İyi okumalar. Bir tane vote u çok görmeyin.
[][][][][][][][][][][][][][][][][][][][][][]
Sabah kalbime giren sancıyla uyandım. Sanki biri bıçak saplamış gibiydi. Gözümü açmadan kolumu Berk'in olduğu tarafa uzattım. Boştu. Hemen gözlerimi açtım. "Berk!!"diye bağırdım. Aşağıdaydı sanırım. Hemen aşağı inip salona ve mutfağa baktım. Yoktu. Sabah sabah nereye gitmiş olabilirdi ki? Annemler bugün gelicekti. "Dışarıya bişeyler almaya çıkmıştır "diye mırıldandım. Odama çıkıp üstümü değiştirdim. Masadan telefonumu alıcakken bir not gördüm.'Merhaba Sevgilim.
Seni bırakıp gitmek istemezdim. Seni ne kadar çok seviyorum bilemezsin. Ben hastayım Hayal. Ölümcül bir hastalık yüzünden seni bırakıp gittim. Benim kalbim seni görmeden ne kadar dayanıcak bilmiyorum... Bir tane fotoğrafın var şuan elimde. Onu da götürcem yanımda. Bir de toz pembe bir kazağın var. Onu koklayarak ayakta kalacağım sevgilim. Bensiz hep mutlu ol tamam mı? Bak ağlarsan kalbim daha çok acır. Ona göre. Seni çok özliyceğim. Beni unutma olurmu?
Seni çok Seviyorum.
Berk. 'Okuduğum an ellerim titremeye başladı ve yere yığıldım. Gözlerimden ard arda gelen iri göz yaşları yüzümü yıkadı resmen. Hıçkırığım artmaya başladı. Ben ona muhtaçtım. Beni bırakamazdı. Şakaydı. Kesin şakaydı. Beni bırakmıycaktı. Söz vermişti. "Hadi kameralar çıkın artık." Diye bağırdım. "Biliyorum. Eşek şakası. Çıkın artık yerlerinizden. Bu şakayı sevmedim!"diye bağırdım yine. "Berk?"dedim sessizce. "Gitmedin demi? Burdasın biliyorum. Sen beni bırakamazsın değil mi? Lanet olası piç hastalığı birlikte atlatabilirdik. Seni affetmiycem."dedim sinirli ses tonumla. "Asla!"diye bağırdım ve tekrar ağlamaya başladım. Yatağıma yattım. Onun yastığını aldım ve koklamaya başladım.
Gözlerimi kapattım. Sadece bir rüya olmasını istedim. Sadece rüya. 'Uyan Hayal'dedi iç sesim. "Uyan Hayal! Sadece bir kabus. Uyan!"dedim bağırarak. Hala yediremiyordum. Beni bırakamazdı. Onsuz nasıl uyuycaktım ben. Biri bana bunu açıklasın. Uyumayı denedim. Olamadı.
Biraz daha yattıktan ve gözyaşlarımı döktükten sonra kapı çaldı. Annemler gelmişti büyük ihtimal. Kapıyı gidip açtım. Evet tahminim doğruydu. "Kızım bu halin ne?"dedi annem. Şaşkınca ağzı açık kalmıştı. Arkasından Berk'in annesi ve babası içeri girdi. "A-anne. O-o gitti. Beni bırakıp gitti." Dedim ve tekrar ağlamaya başladım. Anneme sıkıca sarıldım. Belkide ihtiyacım olan tek şey birinin beni teselli etmesiydi. "ne demek bırakıp gitti?" Diye sordu annesi. "Hastalığı nedeniyle. Siz bilmiyormuydunuz?"diye sordum şaşkınlıkla. Hayır anlamında kafasını salladı ve kocasının elini tutup hızlıca evden çıktı. Ben hala ağlarken annem ve babam beni teselli ediyolardı. İlk defa kötü günümde yanımdaydılar.
'Ağlama Hayal. Sen güçlü bir kızsın. O seni kaybetti sen onu değil.'dedi iç sesim. Haklıydı.
