49

873 64 8
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen!

Dünden bugüne bu üçüncü bölüm oluyor bildirimleri görmediyseniz bilginiz olsun :)

😷

Maskeli Beycim: Sevgilim kapıyı açar mısın?

Maskeli Beycim: Ağaç oldum burada.

Anti Korona: Bana ne.

Anti Korona:

Maskeli Beycim: Güzel bebeğim sana çorba yapmak için malzeme alıyordum marketten ve sıra da olunca markette geç kaldım birazcık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Maskeli Beycim: Güzel bebeğim sana çorba yapmak için malzeme alıyordum marketten ve sıra da olunca markette geç kaldım birazcık.

Anti Korona: Tam otuz iki dakika!

Maskeli Beycim: Evet sevgilim..

Maskeli Beycim: Otuz iki dakikacık.

Maskeli Beycim: Ne kadar da az değil mi?

Anti Korona: Bende seni bir dahakine otuz iki dakika bekleteceğim.

Maskeli Beycim: Bekletirsin güzelim ama şimdi açsan kapıyı. Ellerimde dolu ağrıdı artık.

Dayanamayıp yataktan kalktım ve kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtığımda güzel sevgilim Barlas'ı gördüm.

"Hoş geldin sevgilim," dedim ve elindeki poşetleri uzanıp aldım.

"Hoş buldum," diye mırıldandı ve ayakkabılarını çıkarmak için eğilince ben poşetlerle mutfağa girdim.

Tekrar bir öksürük krizi beni tuttuğunda bardağı alarak su doldurdum ve içtim.

"Güzel bebeğim," dedi Barlas ve kollarının arasına aldı beni. "Nasıl bu kadar hasta oldun?"

Göğsüne iyice sokuldum. "Bilmiyorum ki," diye mırıldandım.

Kollarını iyice belime doladı. "Sen git yat. Bende sana güzel bir hasta çorbası yapayım."

"Hıhım," dedim ve ona sarılmaya devam ettim.

Çorbaya falan gerek yoktu. O bana sarılsın yeterdi!

"Ah nazlı sevgilim," dedi ve eğilerek kucağına aldı beni. Alnıma ufak bir buse kondurdu.

Odama girdiğimizde yatağıma yavaşça yatırdı beni. "Dinlen sen hadi."

"Tamam," diye mırıldandım ve odadan çıkmadan önce ekledim. "Çabuk gel."

Göz kırptı ve odadan çıktı.

Yatağımda yan dönerek cenin pozisyonu aldım ve gözlerimi yumdum. Her yerim ağrıyordu.

Telefonumun çalmasıyla arayana baktım. Uzay'dı.

"Efendim," diye açtım hastalıktan dolayı kırgın olan sesimle.

"Nehir?" dedi sorgularca. "Neyin var?"

"Hasta olmuşum," dedim ve dudaklarımı büzdüm.

"Hemen geliyorum," dediğinde hızlıca karşı çıktım.

"Gelmene gerek yok. Uzay burada. Sen arkadaşlarından ayrılma ne zamandır buluşmuyordunuz.."

Derin bir nefes aldı. "Tamam ama kötü olursan hemen haber vereceksin."

"Tamam tamam merak etme beni. Sen eğlenmene bak."

"Ne eğlenme ne eğlenme ama," diye mırıldandığında kendi kendine benim hasta olmamdan dolayı keyfinin kaçtığını biliyordum.

"Bak güzelce eğleniyorsun tamam mı?!" dedim ve devam ettim. "Gelince ne yaptığını anlatacaksın."

"Tamam güzelim. Kendine dikkat et," dedi ve telefonu kapattı.

Telefonu yatağın köşesine koyarak tekrar gözlerimi yumdum.

Ne ara uyuduğumu anlamadan uykunun kolları arasına çekilmiştim.

"Güzel bebeğim," diyen sesle yavaşça gözlerimi aralamaya çalıştım. "Uyan hadi. Çorbanı iç."

Gözlerimi tamamen araladığımda saçlarımı seven Barlas'la karşı karşıyaydım.
"Günaydın." diye mırıldandı ve eğilip yanağımı öptü.

Kuruyan ve ağrıyan boğazlarıma inat "Günaydın." diye mırıldandım.

"Hadi kalk bakalım çorbanı iç," diyen Barlas'la yatakta hafifçe doğruldum.

Komidinin üstündeki tepsinin içinde bir kase çorba ve bir bardak su vardı. Uzanarak suyu aldım ve içtim.

Tepsiyi alarak bacaklarının üstüne yerleştirdi. Kaseyi eline alarak çorbadan bir kaşık aldı ve dudaklarıma uzattı.

Dudaklarımı büzdüm. "Canım hiç istemiyor."

"Öncelikle bunu hasta olduğun için mecbur içeceksin tam bir vitamin deposu. Ayrıca ben yaptığım içinde içeceksin güzelim."

Tekrar kaşığı uzatmasıyla dudaklarımı araladım ve çorbayı içtim.

Tavuk suyu çorbası yapmıştı. Fazlaca da lezzetli olmuştu.

Çorbayı ne kadar lezzetli de olsa zorla bitirdikten sonra dudaklarımın arasına bıraktığı ilacı birkaç yudum suyla içtim.

Yanımdan kalkmadan önce bana baktı. "Sen yat. Ben bunları toplayıp geliyorum."

"Sonra toplarız," diye cevapladım onu. "Yanımda kal."

"Mutfak zaten toplu güzelim. Şunları da makineye koyup geliyorum," dedi ve yanımdan ayrıldı.

Birkaç dakika sonra odaya geri geldiğinde yatağımda kayarak ona da yer açtım.

Yatakta ona açtığım boşluğa oturarak kolları arasına aldı beni.

O otururken ben göğsüne sokulmuş bir biçimde yatıyordum.

Eli yavaşça saçlarımda dolaşmaya başladı.

Tekrardan mayışmaya başlamıştım. Kolları arasında doğrulduğumda sorgularca bana bakıyordu.

Elinden tutarak iyice çekiştirdim onu. "Sende yat. Beraber uyuyalım."

Belli belirsiz başını salladı ve yanıma yerleştiğinde tekrardan girdim kollarının arasına.

Onu ilk gördüğümde birkaç ay sonra bu durumda olacağımı söyleselerdi eğer büyük ihtimalle güler geçerdim.

Ama şu an gerçekten de tek bakışına vurulduğum çocuğun kolları arasındaydım.

"Seni çok seviyorum," diye mırıldandım iyice uykuya çekilmeden önce. "Çok.. Çok seviyorum."

Gülümsediğini hissettim. "Ben daha çok seviyorum."

😷

Ahh maskeli keklerim benim 🥺

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Beni takip ederseniz de çok sevinirim 🥺🤭💘

Nasıl devam etsem nasıl final versem gram bilmiyorum. Bir on bölümümüz daha var gibi finale ama bayağı tıkanmış durumdayım ya. Fikirleriniz olursa eğer mesaj olarak bana yazabilirsiniz. 🤍

MASKELİ || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin