five

4.2K 240 26
                                    

Günlerden Cumartesiydi, bugün Jungkook ile yaptığımız anlaşmaya uyup annesiyle tanışmaya gidecektik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Günlerden Cumartesiydi, bugün Jungkook ile yaptığımız anlaşmaya uyup annesiyle tanışmaya gidecektik. Bir nevi sevgili rolü yapacaktık,bunu düşünmek bile beni strese sokuyordu ve bir an önce bu durumun bitmesi için gün sayıyordum. Neyse ki bu sevgili işi bu kadar uzun sürmeyecekti.

Planımız öğlen saat on ikide bir restaurantta -nerede olduğunu bile bilmiyordum- öğlen yemeği yemekti,bu sırada da Jungkook'un annesi ile tanışmış olacaktım. Ne kadar da heyecanlı... En azından Jungkook verdiği sözü tutmuştu ve eskisi gibi üst kattan gelen seslere katlanmak zorunda kalmıyordum.

Hiç istemeyerek sabahın köründen beri kalkmadığım yatağımdan kalkabilmiştim. Haftasonları genelde yataktan çıkmazdım ya uyurdum ya da yatakta yuvarlanıp telefonumla uğraşırdım. Bu durumda yataktan kalkmak çok zor gelmişti.

Pijamalarımdan kurtuldum ve kararsız bir şekilde gardırobum önünde ne giyeceğime bakmaya başladım. Daha önce hiç sevgilimin annesiyle tanışma fırsatım olmamıştı,daha doğrusu daha önce hiç doğru düzgün bir ilişkim olmamıştı bu yüzden ne giysem bilemedim. Elbise giysem olur muydu? Bu havada giyemem. Ya da kazak ve pantolon,kazak ve pantolon giysem çok gündelik olurdum.

En iyisi etek ve kazak giymekti altına da çorap geçirirdim. Sonunda karar verebildiğimde krem ve boğazlı bir kazak çıkarıp ardından da kahverengi eteğimi dolabımdan çıkarıp giyindim. Eh birazcık makyaj yapsam fena olmazdı,her zaman yapmaya fırsatım olmuyordu. Sade olmasına rağmen yaptığım makyajı beğenmiştim ve sarı saçlarımı salık bırakıp tamamen hazır olmuştum.

Evden çıkacağım sırada anneme haber vermek için bize yemek hazırlayan annemin yanına gitmiştim.
"Anne ben gidiyorum. İki saat sonra gelirim." Yaptığı yemekten kafasını kaldırdı ve kaşlarını çatmıştı. "Nereye böyle süslü püslü?"

"Arkadaşıma gideceğim."

"Hangi arkadaşın?" Jungkook ve annesi ile buluşacağımı hayatta söyleyemezdim. Büyük ihtimalle annemler Jungkook'un kim olduğunu biliyordu ve bu yüzden onla yakınlaştığımı öğrenirlerse tepkileri hiç hoş olmazdı.

"Jennie ile alışverişe gideceğiz,çok ısrar etti,bende kıramadım" Şüpheli bakışları normale döndüğünde içim rahatlamıştı ve yumuşaması için yanağını öptüm.

Koşarak kapıya ulaştım ve kendimi evden atıp hızlı adımlarla Jungkook'un olduğu kata çıktım ve zili çaldım. Zili çalmamın ardından kapıyı hiçkimsenin açmamasıyla birlikte bir daha zile çaldım. Acaba beni beklemeden evden mi çıktı? Ben olmadan niye çıksın ki.

İkinci zile basışımın ardından tekrardan bir ses gelmeyince tam üçüncü kez zile basacağım sırada kapı yavaş bir şekilde açılmıştı. Elim havada kalırken Jungkook'un uykulu gözleri benimkilerle buluşmuştu. Lütfen yeni uyanmış olmasın. Lütfen. Üstelik üzerinde tavşanlı pijamaları vardı,böyle durunca onu hiç ciddiye alasım gelmiyordu ve normalde göründüğünden çok daha tatlıydı.

"Ah,bugün yemeğe gidecektik değil mi? Ben hem unutmuşum hem de uyuya kalmışım." Söylediklerini teker teker sindirmeye çalışıyordum,yoksa birazdan sinir topuna dönecektim. Tek gözüm seğirmeye başlamıştı bile,bu kadar sorumsuz olduğunu tahmin etmemiştim.

"Şaka mı yapıyorsun sen?" Elini ensesine götürüp kaşımıştı. Ona gönderebildiğim en ima edici bakışlarımı göndermiştim,içimden onu şu an boğazından tutup boğasım geliyordu. Büyük gıcık kapıyordum tam anlamıyla.

"Şey,üzgünüm. Sen içeri geç. Ben hazırlanıp geliyorum." Dediği gibi tüm kapıyı kaplayan bedenini sertçe ittirdim ve böylelikle içeri girebildim. O sırada hafif sendelemişti,ha bu sinirle ona az bile yapıyordum.

Sinirle koltuğa oturdum ve tırnaklarımı dişlemeye başladım.

"Dua et sana bu sinirle bir şey yapmadığıma,ne bu rahatlık. Sanki ben seni annemle tanıştıracağım." Bu çocukla yanyanayken sinirlerime hakim olamıyordum,nasıl bir ters psikoloji yaptıysa yaptığı her hareketten gıcık kapıyordum.

"Ne huysuz bir kızsın ya,hazırlanacağım dedim ya." Arkamdaki yastıklardan birini aldım ve tam Jungkook'un yüzünü hedef alıp yastığı ona attım. Tam da şansıma yüzüne gelmişti. Nasıl da üste çıkmaya çalışıyordu,hem suçlu hem güçlü lafının tam karşılığıydı bu çocuk.

"Karşımdakine göre değişiyor." Umursamaz bir şekilde omuz silkmiştim,onun da en az benim ona gıcık kaptığım kadar onun da bana gıcık olduğuna kalıbıma basardım. Neyse ki duygularımız karşılıklıydı.

"Hem sen bu kadar umursamaz olurken benim sana melek gibi davranmamı bekleyemezsin."

"Sana daha fazla tahammül edemem,giyinmeye gidiyorum ben." Bana mı tahammül edecekmiş,asıl benim ona tahammül ettiğim için yatıp kalkıp dua etmesi lazımdı. Ağzımdan çıkan ufak kahkahaya engel olamadım.

Sonunda padişah hazretleri geldiğinde ikimiz de birbirimize söylene söylene sonunda apartmandan çıkabilmiştik.

Sonunda padişah hazretleri geldiğinde ikimiz de birbirimize söylene söylene sonunda apartmandan çıkabilmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Galerim böyle fotoğraflarla doldu arada bakıp modumu yükseltiyorum doeşdöepdş ama çok tatlılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Galerim böyle fotoğraflarla doldu arada bakıp modumu yükseltiyorum doeşdöepdş ama çok tatlılar

Kitap okunduğunda çok mutlu oluyorum yaw çok teşekkür ederim öylesine yazdığım bir kitaptı gerçekten

Neyse umarım güzel bir bölüm olmuştur
💖💖

Lumiére, RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin