İyi okumalar.Medyada bölüm parçası var.
~~~~~~~~~~~~~~~
Nedir senin gerçeğin? Aşk kime yakışır? Vuslat kime? Canı, seni çekene mi? Senin için canından vazgeçene mi?Berk uzun süredir uyuyor. Bende onun elini tutup güzel kokusunu içime çekiyorum. Onun ile bu hastalığı atlatacağız. Tekrar eskisi gibi olucaz.Kalbimde sanki biri,çok güzlü biri buna karşı çıkıcak ve beni ondan alıcak gibi bir düşünce var.
Berk'in elimi sıkmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. "Günaydın Sevgilim."dedim gülümseyerek. "Günaydın." dedi. Sesi çok kötü ve titrek çıkmıştı. Sonra karnını tutmaya başladı. "B-berk! Sen iyimisin?!"dedim. "A-aşkım d-doktoru çağırırmısın?" Diye sordu.
Hemen odadan çıktım ve doktoru çağırdım. Doktor çok hızlı bir şekilde odaya girdi. İçeride 2 tane hemşire Berk'i tutuyolardı. "Neyin var? Ne oldu?! "Dedi doktor telaşla. "M-midem çok kötü. Sanırım kusucam."dedi. Hemşirelerin getirdiği geniş bir kaba kusmaya başladı. Doktora baktım telaşla. Sırıtıyordu. "Neden gülüyorsunuz?"diye sordum. Bu doktor sinirlerimi bozmuştu. "Berk Bey. Kurtuldunuz."dedi doktor. Berk hala kusmaya devam ediyordu. Çocuğun midesinde sadece su vardı ama o kadar çok şey çıkmıştı ki. "N-nasıl yani?" Diye sordum. Kekelemekten nefret ediyorum.
"Berk Bey şuan vicudundaki tüm mikropları kustu sayılır. Bu şekilde vicudu az da olsa temizlendi."dedi doktor sevinçle. Bende gülümsedim. Berk duyduklarına inanamıyordu. "Ne yani? Sadece bir kusmaya mı bağlıydı kurtulmam?"diye sordu. Şaşkın bir yüz ifadesi vardı ama gözleri parlıyordu. "Aslında bağlı değildi. Olduğunuz ameliyatların çok katkısı oldu bir de sevgilinizin. Bir çok hastalık iyi bir piskoloji ile atlatılır. Bu hanımefendi olmasa şuan yaşamıyo olabilirdiniz."dedi doktor. Berk bana gülümsedi. Bende ona koşarak sarıldım. Birazcık kusmuk kokuyordu ama yinede o erkeksi kokusu gizlenmiyordu." 5 gün daha burda kalıcaksınız. Bir kaç ilaç ile vicudunuzu tamamen temizleyeceğiz. Sonra Türkiye'ye geri dönebilirsiniz."dedi doktor. Doktora teşekkür ettim sonra doktor odadan çıktı. Hemşireler Berk'in vicuduna bağlı bir kaç aleti çözdükten sonra odadan çıktılar. "Berk sonunda kurtuldun."dedim sevinçle ve yanağına bir öpücük kondurdum. "Sen olmasan zordu be sevgilim."dedi.
Bir kaç dakika sessizdik. "Kim ile geldin buraya?"diye sordu. Yiğit desem kızarmıydı? Demesem mi? Yok diyim ya. Dürüst olmak herzaman iyidir. "Y-yiğit ile." Dedim. Şaşırmıştı. "Sana birşey yapmadı demi Hayal?" Dedi telaşla. Kafamı iki yana salladım. "Eski sevgili gibi değilde çok yakın bir dost gibi davrandı bana. Beni teselli etti."dedim ve kafamı öne eğdim. Berk çenemden tutup kaldırdı ve ona bakmamı sağladı. "Peki o zaman. Çağır da teşekkür edelim." Dedi. Ağzım 10 cm açılmıştı sanki. Hemen telefonu aldım ve onun numarasını tuşladım.
"Aradığınız numaraya ulaşılamıyor lütf-" hemen telefonu kapattım. Ya bir şey olduysa? Tek suçlusu ben olurdum. "Açmıyor. Ya bir şey olduysa? Zaten senin yanına gelirken bile benimle konuşmadı. Berk birine haber versek de ona baksa olur mu?"diye sordum. Hayır anlamında kafasını salladı.
