekilde de uyanmayı düşünmüyordum tabi!

Her ne kadar sesimi sert tutmaya çalışsam da ona kızamadığımın ikimizde farkındaydık. "Uzay?"

"Efendim güzelim?"

Anlamamazlıktan gelerek konuşmasına göz devirmek istesemde yapmamıştım. "Neden uyandırıyorsun beni?"

Omuz silkmesine gülümsemiştim. Bazen gerçekten küçük bir çocuk oluyordu. "Sıkıldım."

"Ne yapalım?" diye sorarken yatak başlığına sırtımı yaslayıp oturması için yana kaymıştım.

Anında yanıma yerleşirken kolunu omuzuma attı. "Film mi izlesek?"

Kısa bir düşünme faslının ardından başımla onayladım onu. "Olur. Ne izleyeceğiz?"

"Gumball ve Darwin"

Gerçekten bazen çocuktu. Ama onu kırmak istemiyordum. "Hadi izleyelim."

Salona geçmeden önce mutfakta mısır patlatma serüveni geçirmiştik. Her ne kadar yanında kola içmek istesemde kesin bir dille reddedilmiştim. Vişne suyu içecektik her zamanki gibi.

Meyve suyunu ve iki bardağıda alarak oturma odasına giriş yaptık. Annem elişisini yaparken babam elindeki gazeteden büyük ihtimalle bulmacayı çözüyordu. Salona girmemizle ikiside bize gülümsemişti.

"Madır ve fadır lütfen salonu terk ediniz!  Gumball ve Darwin saati geldi."

İkiside gülerken babam konuşmuştu. "Eşek sıpası kaç yaşında oldun. Ayrıca biz kenarda oturuyoruz ne yapıyoruz size?"

Babamın sözleriyle Uzay elimdekileri masaya bırakarak beni büyük koltuğa çekiştirerek oturttu. Yanıma oturarak bacağıma yattığında gülümsedim. Sol bacağını sağ bacağının altına atarken sol kolunu başının altına koymuştu.

Normalde dışarıda her ne kadar sert biri olsada benim yanımda tamamen çocuklaşıyordu. Tabi her zaman olmuyordu bu.

Filmi açtığında izlemeye başladık. Ara ara ağzıma mısır koyarken Uzay'ın ağzına da mısır koyuyordum. Bazen ise kendi ağzıma götürdüklerimi bile kolu sayesinde yön değiştirerek kendi ağzına tıkıyordu.

Filmin sonuna doğru yanan telefon ışığımla gelen mesaja baktım. Barlas yazmıştı. Ay tamam sakin olmalıyım. Ama Barlas yazmış.

Mesajına göz devirdikten sonra cevap verdim.

Maskeli Beycim: Hey! Anti korona nerelerdesin?

Anti Korona: Özledin mi beni?

Maskeli Beycim: Yok kız!

MASKELİ || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin