Suho
"Beni emretmişsiniz kralım"
"Oğlum, yalnızken benimle resmi konuşman gerekmediğini söylemiştim"
"Alışkanlık olmuş"
"Oğlum, seninle önemli bir konu hakkında konuşmam gerekiyor. Biliyorsun ki sen bizim tek çocuğumuz ve ailemizin de tek varisisin. Topraklarımızı genişlettiğimizden beri düşmanlarımız da bir hayli arttı. Ve senin güvenliğin hakkında daha çok endişeleniyorum. Bunun için de sana özel bir koruma getirttim. Kendisi yıllarca asker olmak için eğitim gördü. Eğitim alanında bizzat kendim bulundum ve herkesin kendini koruma ve savaş stratejilerini gözlemledim. Ve sonuç olarak seni korumak için en kıdemli kişinin Yixing olduğu kararına vardım"
"Yixing? Kore hanedanlığının tek veliaht prensini bir Çin askeri mi koruyacak? Ne de olsa Çin'le ticaret konusunda iyi anlaşsak bile Çin de bizim için bir tehdit aslında, öyle değil mi?"
"Bunu ilk ben de düşündüm ve Yixing'in geçmişini öğrendim. Ailesi Çin'den Kore'ye ticaret amaçlı geldiklerinde ailesi yolda kapkaççılar tarafından öldürüldü. Yixing ordan kaçmayı başarmış ve ertesi gün de bizim askerlerimiz onu bulmuşlar. Daha sonra da diğer yetim kalan çocuklar gibi asker olmak için akademiye götürülmüş. Ve o gün Yixing'i bulan askerlerden biriyle de konuştum. Bana söylediğine göre Yixing ailesini kaybetmesine rağmen tek bir gözyaşı bile dökmemiş. Akademiye ilk getirildiği günden beri bazen geceleri uyumak yerine eğitim alanında çalıştığını görüyormuş. O gerçekten çok güçlü biri ve senin güvenliğini sağlayabilecek en ideal kişi"
Babamın anlattıklarını can kulağıyla dinliyordum. Ve anlattıkları Yixing'i daha yakından tanıma isteği uyandırdı içimde. Sadece anlattıklarıyla bile bu adama hayran olmuştum. Daha küçük yaşta hayatla olan zorlu mücadelesi başlamış. Onun yerinde ben olsam bu kadar mücadeleci olamazdım kesinlikle.
"Onunla ne zaman tanışırım?"
"Hemen şimdi tanışabilirsin"
Babam odanın kapısında duran askeri yanına çağırıp Yixing'in gelmesini emretti. Asker saygıyla eğildikten sonra dışarı çıktı ve birkaç saniye sonra odaya sevecen bir yüze sahip biri girdiğinde şaşırmıştım açıkçası. Yixing gerçekten bu olabilir mi diye düşünmeden edemedim. Ben biraz daha sert yüze sahip birini bekliyordum.
Yixing karşımızda durup eğildi.
"Oğlum, işte bu komutan Yixing"
Konuşmadan öylece Yixing'in yüzüne bakıyordum. Yixing ise düz bir şekilde karşısına bakıyordu. Sanırım izin verilmeden konuşmuyordu herkes gibi.
"Yixing, daha önce de sana anlatıldığı gibi bundan sonra sen hem bu saraydaki askerlerin komutanı ve ülkenin tek prensi Suho'nun da özel korumasısın. Oğlumun özel hayatına mâni olmayacaksın, sadece güvenliğinden sorumlu olacaksın. Sana güvendim ve güvenimi boşa çıkartmayacağını umuyorum"
"Hiçbir şekilde endişeniz olmasın kralım. Bugüne kadar kimsenin bana olan güvenini boşa çıkartmadım ve öyle de devam edecek"
"Bunu zaman gösterecek. Şimdi çıkabilirsin"
Yixing tekrar eğilip ardından odadan çıktı. Ben ve babam yine yalnız kalmıştık.
"Komutan mı?"
"Evet, hem senin koruman, hem de sarayın askerlerine öncülük edecek olan yeni komutan"
"Anladım baba. Şimdi iznin olursa çıkabilir miyim?"
"Çıkabilirsin"
Hafif eğildikten sonra odadan çıktım. Kendi odama gidecekken Yixing'i tam karşımda gördüm. Çok masum görünüyordu. Onun gerçekten beni korumak için görevlendirildiğine inanamıyordum.
Bakışlarımı ondan çekip odama doğru gittim. Arkamdan geldiğini anlamıştım. Adımlarıma ayak uydurarak yürüyordu. Tamam bu biraz rahatsız ediciydi ama görevini yapıyordu sonuçta.
Odamın önüne geldiğimde durdum. Tabi o da durmuştu. Bir süre yüzüne bakıp konuşmaya başladım.
"Odama gel. Seninle konuşmam gerekiyor komutan Yixing"
Bir cevap beklemeden odama girdim ve ardından o da girmişti. Kapıyı kapattıktan sonra bakışları bulmuştu. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
"Komutan Yixing..."
Bir şey demeden konuşmanın devamını gitirmemi bekliyordu.
"Sen bir komutan olmak için çok masum görünüyorsun. Görevin beni korumak ve benim dışımda kimseye karşı acıma duygun olmamalı biliyorsun değil mi?"
Bir anda hiçbir şekilde duygu belirtisi göstermeyen yüzü gülmüştü. Tabi benim de kaşlarım çatılmıştı. Söyleyeceklerini merak ediyordum.
"Size karşı tamamen dürüst olacağım prensim. Sizin dışınızda bu dünyada var olan hiçbir canlıya karşı hiçbir şekilde duygu beslemiyorum, sevmek veya nefret etmeksizin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¿𝐂𝐨𝐦𝐦𝐚𝐧𝐝𝐞𝐫? | 𝐒𝐮𝐋𝐚𝐲
Historical Fiction•Suho: Sen bir komutan olmak için çok masum görünüyorsun. Görevin beni korumak ve benim dışımda kimseye karşı acıma duygun olmamalı biliyorsun değil mi? •Lay: Sizin dışınızda bu dünyada var olan hiçbir canlıya karşı hiçbir şekilde duygu beslemiyorum...