32.bölüm

127 9 8
                                    

Eger bolumu beğenirseniz lütfen oy atmayi unutmayin ...

Yorumlarda buluşalım ...

Keyifli okumalar 🤍

***

Biz oylece birbirimize sarılarak otururken odayi dolduran öksürük sesiyle gözlerim sonuna kadar acildi ve saniyesinde Bora dan ayrıldım .

Iste simdi sıçmıştık ...

**

Ceren'den

Kendimi Bora'dan ayırır ayırmaz gelen kisiye cevirdim bakışlarımı korkakca . Bakışlarım kapıda bize bakan kisiyle çakışınca derin bir nefes aldim

Ceren :
- salak abimlerden biri sandim ! Ödüm bir seylerlerime karıştı ?!

Diyerek bize sırıtarak bakan Uzay'a bağırdım. Off valla 1 yas yaslandim ödüm koptu yaa

Bora :
- yemin ederim Uzay varya tam bir felaket tellalisin .

Uzay bize sırıtarak yaklaştı ve tam Bora ile ortama oturup beni kendine çekip saçımı öptü

Uzay :
- akıllanın o zaman , Ordu'dan gidene kadar yaklasmayin birbirinize evde bilmem kac tane radar var .

Haklıydı aslinda , sonucta artik sadece abimlerden de degil , Bora'nın ailesinden ve dedemlerden de kaçacaktık . Dedemler demisken aklima dusenlerle tekrar yüzüm düştü . Evet hayati tehlikeyi atlatmıştı dedem ancak yine de onu karşımda sag salim görmeden icin tamamen sogumuyordu . Kafami Uzay'in göğsünden kaldırıp

Ceren :
- dedemden haber var mi ?

Diye sordum çaresizce , Uzay da bunu sormamla derin bir nefes aldi ve kafasini yavasca sag sola salladi . Bende daha fazla bir sey soylemeyip tekrar kafamı göğsüne yasladim ve oraya iyice yer edindim .

Kisa bir sure sonra yanimiza Melis ve Aylin ablam geldi onlarin pesindende anneannemin sesi en sonda kendisi göründü. Kınalı uzun saçlarını ablam ikiye örmüştü ve ustune hafif gevşek bir şekilde yazma bağlamışlardı .

Anneannem :
- hadi kısçeler kalkın daha yemek yapacağız Mehmetime

Demesiyle hizlica mutfak tezgahina ilerledi . Oturduğumuz yer hem mutfak hem salondu . Bizde onu bekletmeden yanina gectik ve onluklerimizi giydik .

Aylin :
- ben hemen geliyorum , bekleyin

Dedi ve kosar adim çıktı mutfaktan yaklaşık 5 dk sonra ise elinde tuttugu yazmalarla geri döndü ( yazma : el dokumali bas örtü ) hepimize birer tane verdi . Bizde Melis ile hizlica yazmayi katlayarak üçgen sekle getirdik ve basimiza bağladık . Sonuçta yemek yapacaktık ve saçlarımız gitmemeliydi .

Anneannem bize dolu gözlerle bakip gulumsedi ve derin bir iç çekti . Daha sonra evde bulunan kiler odasina ilerledi ve elinde koca bir torba yeni toplandigi belli olan kara lahana ile döndü .

Anneannem :
- simdi benim akilli kızlarım is bolumu yapacagiz anlaştık mi ?

Biz hepimiz kafamizi salladik ve anneannemin devam etmesini bekledik o da isareti alip konusmaya devam etti

Anneannem :
- Aylin kizim sen su lahanaları temizle sonrada guzelce sirkeli su ile yika yavrum . Melis kizim sen misir ekmegi icin bana malzemeleri ayarla . Zilli torunum sende dolmanin ic harcını hazirla bakalim . Ben sana onceden öğretmiştim

evet anneannem bize tek yasadigimiz icin her turlu yemegi yapmayi öğretmişti bu yuzden biliyordum nasil yapildigini . Anneannemi onaylayip hemen hizlica terekten bir su bardağı aldim ve pirinç doldurdum sonra da onu bir kaba boşaltıp icine su koydum pirincleri yikamaya basladim ...

YERYÜZÜNDEKİ TAKIM YILDIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin