Duru'nun anlatımı
Daha sonra uyuduk. Sabah kalktım. Kimse uyanmamıştı. Site içinde küçük bir dolanayım diye dışarı çıktım. Biraz daha yürüdükten sonra sahamıza gelmiştim. Sitemiz öyle aşırı gelişmiş bir yer değildi. İki havuz vardı biri büyük biri küçük bir park, bir çardak ve bir saha vardı. Sahamız 3 spor içinde yapılmıştı. Asıl olarak basketbol sahasıydı. Ama ortada iki tane direk vardı. Onda voleybol oynuyorduk. Daha sonradan da iki kale eklendi. Topum pompam hala orada duruyordu. Gittim ve topumu şişirmeye başladım. Daha sonra basket potasına atmaya başladım. Sanırım top çok ses çıkarmıştı ki diğerleri uyanmış yanıma gelmişti.
-Duru napıyorsun sabah sabah?
-Hiç eski topumuzu buldum. Berkelerin pompası da burdaymış. Bende şişireyim dedim. Kötü mü yapmışım Ege bey?
-Yoo Duru hanım gayet uygun. Ama bizi beklesen daha uygun olurdu.
-Napıyım sığır gibi uyuyordunuz hepiniz.
-Sen bize sığır mı dedin. Diyerek üstüme koşmaya başladım. Bende onlardan kaçıyordum en son Berke beni yakaladı. Yere yatırıp gıdıklamaya başladılar.
-Yaaa. Yapmayın. Yav yeter amına koduğumun müptezelleri yeter!
Birden durdular.
-Ooovvvvv küçük yenge sinirlendi. Durmalıyız.
Güldük. O gün sabahlama kararı aldık. Saat gece 1 e kadar muhabbet falan ettik. Öyle geçti. Saat 2 gibi tabuyu çıkardım. Tabu oynayacaktık. Her ne kadar sevmeseler de çok güzel bir oyundu.
En azından ben çok seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge- İçimdeki korku.
Random10 yaşındaydım babam bizi terk ettiğinde. O günden beri annem hayatımı kontrol ediyordu. Kendimi özgür hissedebildiğim tek yer yazlığım ve arkadaş çevremdi. Annem her şeyime karışırdı. Sevgilimi kendisi zorla seçerdi. O kişiyle olmam için zorlardı...