19 ⊹ Ve içindeki karanlık cevap verdi ona.

233 37 28
                                    

Gülümsemesi yavaşça düşerken dikkatle ona bakmaya devam ediyordum. 'Yükseklik.' diye geçirdi zihninden. 'Niye böyle bir soru sordu şimdi?' diye düşünürken kaşlarını çatmıştı. Gülümsedim bilmeden. "Yüksek bir binaya ne dersin?" dedim sesimi tatlı tutmaya çalışarak. "Ne saçmalıyorsun?" dedi hızla. "Veya bir uçurum?" dedim fısıldar gibi.

Zihnine girdiğimde artık onun gözünden görüyordum. Önce etrafımızdaki insanları sildim birer birer. "Neler oluyor?" dedi etrafına dikkatle bakarken. Sonra eşyaları çektim ve tam olarak yanımıza bir uçurum yerleştirdim. Nefesi hızlandı, göz bebekleri titredi. Belimdeki elleri yavaşça düştü. Bir rüzgar hissetmesini sağladım. İkimizin de saçlarını ve kıyafetlerini uçurmaya başlamıştım. Gözlerini büyük bir korku ile uçurumla buluşturdu. Sonra nefret dolu gözleri bana döndü.

"Sen yapıyorsun?" dedi, sesi yüksek çıkmıştı. Hızla geriledi bana bakarak. "Kes şunu!" diye bağırdı. Bu sırada etraftakilerin gözlerini üzerimize çekmiştik. Odağım dağıldı bir anda ve çıktım zihninden. Yavaşça etrafına baktı ve derin bir nefes aldı. "Sen bir cadısın!" diye bağırdı hızla. "Lanet olası bir cadı!" diyerek tekrarladı. "Neyden bahsettiğini bilmiyorum." dedim sessizce. Gerilerken gözlerimi kapattım. Tanrım, bunu şimdi hatırlamak zorunda mıydım?

"Karla'yı da çağıralım." dedi Jay. "Karla'yı mı?" diye sordu Eun. "Evet, neden olmasın?" dedi Jay hızla. "Niye çağırıyoruz ki?" diye sordu Minji. Hepsinin gözü bir anda onu bulmuştu. "Yani, bize ayak uyduramaz diye söylüyorum. Hep yalnız o kız." dedi omzunu silkerken. Arkadaşlarının hepsinin kendisine bakması rahatsız etmişti onu.

"Sen çağırsana, aynı sınıftasınız." dedi Jay, Minji'ye dönmüştü. Minji bir süre öylece bekledi. Onu çağırmak istemiyordu. Hem de hiç istemiyordu. Jay'in ona olan ilgisini biliyordu. Ona bakışları, tatlı gülümsemesi veya belki de ondan bahsederken takındığı sarhoş ifade... hepsi onu ele veriyordu.

Minji'nin ise en çok korktuğu şey eğer Karla'yı tanırsa daha çok sevecek olmasıydı. Çünkü biliyordu, Karla'nın tatlı bir yüzden daha fazlasına sahip olduğunu biliyordu. Minji'nin uzun zamandır sakladığı bir sırrı vardı. Kendisinden başkası bilmezdi bunu. Jay'i seviyordu. Minji onunla tanıştığından beri seviyordu hatta onu. Önceleri utangaçlığından söyleyemese bile şimdi başka sebepler vardı. Karla gibi sebepler.

Sinirliydi, biraz da nefret doluydu aslında. Arkadaşlarından ayrıldığında Karla'yı çağırmamanın yollarını arıyordu. Acaba arkadaşlarına direkt Karla'nın gelmek istemediğini söylese, ona inanırlar mıydı? Yavaşça sırasına oturduğunda dalgındı. O sırada Karla girdi sınıfa. Elindeki kitapları sırasına bırakıyordu. "Hey, Karla!" dedi hızla yerinden kalkarken.

"Günaydın." dedi Karla sessizce. Minji'ye bakmamıştı bunu yaparken. Minji samimi olmayan gülümsemesiyle ona yaklaştı. "Yarın Jay'in doğum günü, evlerinde minik bir parti olacak. Sen de gelsene." dedi. Karla hızla gözlerini ona kaldırmıştı. Şaşırdığı belliydi.

"Ne o? Gelmek istemiyor musun?" dedi yavaşça, sesi alay doluydu. Karla gözlerini kaçırdı. Kendisinin gelmek istemediğini anlaması için düşüncelerine girmesine gerek yoktu. "Selam." dedi içeriye giren Jay. Gülümsemesi yüzündeydi. Karla ona döndü yavaşça.

"Karla'ya partiyi söylüyordum." dedi Minji hemen. Ona söylediğini bilsin istemişti. Jay "Geliyor musun, Karla?" dedi ona yaklaşarak, beklenti doluydu. Karla'nın güzel gözlerini üzerinde hissetmesi onu heyecanlandırmıştı. Ellerini koyacak yer bulamamış söyleyeceği birkaç şeyi bile bir süre düşünmüştü. Minji onların böyle birbirine bakmasından büyük rahatsızlık duymuştu. "Galiba gelmiyor." demişti hızla.

Ucubeler Kulübü [bts]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin