-Önceki Bölümden-
Emre odasına girdi ve kapıyı sertçe kapattı. Gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu. Sonrasında telefonu çaldı. Telefonunu eline aldı. Yabancı bir numara arıyordu. Bir an açıp açmamak arasında kalırken belki Rana olma umuduyla telefonu açtı.
"Alo" dedi karşıdaki ses.
E: Alo buyrun!
"Vereceğim adrese gel, ama tek başına! Kimseye haber verme yoksa kız ölür!"
E: Ne?! Nasıl?! Anlayamadım?!
-Şimdiki Zamanda-
"Sana vereceğim adrese gel diyorum. Daha fazla boşboğazlık yapma!"
Emre neler olduğunu anlamıştı.
E: Rana'yı sen kaçırdın değil mi pezevenk! (dedi fısıltıyla)
Telefondan bir kıkırdama sesi geldi. Sonra karşıdaki ses konuşmasına devam etti.
"Adamlarım seni bekliyor olacak, adresi hemen veriyorum. Kimseye haber vermeden geliyorsun! Sevgiline zarar gelsin istemezsin değil mi?"
Emre yumruğunu sıktı, karşıdaki kişi ise kahkahalarla gülüyordu.
"Hadi görüşürüz" dedi karşıdaki ses ve telefonu kapattı.
E: Alo... Lan Alo!.. Allah kahretsin!
Emre telefonunu cebine koyarak tam düşüncelere dalmışken odaya Elif geldi.
El: Abi iyi misin? Yüzünün rengi atmış.
E: İ-iyiyim Elif. Benim önemli bir işim çıktı gitmem gerekiyor. Siz araştırmanıza devam edin.
El: Abu neden böyle telaşlısın? Ayrıca yüzünün rengi de solmuş neler oluyor?
Emre birden sesini yükseltti.
E: Hepsi stres yüzünden Elif! Üstüme gelmeyin artık! İşim çıktı gitmem lazım anlamıyor musun!
Elif birşey demeyip kollarını bağladı ve kapıya doğru yürümeye başladı. Emre üzüntüyle Elif'in kolunu tuttu.
E: Elif özür dilerim. Öyle davranmak istemedim. Sadece herşey üstüme geliyordu... Şimdi işim çıktı ve gitmem gerek... Lütfen beni anla!
Elif bir an Emre'nin yüzünü inceledi. Sonra acı bir gülümseme ile cevap verdi.
El: Tamam abi. Sorun değil, bende özür dilerim. Stresli bir haldeyken üstüne gittim. Hadi git. Meraklanma.
E: Sağol Elif.
Emre, Elif'e sarıldı ve sonrasında merkezden hızla çıktı. Elif şüpheyle gözlerini kıstı. Emre kesinlikle bir işler çeviriyordu.
Emre tam arabaya binmişken yine yabancı bir numaradan mesaj geldi. Adres yazıyordu. Emre adrese doğru yol almaya başladı.
-Rana'nın Anlatımıyla-
Açlıktan, yorgunluktan, uykusuzluktan ölecek gibi hissediyordum. Gözlerim ağlamaktan acıyordu, eminim ki şimdi göz etraflarım kıpkırmızı kesilmişti. Arda'nın da keyfine diyecek yok! Ellerini arkaya atmış etrafı izliyor. Güçsüz sesimle ona seslendim.
R: Bırak beni lütfen.
Arda kıkırdayarak arkasını döndü ve bana küçümseyerek baktı.
A: Sebeb?
R: Allah belanı versin vicdansız!
A: Bunu demek için mi seslendin gülüm (Sonra yanındakine döndü) Su içirin şuna kendine gelsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Yıldızları
RomanceMesleğinin ilk günü merkezine atanan Rana Kuzey, buraya geldiğinde tek düşündüğü sadece görevini yapmaktı. Ancak korkunç geçmişiyle yeniden yüzleşeceğini nereden bilebilirdi ki? Ayrıca kendisine iğrenerek baktığı kişiye sonrasından aşık olacağını na...