25 ⊹ Neden hiç anlatmadınız?

215 39 14
                                    

Kapıyı açan Joon geçmem için öncelik verdi. Hızlıca içeriye adımladığımda hepsi bana bakıyordu dikkatle. "Taehyung üzerindekileri çıkar." dedim ona bakarak. "Sonra banyoya gir." diyerek ona bakmaya devam ettim. "Jungkook, sana birkaç parça kıyafet getirir." derken Kook'a döndüm. Hemen kafasını salladı. "Yoongi ateş yakabilir misin?" dedim şöminenin önüne geçerken. "Galiba anladım." dedi Yoongi bana bakarak.

"Hadi Taehyung." dedi Jin, onun elinden tutarak. "Güzelce temizlen." dedi yavaşça. "Yiyecek bir şeyler hazırlıyorum." dedi Jimin. "Yardım edeyim." derken arkasından ilerledi Hoseok. Yoongi'nin yanına geçtim. Tek hareketiyle küçük bir kıvılcım oluşturmuştu. Şimdi onu büyütmeye çalışıyordu. Jungkook koltuğa kıvrılarak oturdu.

"O hiç iyi görünmüyor." dedi yavaşça. "Zaten iyi değil." dedi Yoongi. Namjoon üstündeki tişörtü çıkarmış kenara koymuştu. "En azından artık burada." dedi elindeki başka bir tişörtü giymeye çalışırken. Ateş büyüdüğünde önce Joon'un Taehyung'a sarıldığı için hafif leke olmuş tişörtünü sonra çantamdaki mendilleri attım. Taehyung'un pantolon, kapüşonlu ve tişörtünü getiren Jin onları da attı ateşe.

Yanmalarını ve geriye küllerinin kalmasını izledik bir süre. Ne yaptığımı, doğru olup olmadığını, sonrasında ne olacağını... bilmiyordum. Sadece yardım etmek istiyordum hepsine. Elimden geldiğince. Taehyung kısa bir banyodan çıktıktan sonra çok daha iyi görünüyordu. Yeni yıkanmış saçları ve temiz kıyafetleri ile kesinlikle daha iyi görünüyordu. Elime aldığım havlu ile saçlarının ıslaklığını aldım yavaşça. Sonra hep birlikte birkaç şey yedik.

"Nari ne dedi?" diye sordu Taehyung. "Halledeceğini söyledi." dedim kafamı eğerek. "Seni çok sevdiğini ve özür dilediğini de söyledi." dedim yavaşça. Taehyung burukça gülümsedi. "Size hiçbir şey anlatmadım." dedi sessizce. "Çünkü anlatamadım." diyerek devam etti. Bir süre onu dinledik dikkatle.

Her şeyi anlattı. İlk başta pek bir sorun olmadığını, hatta iyi bir aileye geldiği için ne kadar mutlu olduğunu söyledi bize. Sonrasında içki ve şiddetin başladığını, bazen gücünün yettiğini ve hem kendisini hem Nari'yi koruduğunu fısıldadı. "Sizinle tatile gitmek cennet gibiydi." dedi kafasını koltuğa yaslayarak. "Her şeyden uzaklaşmıştım." diyerek devam etti. "Ama o adamın rahat vermediğini biliyordum, bu yüzden gidip gitmemek arasında kalmıştım." dedi yavaşça.

Denize ne zaman gideceğimizi konuşurken duraksadığı ve gülümsemesinin silindiği zaman geldi aklıma. Demek sebebi buydu. "Sizinle gittiğim için pişman değilim galiba." dedi. "İlk defa bencillik yaptım." diyerek gülümsedi.

"Çok fazla dayanmışsın." dedi Jin sessizce. "Bunu nasıl fark etmedik?" diyerek elleriyle oynadı Jimin. "Çünkü iyi bir oyuncuyum." dedi Taehyung hafif gülerek. Bu bizi de güldürmüştü. "Ama yaptığım tek rol iyi bir aileye sahipmişim gibi görünmekti. Onun haricinde hiçbir şeyim sahte değildi. Sizinle gerçekten çok mutluyum." diyerek devam etti.

"Bir an bizi görmek istemediğini düşünecektik." dedi Jin gülerek. "Hayır, sizi görmeye yüzüm yoktu sadece." dedi Taehyung sessizce. "Böyle düşünmeni istemezdik." dedi Kook yavaşça. "Aramız iyi mi?" dedi tereddütle. Yanımdan kalktı ve Taehyung'un olduğu koltuğa ilerledi. Taehyung titrek bakışlarla Jungkook'u izledi. "Her şey benim yüzümden başladı." dedi Jungkook onun yanına otururken. "Biraz daha dikkat etseydim..." dedi yavaşça.

"Ben de böyle düşünüyorum." dedi Hoseok hemen. Hepimizin bakışları ona döndüğünde arkasına yaslandı. "Bilekliği kaybeden benim." dedi yavaşça. "Bileklikleri alalım diyen benim." dedi Namjoon kaşlarını çatarak. "Bu nasıl bir mantık?" diyerek devam etti. "Bunu düşündüğünüze inanamıyorum." dedi hızla.

Ucubeler Kulübü [bts]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin