"Doğru düzgün tanışamadık. Ben Muharrem." dedi elini uzatarak. Açıkçası bu gülümsemeye karşılık vermemek çok zordu. Ece benden önce davranıp çocuğun elini sıktı.
Tam ben de elimi uzatmıştım ki biri beni geriye doğru çekti. Belimdeki ellerin sahibi olan Arda'ya bakmaya başladım. Muharrem'e sert bir şekilde bakarken aynı zamanda bileğimdeki elini sıkıyordu. Muharrem ise onun aksine gülümsüyordu. Ben daha ne olduğunu anlamadan beni çekiştirip sınıfa soktu. İşin garip olan tarafı ise ona engel olacak zamanım bile olmamıştı. Her şey göz açıp kapayıncaya kadar bitmişti.
Şuan sırada oturuyordum ve aynı şekilde Ece'yi kolundan tutup yanıma getiriyordu.
Ece benimle aynı şoku yaşarken Arda sınıfa giren Muharrem'e köpürüyordu. Tahtanın önünde karşı karşıya durmuş birbirlerini gözleriyle dövüyorlardı resmen.
Büyük bir kavga mı?
Sınıftaki gerginlik yüzünden tırnaklarımı kemirmeye başlamıştım.Bu iki zibidi her an birbirlerine saldırıcakmış gibi durduğundan, oturduğum sıradan kımıldayamıyordum.
"Sınıfına git Muharrem." dedi Arda sakin bir sesle
"Bana emir verme sakın Arda."
Arda güldü. Pek içten bir gülüş değildi. "O zaman başka şeyler vereyim." deyip Muharrem'in yüzüne yumruk attı. Ece'nin ani çığlığı üzerine, Arda birkaç saniye bize bakıp geri Muharrem'e döndü.
Muharrem iki adım gerilese de yumruk pek umrunda olmamıştı.
Aradaki mesafeyi kapatıp o da Arda'ya yumruk atmıştı. O kadar sert vurmuştu ki acıyı bir an hissettiğimi sanmıştım.
Sıramdan kalkıp öne doğru yürümeye başladım. Fakat kolumu tutan eller durmamı sağladı."Aralarına girmek istemezsin." diyen Ömer'in elinden kurtulup yanlarına gittim. Muharrem yine ellerini kaldırmış Arda'ya yumruk atıyordu ki önüne geçmemle kendini zor tuttu.
Lan suratım dağılacaktı az daha!!!
Kalbim deli gibi atarken, suratımın yerinde olduğuna şükretmeye başladım." Ne yapıyorsun? Çekill." dedi Arda.
Ne yapıyorum? Neden şu an ikisinin ortasında duruyorum?"Kavga etmenizi istemiyorum." dedim ikisine bakarak. En azından kavga edeceklerse düzgün bir şey için etmelilerdi.
"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma." dedi Arda.
Lan gerizekalı, ben seni koca bir yumruktan kurtarmışım be gavur tohumu."Evet doğru." dedim Muharrem'e döndüm. "Yüzünü dağıtmaya devam edebilirsin." dedim ve sınıftan çıktım. Arkamdan Muharrem'in kahkahasını duyabiliyordum. Arda ise büyük ihtimalle sinirliydi ve beni bulduğu yerde dövme olasılığı yüksekti.
Acaba tenha bir yerlere mi saklansam? Ah, salak kafam! Ne diye aralarına girmek istersin ki? Daha onları tanımıyorsun bile!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaya Erkek Lisesi
ChickLitYüzü kandan gözükmüyordu. "Aptal." dedim. "Aptalsın!" Güldü yine. Bu durumda hâlâ nasıl gülebiliyordu? "Sana verdiğim sözü bir daha tutmamazlık yapmam Derin." Sesi boğuk çıkmıştı. "Seni asla bırakmam." "Değdi mi peki onca yaşananlara?" "Belki de hay...