Bölüm 21

487 22 0
                                    

Duru'nun anlatımı

Louis etkilenmişti. Yani sanırım. Sıla'yla resmen mimar gibi bakınıp odaların hepsini hallettik. Ayrıca çok ta eğlenmiştik. Maksimum 1 haftaya gelir eşyalar dendi. Taşımadan önce bizi aramalarını istedim. Onlar da kabul etti. Otele dönmedik. Onun yerine dışarıda dolaştık. Genelde bizim evin oralara yakın dolaştık. Yakınlarda bir tenis kulübü gördüm. 

-Siz isterseniz devam edin. Benim ufak bir işim var hemen geleceğim dedim. Kulübe doğru ilerlemeye başladım. Louis'te peşimden gelmiş.

Tenis oynamayı çok istiyordum. Babam bizi terk etmeden önce hep tenis oynardık.  Annemin söylediğine artık yavaş yavaş inanmamaya başladım.  Çünkü babam ne olursa olsun. Bundan bir bok olmaz demezdi. Ne olursa olsun hep bana inanmıştı. Bu işin içinde annemin bir parmağı olduğunu düşünüyordum. Louis'in geldiğini fark ettim. Arkamı döndüm. 

-Selam?

-Selam.

-?

-He şey ben yalnız gitmek istemezsin diye düşündüm. 

-Peki sağol o zaman.

Yavaş yavaş ilerlemeye başladık.

-Neyi bu kadar kara kara düşünüyorsun?

-Ayak üstü konuşulacak bir şey değil. Daha sonra söylerim.

Derken kulübe gelmiştik. İçeri geçtim. 

-Merhaba.

-Merhaba nasıl yardımcı olabilirim?

-Kayıt yaptırmak istiyorum.

-Tabii ne istersiniz?

-İlk önce özel ders alıp ondan sonra gruplara geçme gibi bir şey var mı?

-Tabii. İsminiz nedir?

-Duru ve bir soyadı işte.

-Tamamdır telefon numaranız?

-Söylersin işte.

Louis oradan telefon numaranı alır. Sen görürsün ama belli etmezsin. 

-Biz sizi arayıp-

-Müsait olduğum bir gün ne kadar bildiğimi görmek için gelmemi isteyeceksiniz dedim gülümseyerek.

-(O da gülümseyerek) Evet dedi.

-Tamam teşekkür ederim. İyi günler.

-İyi günler.

Bizimkilere doğru giderken.

-Eeee ne diye kaydettin bari?

-Nasıl?

-Adımı diyorum nasıl kaydettin?

-Anlamadım? 

-Numaramı söylerken aldığını gördüm Louis aptala yatmana gerek yok. Sorabilirdin zor yolu seçmene gerek yoktu.

-(Gülümsedi)

-Neyse ben bizimkileri arıyım. 

-Okey.

...

-Nerdesiniz?

-... Park.

-Okey geliyoruz.

-Neredelermiş?

-... Park.

-Tamam. Bir de bir şey soracağım.

-Sen hep bir şey sormadan bir şey soracağım mı dersin?

-Hayır?

-O zaman bende de kullanma. Gıcık bir şey.

-(Gülümsedi) Tamam.

Louis'in iç ses.

Diğer kızlara benzemiyor. Diğer çıktığım kızlar böyle yapınca daha mutlu olurdu. Bu kız değişik. Sevdim. Özgün kendine has birine benziyor. Ama biraz karamsar. Belki daha önce sorunları olmuştur. Neyse çok kurcalamayım. Ama fark ettim de hep kapalı şeyler giyiyor. Hava sıcak olsa bile. 

-Eee ne soracaktın?

-He bir tane çocuk var ya sizin gruptan Berkeydi sanırım. Sevgili misiniz?

-Ney? Hayır o bana abilik yapıyor. Hep bir kız kardeşi olsun istermiş. Benimde bir abim olsun isterdim. O bana abilik yapıyor. Ben ona kız kardeşlik.

-Anladım. Peki diğerleri?

-Onlar da sadece arkadaşlarım. 

-Anladım ne zamandan beri arkadaşsınız?

-Sıla Berke ve Rüzgarla nerdeyse bebeklikten. Diğerleriyle 5-6 yaşından beri.

-Ooovvv. Baya uzun süredir.

-Aynen.

-O canlını izleyemedim. Neler olduğu anlatır mısın?

Gülen yüzüm birden düştü. Bunu fark etti.

-Kötü bir şey mi dedim. Eğer öyleyse özür dilerim.

-(Sahte bir gülümsemeyle) Yoo eski anılar. Kötü anılar.

-Anlatmak ister misin?

-Şu an değil. Tekrar tekrar anlatmak istemem. Toplu olduğumuz bir yerde anlatmak daha iyi. Bir kere ağlamış olurum o zaman tekrar tekrar değil.

Üzüldüğümü fark etmiş olmalı ki. Bir kolunu omzuma koydu. Ben biraz korkup yana çekildim. Elim titremişti biraz. Bunu fark etti. Elimi tuttu. Nefes alıp vermem hızlandı. Keremde en başlarda böyleydi çünkü. Bir travma olarak kalacak sanırım hep...

Arkadaşlar oy vermeyi unutmayın sizi seviyoruz 🤍

Louis Partridge- İçimdeki korku.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin