Ben Park Chaeyoung, on sekiz yaşıma girmeme çok az bir zaman kalmıştı,bu yüzden üstümde gereksiz bir heyecan vardı. Çocukluk yıllarım artık geride kalmıştı,yeni bir dönem başlıyordu. Hayatın gerçeklerine bir adım daha yaklaşmıştım. Sıradan bir hayatım ve düzenim vardı. Ailemle aram gayet normaldi ve bu on sekiz yıllık hayatımda birçok dost edinmiştim.
Hayatımın ilk yıllarında gayet mutlu bir çocukluk geçirmiştim ve okul hayatımda başarıyla devam ediyordu,okuyacağım yeni okulumun sınavını geçmem bu yeni yılımda en büyük dileğimdi.
Ama bir engel vardı.
Üst komşum,Jeon Jungkook'un dairesinden gelen ahlaksız sesler. Söylemeye dilim bile varmıyordu. Neredeyse her gün duyduğum sesler,kusmama sebep oluyordu. Ders çalışırken bir kere bile kulaklığımı çıkartmazdım,dikkatim çok çabuk dağılan biriydi ama o sesleri dinlemektense şarkılar eşliğinde ders çalışmak daha cazip geliyordu. Uzun süre müzik dinlemek başımı ağrıttığı için o da pek yararlı bir çözüm olmuyordu.
Gece hayatı beni ilgilendirmezdi,istediğiyle beraber olabilirdi ama bu artık sınırı aşıyordu. Her gün bunları dinlemek zorunda değildim.
Sınavlarım artık iyice yaklaşmıştı, ders çalışmamı daha da hızlandırmıştım. Artık hocalar daha fazla ödev veriyordu. Hem ders çalışıp hem ödevleri yapmak beni oldukça zorluyordu ve strese sokuyordu. Resmen sosyal hayatım kalmamıştı ama birkaç ay sabretmem,dişimi sıkmam gerekiyordu.
Ders çalışmak amacıyla,çalışma masama test kitaplarımı alıp tam kapağını açacağım sırada üst kattan gelen gülüşme sesleri bir anda tüm isteğimi kaçırmıştı. İşin garip tarafı seslerin sadece benim odamdan duyulmasıydı. Evin başka yerlerinden bu tür sesler duyulmuyordu. Bu da benim büyük bir şanssızlığımdı. Yatağımın üzerinden aldığım kulaklığı bıkkınlıkla kulaklarıma yerleştirdim ve müzik çalardan sakin bir müzik açtım.
"Eh,yetti artık. Çakma playboycu seni. Senin kadar azgın birini görmedim. Şehirdeki tüm kızları topladı maşallah evine." Aklımdakileri dışarıya söylememle rahat bir nefes vermiştim ve önüme düşen sarı saçlarımı ensemden toka yardımıyla toplamıştım.
Her gün ona sövmeyi ihmal etmiyordum. Buraya taşındığından beri ona hayatımda hiç etmediğim kadar küfürler etmiştim.
Jungkook ile tatlı bir dille konuşmam gerekiyordu,en azından düzgün bir şekilde olayı anlatırsam bu yaptıklarından vazgeçerdi. Komşu olmak bunu gerektiridi. Yani öyle umuyordum. Tabi çok yakınlığımız yoktu birçok kez karşılaştığımız olmuştu ama bir kelime etmemiştik. Beni tanıdığından emin bile değilim.
Evet,evet kesinlikle konuşacaktım. Benim sabrım buraya kadardı. Yarın kapısına dayanıp bu davranışlarından vazgeçmesini söyleyecektim,eğer beni tınlamazsa apartmandan taşınması için dilekçe yazacaktım.
Artık uyumanın zamanı gelmişti, yarını iple çekiyordum ve uyumadan önce neler söyleyebileceğimi az çok düşünmüştüm. Kesinlikle suyuna gitmem gerekiyordu. Sert tepki verirsem bana karşı çıkardı ve bu kavgaya dönüşürdü.
Üst kattan gelen sesler gülüşme seslerini geride bırakmıştı artık. Bu genç yaşımda psikolojim elden gidecekti. Bir süre kulaklırımı kesip atmak istiyordum. Sinirlerim iyice yükselmeye başladı ve kafama takmamaya çalışıyordum ama her zaman olduğu gibi işe yaramadı. Altımdaki yastığı kavradım ve kulaklarıma bastırdım. Seslerin azalmasına neden olmuştu en azından.
Nefret ediyordum senden. Nefret!
Aklımdakileri yazabildim mi emin değilim
Bu bölüm daha çok giriş bölümü gibi oldu hikayenin konusuna açıklık getirmek istedim
Ve
Beğenirsiniz umarımm
💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lumiére, Rosékook
FanfictionPark Chaeyoung, üst komşusundan gelen seslerden nefret ediyordu...