Bölüm 24

408 20 0
                                    

Millieler polisi aradı. Sıla da çantasından batikonlu mendillerinden çıkartıp yanıma geldi. Boynumdaki bıçak yarasını silmeye başladı. Canım yanıyordu. Yüzümü buruşturuyordum derken polis geldi. İlk benim yanıma geldi 

-İyi misiniz hanımefendi?

-Benim şu anlık bir şeyim yok. Ama bu şahıstan şikayetçiyim diyip Kerem'i gösteririm.

-Ona noldu? 

-Giderken anlatırım. Ama bir şeyi olmadığına emin olabilirsiniz. 1.5 dakikaya uyanır.

-Tamam gidelim. 

Yolda giderken uyanır. Tam 1.5 dakika sonra 

-Haklıymışsın. 

Gülümsedim. 

-Nereye gidiyoruz?

-Sence nereye olabilir Kerem?

-Seni adi pislik. Tam ayağı kalkacakken polis geri oturttu. 

Karakola geldik. Sıla boynumu temizledikten sonra polislerden birinin yanına konuşmaya gittik. 

-Polis bey bu kızın kafasında sorun var. Bu kız psikopat. Deli evinden kaçtı.

-E çüşş daha da abart.

-Kızın bir konuşmasına izin ver.

-Polis bey ben bu şahıstan şikayetçiyim. Daha önce kendi ülkemde gittiğim yerde polise gittiğimde de beni vurmuştu. Silahla. İnanmıyorsanız buyrun (kolunu gösterirsin).

-Neden şikayetçiydin?

-Söylemesem de göstersem olur mu?

-Tabi ki buyrun. 

Hırkanı çıkartıp. Morlukları gösterirsin. Polisin gözleri açılır.

-Sen bu kadarına nasıl dayandın?

-Bilmiyorum. Denedim bir çok kez kaçmayı. En sonunda başarılı oldum. Buraya kaçtım. Yine buldu. Bu sefer bıçakla geldi. Bakın deyip boynunu gösterirsin. 

-Normalde mahkemelik bir durum ama cidden hapise gitmesi gerek. Şimdilik nezarethaneye götürün. Sonrasına bakarız.

Gözünden yaş gelip polise sarılırsın. 

-Çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız. 

-Keşke daha önce gelseydin. İler ki günlerde darp raporu al. Seni mahkemeye kadar yormayalım. Biz hallederiz.

-Çok teşekkür ederim. Ne kadar teşekkür etsem az kalır.

-İşimiz bu teşekkür etmene gerek yok. 

Gözündeki yaşı silip.

-İyi günler polis bey.

-Size de iyi günler.


Louis Partridge- İçimdeki korku.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin