ŞAH MAT [tamamlandı.]

Bölüm 1✡️

Bölüm 1🔗

✅

"Hiçbir zaman büyümediniz... Siz 17 yaşındasınız, 17!" kendimi göz devirmekten alıkoyamadım.

Neyse ki bunu görmemişti.

"Ben, suçsuzum." dedim bastırarak. Bunu odaya geldiğimizden beri kaçıncı söyleyişimdi?

5? 10? Belki de 15?

"Sen sus," dedi nefretle yüzüme bakarak. İyice çileden çıkmış gibiydi. "Tuvalete kilitleyip kızları dövmek ne Aşkın? Sen eşkiya mısın?" sesindeki öfke olayları her dile getirişinde artıyordu.

Omuz silktim.

"Size kaçıncı söylemişim bilmiyorum ama ben suçsuzum." başka hiçbir şey söylemiyordum, tek dile getirdiğim şey suçsuz olmamdı.

Gizem omzunun üzerinden kibirle yüzüme bakıp karşımızdaki müdireye döndü. "Hocam, açıklamama izin verin." birkaç saniye duraksadığında Selda Hoca susması için elini havaya kaldırmıştı.

"Sen hiç konuşma Gizem, 5 kişi toplayıp Aşkın'ı tuvalette sıkıştırmak da neyin nesi? Neyin nefreti bu, kime bu öfken?"

"Hak etti," dedi dişlerini sıkarak tekrar bana bakıp. Onun aksine gayet sakin bir tavırla yüzüne bakıyordum.

Bu sakinliğim onun daha da kudurmasına sebep oluyordu.

"Hocam dediğim gibi ben suçsuzum." Gizem'in konuşmasına izin vermeden araya atıldım. "Beni sıkıştırdılar ve ben de kendimi savunmaktan başka bir şey yapmadım. Burada azarlayacak birini arıyorsanız bunların tek sorumlusu Gizem, onu azarlayın. İzninizle gitmem gerek," kaşlarını çatarak yüzüme baktığında onu es geçip Gizem'e döndüm ve sırıttım.

"Hayırlı teskereler sana," attığım adım Selda Hoca'nın adımı seslenmesiyle havada kaldığında tekrar göz devirdim.

Bu kadın beni asla rahat bırakmayacaktı.

"4 kız Aşkın." derin bir nefes aldı sakinleşmek istercesine. "4 tane kız öğrencimi hastanelik ettin, bu kaçıncı?"

"10'dan sonra saymayı bıraktım." omzumun üzerinden verdiğim cevap onu daha da kızdırmıştı. Sertçe kolumdan tutup ona dönmemi sağladı.

Olabildiğince sıkıyordu ama canım gram acımıyordu.

"Bu sondu." tek kaşımı kaldırdım. "Bu sondu Aşkın ve Gizem. Artık yeter, sizi bu okulda görmek istemiyorum. Bu okulda okumanızı istemiyorum." ani bir hareketle Gizem'e döndüğümde o da yüzüme bakıyordu.

Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.

"Ama hocam," dedi şaşkınlıkla. "Bunu yapamazsınız, yapmazsınız."

"Bal gibi de yaparım," masasına doğru gitti. "Kaç defa disiplinlik oldunuz haberiniz var mı sizin? Bu artık sondu, bundan böyle bu okula zarar vermenize göz yummayacağım."