Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
LEGEND MOMENT🤩
382828 YIL SONRA HİKAYEYE YENİ BÖLÜM YAZIYOM ÖZLEMİŞİM YA UMARIM UNUTMADINIZ HİKAYEYİ
UNUTTUYSANIZ DİĞER BÖLÜME BAKARSINIZ OLUR MUUU
EE NASILSINIZ KEYİFLER YERİNDE Mİ
Sabahları nefret ettiğim şey başıma gelmişti, annem uyanmadığımı anladığında ben yatakta mükemmel bir uyku çekerken üzerime başta aşağı buz gibi suyu dökerek uykumu bana zehir etmişti. Saçlarım ve üstüm ıslanmıştı ve üşümeye başlamıştım ilk başta, soğuk suyun etkisinden çıkamazken bir de annem yetmemiş gibi beni azarlamıştı. Neymiş efendim, o olmasa asla uyunamazmışım domuz gibi yatıyormuşum. Uyanamamak benim suçum değildi, keyfimden sanki.
Annemle olan küçük tartışmadan sonra hem okula geç kalmamak için hem de annemin laflarından kurtulmak için koşar adım banyoya gittim. Dişlerimi fırçalarken aynadan kendi meymenetsiz yüzüme bakıyordum.
Saçımın baş kısmı ıslanmış, yüzüm tamamen dağılmıştı. Tek kelimeyle korkunç.
Elimi yüzümü yıkayıp iyice kendime geldiğimde odama gidip formalarımı almak için gardırobumu açmıştım. Neyse ki annem odadan çıkmıştı, şu anlık tek hedefim anneme görünmeden evden çıkabilmekti. Okula da geç kalmıştım, bu sıralar okula geç kakmalarım artmıştı ve öğretmenlerin dikkatini çekmeye başlamıştı artık. Elimden bir şey gelmiyordu ki, geceleri uyku tutmayınca çok geç yatmak zorunda kalıyordum.
Asıl önemli olan şey ise, dünden sonra olanlardı. Bayan Jeon gittikten sonra bir süre beklemiştim ve Jungkook'a bir şey demeden kapıyı yüzüne kapatıp eve kaçmıştım. O zamandan beri iki gün geçmişti, hiç konuşmamıştık zaten karşılaşmadık da. Bir daha karşılaşırsak ne tepki vereceğimi bilmiyordum açıkçası.
Formalarımı üzerime geçirip dudağıma hafif bir dudak nemlendiricisi uyguladığımda sonunda hazır olmuştum. Çantamı da sırtıma asmıştım. Eğer koşarak gidersem okula zamanında yetişirim. Her gün okula koşarak gitmekten, kas yapmıştım artık. Bir halta yarıyordu en azından.
Ses çıkarmamaya özen göstererek parmak ucuma basa basa odamdan çıktım, mutfağın önüne geldiğimde başımı hafif bir şekilde çevirip annemin olup olmadığına baktım. İşine dalmış bir şekilde kahvaltıyı hazırlıyordu. Bunu fırsat bilip hızlıca kapıyı kapatıp kendimi evin dışına attım.
Stresle derin bir nefes verdim ve asansör kabinine ilerleyip tuşa bastım ve gelmesini bekledim. Beklediğimin aksine çabucak gelmişti ve şansıma şükrederek asansöre bindim. Her bu asansöre bindiğimde içimi bir gerginlik kaplıyordu her zaman, nedeni belliydi.
Çantamın kollarına sıkı sıkı tutunarak zemin kata geldiğimizde asansörden indim ve merdivenleri inip binanın dışına çıktım.
Tam birkaç adım atıp ana caddeden karşıya geçecekken bir bisikletlinin buraya hızla geldiğini gördüm. Kalbim bir anda kasılırken bana çarpacağına emin olmuş bir şekilde gözlerimi sıkı sıkı kapatmıştım. Ne kadar süreli kapalı kaldı bilmiyorum ama üzerimde herhangi bir baskı hissetmedim.