İlk defa telefonum çalmaya başladı. Arayan numara 'Yiğit' "Ne?"diye mırıldandım. Berk'ten sonra onunla çıkamazdım ya da onunla takılamazdım. Bu bir çeşit ihanetti. Telefonu açmadım. Yatağa doğru fırlattım. Sonra yatağın içine girip uyumaya çalıştım.
Olmuyodu kahretsin. Onu düşünmeden yapamıyordum. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Sonra tekrar yattım ve onu düşünmeden uyumaya çalıştım. Başarılı oldum.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^'Bugün sensizliğe ilk adımlarımı atıyorum. Biliyorum zor olacak sensizlik, Biliyorum gülmeyeceğim artık, saatler geçmek bilmeyecek ve ben unutacağım mutluluğu.Oysa ben sadece seninle bir gecede olsa yan yana olmak ve ben senin gözlerinde sonsuza ulaşmak istemiştim. Seni sevmiştim ben.
Sonra Senin yerini sensizlik aldı. Uzağımdaydın artık. Gel diyordum, gecenin en sessiz ve en kuytuluğunda. Unutmuştu uykuyu gözlerim ve haykırıyordum, neredesin sevgili, bak yalnızım ve çaresiz. Boşluğa uzanıyordu ellerim seni arıyordum şehrin hüzün kokan sokaklarında. Ama sen yoktun, gitmiştin bir daha geri gelmemek üzere. Beni sensizlikle beni sessizlikle bir başıma bırakıp gitmiştin. Belki haklıydın ama ben sensiz nefes alamazdım biliyordun bilmesine gittin sana gitme kal diyemedim..'Bu sözleri bir not defterine yazdım. Yazarken gözlerim dolmuştu. Onsuz ilk günüm. Şimdiden özledim onu. Kokusunu. Sıcacık kollarını. Beni unutacaktı. Belki hastalığı yüzünden ölücekti. Kahretsin hayır. O ölmiycekti. Siktir. Sınava da az kaldı. Biraz çalışmam gerekiyordu. En son onunla çalışmıştık. Bana 'bundan sonra sevgilin değil hocanım. Sarkarsam vurabilirsin'demişti. Sonra sarkmıştı ve bende ona yastıkla vurmuştum. Bunları düşünürken gülümsemiştim. O anları özlüyordum.
Annem kapımı çaldı ve "Hadi kızım yemeğe gel." Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve aşağı indim. Yemeğimi yerken onlara baktım. Yüzlerinde garip bir ifade vardı. "Anne. İzin verirseniz alışverişe gitmek istiyorum. Hem kafa dağıtmış olurum."dedim. "Tamam ama geç kalma." Dedi. "Peki"diyip odama çıktım. Yırtık bir kot üstüne bordo #smile yazan bir üst giyindim. Deri ceketimi ve çantamı alıp evden çıktım. En yakın avm ye gidip kendime birşeyler almıştım. Ama hala onu düşünüyordum. Unutmak ne kadar zor olabilirdi ki? 1 ay? 5 yıl? Uzun sürsede en azından unutucaktım değil mi? Dışarı çıktığımda hava kararmıştı. Karanlık sokakta yürürken arkamdan iki adam bana doğru geliyordu. Gülüyorlardı. "Güzelim niye kaçıyorsun?"dedi bir adam. Gülmeye başladı.
Adımlarımı hızlandırdım. Kendimi Alacakaranlık kitabında dört erkek tarafından kapana kısılmış Bella gibi hissediyordum.
İyi haber, benimki yalnızca iki kişiydi.
Kötü haber, şu an beni kurtarabilecek bir Edward Cullen maalesef yoktu.
"Hadi bebeğim sadece eğlenicez."dedi diğer adam. Sessizce bir küfür mırıldanıp bir sokağa girdim. Burası öncekinden daha ıssızdı. Hızlıca sokağın derinlere doğru koştum.
Allah'ım ölmek için çok gencim. Önümde şuan bir duvar duruyordu. Çıkmaz sokak. Adamlar bana doğru geliyolardı. Duvara sırtımı dayadım ve yere oturdum. Gözümden irice bir yaş geldi. Bir adam bana soğru geldi. Bende gözlerimi sıkıca kapattım. 'Berk seni seviyorum.'dedim içimden. 2 dakika bekledim adam bana dokunmamıştı. Yavaşça gözlerimi açtım. Biri onlara vuruyodu. Allah'ım nolur Berk olsun. Bana döndü. Yüzünü gördüğümde şok oldum. Yiğit miydi. Sen ciddimisin? Of Allah'ım. "Hayal sen iyimisin?"diye sordu. Ağlıyordum. Kafamı salladım. "Şş ağlama güzelim ben yanındayım." Dedi Yiğit. Sonra kafamı göğsüne yaslayıp sarıldı. Yiğit'i şuan hiç istemiyordum. Fakat beni kurtarmıştı. "Seni evine bırakıyım mı?" diye sordu. "Olur" diye mırıldandım. Beni kucağına alıp arabasına doğru yürüdü.
Ben Yiğit'e aşık olduğumda bana çok cana yakın davranıyordu. Berk gibi olmasada. Bir dakika. Ben Berk ile Yiğit'i mi karşılaştırdım. Çok malsın Hayal. Acaba şuan Berk ne yapıyordur? Çok özledim onu.
Yiğit'in sesiyle düşüncelerimden uzaklaştım. "Güzelim sen iyi değilsin. Birşey mi oldu? "Dedi. "Y-yiğit Berk beni bırakıp yurtdışına gitti. Tıpkı senin gibi o da bıraktı beni."dedim ve onun kucağında ağlamaya başladım. Yiğit bana iyi hissettiriyordu. "Özür dilerim meleğim. Bırakmak istemedim."dedi ve alnımı öptü. Arabaya bindi ve evime doğru sürdü.
Onu affetmelimiydim? Ama Berk'e ihanet etmiş olurdum. Biz Yiğit ile sadece 'arkadaş' olucaz. Ar- ka - daş. Eve geldiğimizde hızlıca arabadan indi ve benim kapımı açtı. "Seni seviyorum meleğim. Affetmesen bile hep seni sevicem." Dedi ve yanağımdan öpüp arabasına bindi. Hemen eve girdim. Odama gidip duş aldım ve onun gibi kokan yatağıma girdim. Kokusunu içime çeke çeke uyudum.
%%%%%%%%%
#Berk'tenŞuan hastanedeyim. Hastane kokusu muhtemelen tenime sinmişti. Gerçekten berbat kokuyordu. Hayal'i, sevgilimi çok özlemiştim. Bana çok kızmış olmalıydı. Tedavim biter bitmez onun gönlünü tekrar alıcaktım. Biri ile ilişki yaşarmıydı acaba? Hayır tabikide. Benim sevgilim biriyle çıkmazdı. Doktor odaya girdi. "Bugün nasılsın bakalım?"diye sordu. "Eh işte."dedim. Aslında kötüydüm. Çünkü o yanımda yoktu. "Sana iğne yapmaya geldim."dedi doktorun arkasındaki hemşire. Evet iğneler beni ayakta tutuyor birde onun kokusu.
Her şey tamamlandıktan sonra odadan çıktılar ve ben Hayal'in resmi ile yalnız kaldım. Yanlışlıkla bir gözyaşım resminin üzerine düştü. "Özür dilerim meleğim. Seni ıslattım." Dedim ve resmİne öpücük kondurdum. "Beni affet"diye mırıldandım sessizce. Gözyaşlarım ile birlikte uykuya daldım.
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sözüm (Tamamlandı)
RomanceSeni Sevdiğimi Düşündükçe Ölmeyi Diliyorum Tanrıdan... Her Seferinde Kalbim Başka Bir İsyan Çıkarıyor... Elimde Olsa Kalbimi Yerinden Söker Ayaklarımla Çiğnerdim... Ama Elimde Değil Ne Seni Sevmemek Nede Kalbimi Söküp Çiğneye Bilmek... Yapabildiğim...