2 ⊹ Hadi gidelim.

557 65 80
                                    

Kahvaltı masasındaydık. "Okul nasıl gidiyor?" dedi annem yavaşça. "Güzel." dedim ağzımı peçeteyle silerken. "Çok mutlu görünüyorsun, yeni okulun iyi geleceğini biliyordum." dedi babam gülümseyerek. Annem ilgiyle "Arkadaş mı edindin?" diye sordu. "Öyle denebilir." dedim gergince. "Bizimle tanıştırmalısın." dedi annem hemen. "Okula geleli daha bir hafta oldu." diyerek güldüm.

"Ben gidiyorum." dedim masadan kalkıp çantamı takarken. "Bak tatlım, okula erken bile gidiyorsun." dedi annem gülerek. "Buraya taşınmamız iyi bir karardı." dedi babam. Gülümserken "Çıkıyorum." dedim kapıyı açarak. Annem "Dikkat et kendine." dediğinde tatlıca gülümsedim ve kapıyı kapatıp yürümeye başladım.

Okula birazcık erken gidiyordum. Aslında okulun çoğu öyle yapıyordu. Bahçede biraz vakit geçiriyorduk, ilkbahar buradaydı ve kendini göstermekten çekinmiyordu. Okula vardığımda daha yavaş bir şekilde bahçeye girdim. "Karla!" diye adım seslenildiğinde oraya doğru döndüm. Hoseok elini sallıyordu gülümseyerek.

Yüzümde oluşan tebessümle yanlarına adımladım. Hoseok, Taehyung ve Yoongi bir ağacın altındaki banklarda oturuyorlardı. "Günaydın." dedim gülümseyerek. "Günaydın." dedi hemen Taehyung. Taehyung'un kareye benzer bir gülümsemesi vardı ve Hoseok'un kahkahası ise kesinlikle bulaşıcıydı.

Jungkook ve Jimin'in gelmesiyle 6 kişi olmuştuk. Jimin tatlıca yanıma oturmuştu, Jungkook ağaca yaslanmış Yoongi ile konuşuyordu şimdi. Namjoon ve Jin'in gelmesiyle ucubeler kulübünün üyeleri tamamlanmıştı. Namjoon, alt sınıflardan bir çocuğun sorusuyla ilgileniyordu. Jin tuhaf şakalar yapıyordu.

Hepimiz aynı yaştaydık. Jimin ve Taehyung aynı sınıftaydı. Namjoon, Hoseok ve Jin de aynı sınıftaydı. Yoongi'nin sınıfı başkaydı. Anladığım kadarıyla hepsi okulda dikkat çekenlerdendi. Bunu kızların veya erkeklerin bakışlarından anlayabiliyordum. İlgi bir şekilde onların üzerindeydi ve bu belki biraz olsun hoşlarına bile gidiyor olabilirdi.

Fazla dikkat çekmemeye çalışsam da bu onlardan dolayı biraz zordu. Beni gördüklerinde doğal olarak yanıma geliyor ve benimle konuşuyorlardı. Ama bu yeni kızın bir anda bu grupla yakın olmasının kimsenin dikkatinden kaçmadığından emindim. Ben... insanların düşüncelerini duyabiliyordum sonuçta.

Zilin çalmasıyla içeriye girdik ve sınıflara ayrıldık. Dersler başlamıştı ve nedensizce hızlı bir şekilde geçiyor gibi hissediyordum. Şimdi çoktan öğle arası gelmişti. "Derste çok dalgındın." dedi Jungkook. Önümdeki sıraya oturmuş, bana dönmüştü. "Sen beni mi izliyorsun?" dedim gülerek. "Dersi dinlemelisin." diyerek dalga geçtim hemen. "Çok komik." dedi gözlerini kısarak. "Öğle arası." dedi sonra. "Kalk, bir şeyler yemeye gidelim." dedi ayaklanırken. "Aslında sessiz bir yere gitsem çok daha iyi olur." dedim çekingence. "Hayır, geçen hafta hiç bizimle yemedin. Bizimkiler seni de getirmemi tembihlediler bana." dedi tatlıca.

Kafamı eğip onlarla yemek yeme fikrini tarttım kafamda. Gerçekten ilgi çekmemeye çalışırken bir şekilde ilgi odağı olmayı başarıyordum her seferinde. Bunu sınıftakilerin şimdiki bakışlarından anlayabiliyordum. İkinci sırada oturan kıza diktim bakışlarımı. Çünkü bize bakıyordu dikkatle. Galiba adı Hana'ydı. 'Nasıl oldu da Jungkook'un ilgisini çekti şu kız anlamıyorum. Şimdi de yemek yemeye çağırıyor. Neredeyse 1 yıldır Jungkook'tan hoşlanıyorum ama beni gördüğü yok-' Hemen kafamı Jungkook'a kaldırdım. "İyi misin?" dedi ilgiyle.

"Tamam, gidelim." dedim sıradan kalkarken. Dengesiz hissediyordum, bakışları hâlâ üzerimdeyken Jungkook'la birlikte sınıftan dışarı çıktım. Yemekhaneye yaklaştıkça kalabalık kendini gösteriyordu. Hızlıca sıraya girip yemeklerimizi aldıktan sonra Jungkook'un arkasından onun büyük adımlarına yetişmeye çalışarak onu takip ettim.

Ucubeler Kulübü [bts]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin