Yorucu bir törenin ardından odama çekilmiştim. Resmi olarak kral ilan edilmiştim ve sorumluluklarım bu yüzden bir hayli artmıştı. Bunun farkındaydım ama içimden bir ses Yixing olduğu sürece çok da zorlanmayacağımı söylüyordu.
Aslında bugün tören sırasında Yixing'i hiç görmemiştim. Bu biraz canımı sıkmıştı. O benim özel korumamdı ama aynı zamanda bu sarayın askerlerinin öncüsüydü. Ve bu yüzden her zaman yanımda olamazdı ama nedeni bilmediğim bir şekilde o zaman da yanımda olduğunu hissetmiş gibiydim.
Odamın kapısı çalındığında sakin ve ifadesiz yüzümü koruyarak "gir" dedim. Odaya ağzı kulaklarında Luhan girince ifadesiz yüzüm gitmişti.
"Kral hazretleri nasılsınız?"
"Luhan, eğer gerçekleri duymak istiyorsan senin alaylı konuşmalarını çekemeyecek kadar yorgunum"
"Kral hazretleri şimdiden yaşlanıyor mu yoksa? Daha birkaç saat öncesine kadar 20 yaşında genç ve aynı zamanda çok dinç bir prensti. Kral olmak nasıl bir şey yahu? Olduğun gibi 50 yaşında elden ayaktan düşmüş insana dönüyorlar"
"Luhan gerçekten benim için uzun bir gündü ve bu yüzden yorgunum. Dün gece de olanlar yüzünden çok fazla uyuyamadım"
Luhan'ın suratı düşmüştü bir anda. Sanırım sadece moralimi yükseltmek için uğraşıyordu.
"Üzgünüm kralım, ben sadece..."
"Üzülmeni gerektiren bir konu yok. Endişelenme sana kızmadım. Ve ben gayet iyiyim ama bugünkü koşuşturma yüzünden yorgunum sadece"
Zorla gülümseyip yüzüme baktı. Sonra da gitmek için izin istedi.
Odadan çıkacağı sırada arkasından seslendim.
"Efendim kralım?"
"Şey... Yixing'i gördün mü hiç?"
"Ah evet, eğitim alanındaydı"
"Teşekkürler"
Luhan bu sefer içten bir gülümsemeyle kafasını sallayıp gitti. Bir süre sonra ben de eğitim alanına gitmek için odamdan çıkmıştım.
Eğitim alanına çıkan kapının önündeki muhafızlar beni görünce panikle hemen eğildiler.
"Efendim, siz?"
"Sadece eğitimin nasıl olduğunu görmeye geldim"
Muhafız anlamış olacak ki eğitim alanına çıkan kapıyı açtı. Ben çıkınca arkamdan kapı tekrar kapanmıştı.
Eğitim alanına şöyle bir göz gezdirdiğimde, daha doğrusu gözlerim Yixing'i aradığında aradığını bulmuştu. Yanına gitmek yerine sadece uzaktan izledim. Birkaç askerin senkronize olmuş bir şekilde yaptıkları hareketleri komuta ediyordu.
Askerlere baktığımda bunların yeni gelen askerlerden olduğunu gördüm ve Yixing bu kadar kısa bir sürede onları bu kadar iyi mi eğitmişti gerçekten?
Daha fazla kendime hakim olamayıp bacaklarımın benden bağımsız olarak hareket etmesine izin verdim. Askerlerin görüş açısına girdiğimde durup hemen eğilmişlerdi. Tabi bunun üzerine Yixing'in bakışları da beni bulmuştu. Ama bu çok uzun sürmeden o da eğilmişti. Neden yaptığımı bilmiyorum ama bir elimi onun omzuna götürüp kaldırmıştım.
"Eğitim nasıl gidiyor komutan Yixing?"
"Kralım, eğitim gayet iyi ilerliyor ve yeni gelenler şimdiden uyum sağladı. İsterseniz bizzat kendiniz de görebilirsiniz ama değerli zamanınızı çalmak da istemem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¿𝐂𝐨𝐦𝐦𝐚𝐧𝐝𝐞𝐫? | 𝐒𝐮𝐋𝐚𝐲
Historical Fiction•Suho: Sen bir komutan olmak için çok masum görünüyorsun. Görevin beni korumak ve benim dışımda kimseye karşı acıma duygun olmamalı biliyorsun değil mi? •Lay: Sizin dışınızda bu dünyada var olan hiçbir canlıya karşı hiçbir şekilde duygu beslemiyorum...