"Hayır küçük hanım. Şimdi onun yanına gidiyorsun ve buraya geliyorsun."dedi. "Eminmis-" cümleyi tamamlayamadan sözümü kesti ve başını salladı. Onu yalnız bırakmak istemiyordum ama bunu kendisi istiyordu. Çantamı aldım ve dudağına bir öpücük kondurdum. Sonra odadan çıktım. Şükürler olsun ki Berk iyileşmişti.
Hemen kaldığımız otele doğru ilerledim. Odasına çıkıp kapıya vurdum. "Yiğit ordamısın?"diye seslendim. Ses yok. "Yiğit!" Diye bağırdım. Ses yok. Resepsiyona inip odasının yedek kartını aldım. Sonra odasına çıkıp "Yiğit içeri giriyorum."dedim. Ses yok. Kartı takıp içeri girdim. Yerlerde bir sürü sigara bir sürü bira şişesi vardı. Yiğit ise balkonda dışarıyı izliyordu. "Yiğit sen iyimisin?"diye sordum. Vana bakmadı bile. Sonra ortalığı toplamaya başladım. Sigara ve bira şişelerini iğrenerek tutup bir poşete doldurdum. İçeri iğrenç kokuyordu. Tüm penceleri açtım. Temiz hava ciğerlerimi girerken Yiğit'in yanındaki sandalyeye oturdum. "Biliyormusun Hayal. Hayat bazen insanı cidden zorluyor. Gereksiz yere hemde."dedi. Sağır edici sessizlik kaplamıştı etrafı. "Yiğit bir şey mi oldu?" Dedim telaşla. Telaşlanmam normaldi. Ne de olsa eski sevgilim ve ya dostum. "Ben gidicem Hayal. Üzgünüm yine seni bırakıyorum. Ama yokluğumu çok takmazsın galiba. Ne de olsa o sevgilin var." Dedi. Afallamıştım. "Nereye?"diye bağırdım. O çoktan eşyalarını toplamaya başlamıştı. "Cehennemin dibine!!"diye gür bir sesle bağırmıştı. Olduğum yerde korkudan titriyordum. Galiba ilk defa biri bana bu kadar kötü bağırıyordu. Göz yaşlarımı serbest bıraktım ve "istediğin yere git. Yokluğun artık koymaz." Dedim ve sinirle odadan çıktım. Feci bir şekilde ağlıyordum. Gerizekalı yine gidiyordu. "Hayal bekle ben bağırmak iste-"derken susturdum. "Kapa çeneni. Git diyorum."dedim ve hastaneye doğru yürümeye başladım. Lanet gözyaşlarıma engel olamıyordum. Yine gidiyordu. Yine.
Hızlıca hastanenin lavobosuna girdim ve yüzümü yıkadım. Ağlamaktan kızarmıştı gözlerim. Göz rengim ise üzüntüden ve sinirden siyaha dönmüştü. Yüzümü kuruladım ve Berk'in odasına doğru ilerledim. Kapıyı çalıp içeri sinirle girdim. Berk yatakta yatıyordu. Benim sinirli halimi gördüğünde afallamıştı. Hemen onun yanına gidip sarıldım ve gözyaşlarımı omzuna akıttım. "Sen iyimisin?" Diye sordu Berk. Ondan yavaşça ayrıldım ve kafamı iki yana salladım. "Yine gidiyor Berk. Yine cehennemin dibine gidiyor."dedim. Gözümden bir yaş düştü. "Halbuki değiştiğini düşünmüştüm. Bir daha gitmeyeceğini." dedim. Berk'de benim bu halimi görünce üzülmüştü. "Hayır sakın üzülme. Ben iyiyim. Üzülürsen tekrar hasta olursun Berk. Bunu bana yapma." Dedim ve gülümsedim. "Senin mutluluğun benim mutluluğum. Senin üzüntün benim üzüntüm."dedi ve dudağıma öpücük kondurdu.
"İyiki varsın sevgilim. Sen olmasan ne yapardım ben."dedim ve daha sıkı sarıldım. O yoksa Berk var değil mi? Artık zerre kadar değeri kalmadı. Bir daha dönerse o piç kurusu, o sıçan suratlı pislik ve benden özür dilerse asla ama asla affetmeyeceğim. Asla!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sözüm (Tamamlandı)
RomanceSeni Sevdiğimi Düşündükçe Ölmeyi Diliyorum Tanrıdan... Her Seferinde Kalbim Başka Bir İsyan Çıkarıyor... Elimde Olsa Kalbimi Yerinden Söker Ayaklarımla Çiğnerdim... Ama Elimde Değil Ne Seni Sevmemek Nede Kalbimi Söküp Çiğneye Bilmek... Yapabildiğim...