4. Bölüm: Acılar

54 11 14
                                    

Bilirsin beni:
İçimde fırtınalar kopsa da,
Yüzümde rüzgar esmez benim"

Yorgun ve canım sıkkın bir şekilde gözlerimi açtım. Dün yaşanan olay hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Ağlayarak kafeden uzaklaşmam, Emre'nin bana destekçi sözleri...

Yerimden kalkarak kendime kahve aldım ve dışarı çıkarak kahvemden yudumlamaya başladım.

Neler yaşadım ben böyle?... Neler yaşadım?... Nasıl ayağa kalkabildim?... Ben bunları nasıl atlattım ya da atlatabildim mi?

"Merhaba"

Duyduğum sesle arkama döndüm. Kızıl saçlı, ela gözlü, yüzünde çiller olan, tahminen 1.65 boylarında olan neşeli bir kız vardı.

"Galiba rahatsız ettim, kusura bakmayın."

R: Yok, hayır. Rahatsız filan olmadım. Ne istemiştin?

"Şey, ben sadece bir 'merhaba' demek istemiştim. İstersen gidebilirim"

R: Hayır, gitmene gerek yok. Kalabilirsin.

"Peki. Teşekkür ederim"

Elindeki kahve bardağı ile yanıma geldi. Bir süre sustuktan sonra neşeli bir sesle konuşmaya başladı.

"Yeni mi geldin?"

R: Evet, yeniyim.

"Arkadaş olmak ister misin?"

R: Tabi. Olabilir.

"O zaman memnun oldum" dedi elini uzatarak "Ben Elif Ulusoy"

Ulusoy mu? Bir saniye ya Emre'yle kardeş olabilirler mi?

Uzattığı elini sıktım.

R: Iıı... Bende Rana... Rana Kuzey, memnun oldum. Bir şey sorabilir miyim?

El: Tabi ki.

R: Emre diye birisi varmış büroda. Duydun mu?

El: Emre Ulusoy değil mi?

R: Onu tanıyor musun?

El: Tabiki tanıyorum. O benim abim. Tam 9 aydır burada çalışıyoruz.

R: Öyle mi? çok sevindim senin adına.

El: Teşekkür ederim canım. Peki se...

Konuşmamız Elif'in telefon sesi ile kesildi. Allah'ım neden biri ile konuşmamın arasına bir şeyler giriyor.

El: Pardon Rana, buna bakmam lazım.

Başımı onaylayan bir şekilde salladım.

El: Alo... Evet canım, biliyorum... Ah unuttum... Tamam canım hemen geliyorum... Tamam... Hadi görüşürüz canım.

Telefonu kapatarak üzgün bir şekilde bana döndü.

El: Kuzum, benim acil bir işim çıktı gitmem gerekiyor. Kusura bakma.

R: Yok ya önemli değil, git sen. Sonra görüşürüz.

El: Tamam kuzu, görüşürüz.

Yanağımdan öperek hızlıca uzaklaştı. Bir arkadaş olarak fazla samimi davranmıyor mu sence? Daha yeni tanışmıştık oysa ki. Neyse, yine de iyi kızmış gerçekten. Baya baya samimi!

Kalan sonraki dakikalarda acılarımı, sevinçlerimi, hayallerimi, umutlarımı... düşünerek geçirdim. Kahvem bittikten sonra üşüdüğümü hissederek içeri girdim.

Gecenin YıldızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin