4 ⊹ Bunu daha önce söyledin mi?

490 57 58
                                    

Bahçeye girdiğimde alışkanlık olarak kafamı eğdim. Bir anda bu kadar çok insanın beynine erişmek, isteyeceğim son şeydi. Yanımda adımlamaya başlayan bedene baktım yavaşça, Yoongi'ydi. Elindeki basketbol topunu kolları arasına almıştı. "Günaydın." dedi gülümseyerek. "Günaydın." dedim hemen.

"Turnuvalar ne zaman?" diye sordum ilgiyle. "Galiba 1-2 aya kadar liseler arası başlıyor." dedi derin bir nefes alarak. "Bilirsin, basketbol takım oyunu." dedi yavaşça. "Ve biz biraz bu konuda sıkıntı çekiyoruz." diyerek devam etti. "Kaptan olarak zor olmalı." dedim ona bakarak. "Ama seviyorum." dedi güzel bir gülümsemeyle. Bu beni de gülümsetmişti.

Bir kolunu benim omzuma diğer kolunu Yoongi'nin omzuna atarak aramıza giren Taehyung beni biraz olsun korkutmuştu. "Selamlar." dedi eğlenceli bir tonda. Gözlerimi ona çıkardım yavaşça. "Pek mutlusun bugün." dedi Yoongi. Yapmacık bir şekilde yüzünü buruşturdu ve Tae'nin kolunu itti.

Taehyung dudaklarını büzerken "Mutluyum diye kızdın bana resmen." dedi. Bu beni güldürmüştü. Taehyung hızla bana döndüğünde kolu hala omzumdaydı, doğal olarak yakındık. "Zihnime girmek ister misin?" dedi heyecanla. Bir anda bana izin verdiğinde beynindeydim. 'Neden mutlu olduğumu sormayacak mı kimse?' Bu düşüncesine gülmeye başladığımda beklentiyle bana bakıyordu.

Kıkırdarken "Neden bu kadar mutlusun?" diye sordum. "Çünkü dün bir araba aldım." dedi heyecanla. "Nasıl?" dedim gözlerimi kocaman açarak. Hemen kendini beğenmiş bir havaya büründü. "Biraz hurda ama bence bizi idare eder." dedi kaşlarını kaldırarak. "Ama hiçbirimizin ehliyeti yok. Hem nereye gideceğiz?" dedim hızla.

"Jin araba kullanmasını biliyor, ehliyete ihtiyacımız yok. Nereye gideceğimize kadar düşünmedim daha." dedi gülerek. Şimdi sınıfa kadar gelmiştik. "Uzun vadeli düşünemiyorsun zaten sen." dedi Yoongi sesli bir nefes verirken. İçeriye girdiğimizde bizi fark eden Jungkook kulaklığını çıkarmıştı. Onun yanına geldiğimizde Yoongi, Jungkook'un önündeki sıraya oturdu. "Bu aptal, araba almış." dedi hemen, Tae'yi gösteriyordu. "Ne zaman?" dedi Jungkook hızlıca.

"Merak ettiğin soru bu mu?" dedi Jimin. Ne zaman buraya geldiğini bilmiyordum ama Yoongi'nin söylediğini duymuştu. "Ne yapacaksın arabayı?" dedi hızla Taehyung'a yaklaşırken. "Niye böyle yapıyorsunuz? Alırken çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm." dedi somurtarak.

Minik bir yuvarlak olmuştuk şimdi. "Kim bilir ne kadardır araba. Bir de kesin seni kazıklamışlardır." dedi Yoongi. "Hayır, nasıl Namjoon'u falan yanına almadan araba alırsın?" dedi Jungkook şaşkınlıkla. "Namjoon iyi pazarlık mı yapıyor?" dedi Taehyung hızla. "Hayır, zeki ya hani." dedi Kook arkasına yaslanarak. Konuşmayı takip bile edemiyordum ama gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum.

"Niye başka sınıftan birileri var?" dedi Jason yüksek sesle. Yoongi'nin boynunu kütlettiğini gördüğümde gerginlik çoktan sınıfı sarmıştı. Ayağa kalktığında Jason ile göz göze geldiler. "Bir şey mi dedin?" dedi sert bir sesle. "Kaptan... senin burada olduğunu bilmiyordum." dedi Jason hemen, sesini yutmuş gibiydi.

"Bir daha dikkat et söylediklerine." dedi Yoongi ve yeniden oturdu. Bir süre sessizlik oldu. "İşte bu çocuk, örümceklerden korkuyor." dedi Jimin fısıldayarak. Yoongi ona gözlerini kısarak baktığında yeniden gülmeye başlamıştık. Bu örümcek konusunda kendimi çok daha iyi hissediyordum. Yoongi ile aramız iyiydi ve sorun yoktu.

Hoseok, Namjoon ve Jin sınıfa girdiklerinde birkaç kişiye selam verdiler. "Tae araba almış." dedi Jungkook eğlenerek. "Bana bunun şaka olduğunu söyle Taehyung." dedi Jin hemen. Taehyung kafasını olumsuz anlamda sallarken "Sakın bana araba kullanmayı bildiğimi sana söylediğim için bunu yaptığını söyleme." dedi nefes almadan Jin. Taehyung dudaklarını ısırıp cevap vermediğinde, Jin "Sana inanamıyorum." diyerek güldü.

Ucubeler Kulübü [bts]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin