Bölüm 10

708 31 2
                                    

Doktor yanıma geldi koluma bakmaya başladı. Sıla'ya dönüp

-Bravo. Gayet başarılı. 

Sıla'ya dönüp gülümsedim. 

-Teşekkür ederim doktor bey.

-Bize sadece alçıya alma işini bırakmışsınız.

-Ne? Alçıya mı alacaksınız?

- Evet kolunuz iyileşmesine yardım edecek.

-Peki dedim.

 Çok üzülmüştüm. Çünkü kolumda alçıyla gezmek istemiyordum. Neyse aradan biraz zaman geçti.

-Geçmiş olsun diyip ayrıldı doktor.

-Sağolun dedim.

-Evet. Sakın alçı kol demeyin kafanızı kırarım ona göre.

 Gülmeye başladık hepimiz.

-Sıla tekrar her şey için çok teşekkür ederim. Berke sana da hep abim gibi davrandın Rüzgar sana da teşekkür ederim. Her şeye hızır gibi koşturdun. Ama artık gidelim. Ben burda daha fazla kalırsam kafayı yicem.

-Karakola mı?

-Şu an değil. Şu an yüzünü görmek istemiyorum onun. Yarın öbür gün gideriz.

-Tamam sen nasıl istersen. Hadi ilerlemeye başla. 

Kalktım yürüyorduk çıkışa doğru. Çıkışa geldik. Kapıyı itemedim. Çekilerek de açılmıyordu. 

-Neden açamıyorum ya dedim güldüm.

Berke geçti önüme kapıyı açtı. Gülmeye başladık. Sonra birden sırtına aldı. Öyle devam ettik yolumuza. Sonra bazı hayranlarım yanımıza geldi. Fotoğraf çekilebilir miyiz dedi.

-Tabi kii dedim. Hadi incem dedim Berke'ye.

İndim fotoğraf çekildik. Biraz konuştuk. Öyle geçti günümüz eve geldik. (Berkelerin) 

Moralim bozuktu Rüzgar ben Sıla ve Berke salon da oturuyorduk yüzüm asık bir şekilde kolumda ki alçıya bakıyordum. Sıla bunu anlamış olmalı ki birden bunları dedi;

- Duru asma suratını aklıma bir fikir geldi dedi ve koltuktan kalkıp çantasını aldı. Sıla resim çizmeyi severdi bu yüzden kalemlerini yanından ayırmazdı. Sıla bizim grubun planlarını yapar güldürürdü.

- Hadi alçıya imza atalım?

- Pekala hadi herkes bir renk alsın ve koluma imzasını atsın.

Herkes bir renk aldı ve imzasını attı Sıla bir kaç tane resim çizdi çok güzel duruyordu alçım Sıla  evine gitmek için ayrıldı..

Louis Partridge- İçimdeki korku.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin