¿𝐂𝐨𝐦𝐦𝐚𝐧𝐝𝐞𝐫? | 𝐒𝐮𝐋𝐚𝐲

🤴🏻10🤴🏻

Medya: İlk yaptığım fanart kefjslldkc

Yixing

Saatlerdir Suho'yu Baekhyun konusunda nasıl ilna edeceğimi düşünüp durmuştum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu.

Derin bir nefes verip deminden beri beni bekleyen Chanyeol'a döndüm.

"Üzgünüm Chanyeol ama gerçekten aklıma hiçbir şey gelmiyor. Suho bir konuda kararlıysa kararını değiştirmek hiç kolay değil. Ama yine de bu akşam yine şansımı deneyeceğim. Hiç umutlu değilim ama yine de deneyeceğim"

"Bugün sınırda göreve başlayacakmış... Yani bu akşamı beklersen şansın daha da azalır. Biliyorsun ki görevde olan birini gerçekten bir sorun olmadığı sürece görevinden almak kolay değil. Kral isterse olur ama göreve başlayacak olması onu ikna etme işini de zorlaştırıyor"

"Bu akşam son kez şansımı deneyeceğim. Yine de kararından dönmezse son kozumu oynamak zorunda kalacağım"

Umarım ikna olur çünkü öbür türlü daha dün gece itiraf ettiği sevgisinden yararlanmak istemiyorum.

"Benim görev başına dönmem gerekiyor, komutan Yixing. Gece tekrar gelirim olayı öğrenmek için"

Başımı salladıktan sonra Chanyeol gitmişti. Bugün için Suho dinlenmem için izin vermişti. Bu yüzden düşünmek için fazlaca zamanım vardı.

Baekhyun

"Demek sen de gidiyorsun, Baek"

"Evet hyung, cehennemden kurtulurum derken cehennemin başka köşesine gidiyorum"

"Böyle söyleme. Belki aslında sonucunda iyi şeyler olacaktır. Hayat bu, ne zaman ve nerede sürprizlerle karşılaşacağını bilemezsin"

"Haklısın hyung ama gerçekten benim hiçbir şeye karşı umudum ve beklentim kalmadı. Bedenim yaşıyor ama ruhum ölmüş. Hayattayken ölü olan biriyim. Ölmüş birini hayata döndürebilir misin hyung? Hayır yapamazsın! Ben de bir ölüyüm, sadece bedenim hayatta"

"Bak Baekhyun... Hayatının ne kadar zor geçtiğini biliyorum. Senin kadar olmasa da bu zorluğu ben de yaşadım ve yaşıyorum da ama sabrediyorum. Hayatta kötü şeyler yaşamamız bunun sonsuza dek süreceği anlamına gelmez. Bu kötü günler gelip geçici"

"20 sene hyung! 20 senedir kendimi bildim bileli mutlu olamadım ve bu gidişle olacağımı da düşünmüyorum. Lütfen bana umut vermeye çalışma. Benim tüm unutlarım yıllar önce söndü"

"Umut vermek değil benimkisi. Şu anda sen geceyi yaşıyorsun. Ama inan bana sonunda gece bitip tekrar gün doğacak. Sadece biraz daha sabret. Hissediyorum, senin için güzel ve mutlu olacağın günler çok yakın"

Cevap vermek yerine sadece başımı salladım çünkü biliyordum ki ben ne kadar inatçılık yaparsam Minseok hyung iki kat daha inatçı olacaktı.

Birkaç saat sonra çocukluk hayalim gerçek olacaktı. Bu dört duvar arasından tamamen kurtulacaktım ama buna sevinemiyordum bile.

Luhan

"Komutan Yixing?"

Komutan Yixing'i sarayın bahçesinde düşünceli bir şekilde otururken bulmayı beklemiyordum açıkçası.

"Luhan?"

"İyi misiniz?"

"İyiyim..."

"Emin misiniz?"

"Bana 'siz' diye hitap etmezsen sevinirim"

"Nasıl istersen. Peki gerçekten iyi olduğuna emin misin? Canını sıkan bir şey varsa her zaman iyi bir dinleyici olmuşumdur"

Gülümseyerek söylediğim şeye karşılık gülümsemişti.

"Teşekkürler"

Yanındaki boş yere oturdum ve onun gibi karşıya bakmaya başladım.

"Dün... Suho ile konuşmanız nasıl geçti?"

"İyiydi... Hatta fazla iyiydi..."

"Gerçekten mi? O zaman niye üzgün görünüyorsun?"

"Başka bir neden yüzünden... Çocukluk arkadaşımla ilgili"

"Anlat istersen. Belki yardımcı olacağım bir şey vardır"

Yixing

Anlatıp anlatmama konusunda kararsız kalmıştım. Ama Luhan'a güvenebiliceğimi biliyordum ve sanırım bana Suho'yu ikna etmekte yardım edebilecek tek kişi de oydu.

Yb atabildim sonunda. Fazla saçmalamamak için kısa tuttum :(
Baekhyun da gidiyor 1 hafta sonra. Baya moralim bozuk yani...