tweenty three

1.2K 78 34
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum🍓

Park Chaeyoung, daha önce hiç bu kadar güzel ve rahat bir uyku çektiğini hatırlamıyordu. Olmadığı kadar huzurlu hissetmişti Jungkook'un yanında. Dün gece aslında uyuyamadığınu söylemişti ancak bu bir yalandı. Sadece Jungkook'u bir anda çok özlemişti ve yanına gitmek istemişti. Jungkook'u genelde hep özlüyordu zaten. Bu sıralar ona olan duvarlarını yıkmaya çalışıyordu.Tabi, üzerinde olan pijamalarının varlığını unutmuştu.

Jungkook, onu kendi odasına bile götürmemişti. Chaeyoung biliyordu orada hiç hoş şeyler yaşanmadığını. Bu yüzden Jungkook'un onu kendi odasına götürmemesi Chaeyoung'un güvenini kazandırmıştı. Jungkook'un böyle bir şey yapmayacağını biliyordu ve haklı da çıkmıştı.

Onun kokusuyla uyuyup uyanmak Chaeyoung'a o kadar iyi gelmişti ki. Tüm gününü belki de Jungkook'un yanında geçirmeye razı olabilirdi. Onun yanında hemen uykuya dalmıştı. Daha da güvende hissetmek için sıkıca sarılmıştı onun çıplak bedenine. Chaeyoung, o gece gerçekten küçük bir çocuk gibi davranmıştı. Jungkook, bu durumdan hoşnuttu zaten.

Jungkook ise Chaeyoung için uykusundan vazgeçebilmişti. Tüm gece onun yüz hatlarını santi santimine incelemiş, nefes alış verişlerini dinlemişti. Chaeyoung, uyurken aynı masum bir küçük bebeğe benziyordu. Aynı Jungkook'un bebeği gibiydi. Chaeyoung nasıl huzurlu bir uyku çekmişse Jungkook da bir o kadar huzurlu bir gece geçirmişti. Uykusuzluğu belki de kızın güzelliği karşısında umursayabileceği son şeydi.

O gece anladılar ki, ikisi de bu gecenin hayalini uzun süredir kuruyorlardı ve bu gece onlar için o kadar özeldi.

Güneş ışığı iyice odalarına kadar gelirken kızın yüzüne doğru çarpıyordu. Jungkook, hala Chaeyoung'u izlemekteydi. Kızın yüzüne gelen güneş ışığı onu daha da güzel olmasını sağlamıştı ve Jungkook ne kadar bakarsa baksın Chaeyoung'un güzelliğine doyamıyordu.

Kız, gözlerini kırpmaya başladığında Jungkook onun uyunacağını anladı. Yine de onu izlemeye devam etti. İçi huzur doluyordu. Jungkook'un bir kolu Chaeyoung'un beline sarılıyken Chaeyoung'un elleri Jungkook'un kaslı göğsünde duruyordu. Jungkook'a yan dönmüştü ve Jungkook, kızın yüzünü rahatça görebiliyordu.

Chaeyoung gözlerini aralamaya başladığında onu masum bir tebessümle izleyen Jungkook'u görmüştü ilk olarak. Yeni uyandığından dolayı ona gelen sersemlikle beraber kaşlarını çatmıştı. İyice gözlerini açtığında karşısındaki Jungkook'un varlığını çok daha net görebiliyordu. Karşılaştığı manzara Chaeyoung'a o kadar güzel gelmişti ki daha önce böyle bir duyguyu daha önce tatmadığı için kendini pişman hissediyordu.

Chaeyoung'un ellerinin hala Jungkook'un göğsünün üzerinde dururken kızın dudaklarından da bir gülümseme ortaya çıkmıştı. "Günaydın." Jungkook,kızın uyanmasını bile o kadar tatlı bulmuştu ki tam dudağının ortasından onu öpebilirdi bile.

Chaeyoung, Jungkook'un göğsünde duran elleriyle gözünü karıştırmaya başlarken konuştu. "Günaydınn." Chaeyoung, son harfi bilerek uzatarak söylemişti. Kendini gerçekten mutlu ve rahat hissediyordu Jungkook'un yanında.

Birbirleriyle göz göze geldiklerinde ikisi de ne yapacağını bilememiş, birbirlerine bakmaya devam etmişlerdi. Yataktan çıkmaya hala niyetleri yoktu anlaşılan.

"Jungkook gözlerin." Kız en sonunda Jungkook'un uykusuzluktan dolayı kırmızıya dönüşen gözlerini fark ettiğinde hemen endişelenmeye başlamıştı. Chaeyoung, Jungkook'un başına bir şey gelmesini asla istemezdi. Onu kaybetme korkusu bile ölüm gibiydi.

"Ne olmuş gözlerime?" Jungkook, tek kaşını kaldırarak sormuştu bu soruyu sanki uykusuzluktan gözlerinin kızardığını bilmiyormuş gibi. Chae alt dudadığını sarkıttı yine aynı bir bebek gibi. "Kızarmışlar. Uyumadın mı sen?"

Lumiére, RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin