Kaya Erkek Lisesi

10. Bölüm

Ona 'Ne bakıyorsun?' diye bakış attığımda yarım ağız sırıtıp gözleriyle bacaklarımı gösterdi.

Gözlerimi ondan ayırıp eteğime baktım. Oturmamdan ötürü (!) biraz daha yukarı kıvrılmıştı. Sinirle bakışlarımı Arda'ya çevirdim. Hâlâ gözleri bacaklarımdaydı. Sıranın üstündeki kalemi alıp hiç düşünmeden ona fırlattım.
Basket!!
Tam alnından vurmuştum.

Neye uğradığını şaşıran Arda eli kafasında etrafına bakarken, öğretmen bozuntusu gülme sesime yarım yamalak anlattığı dersi kesmiş bana bakmaya başlamıştı.

"Şey hocam, kalemim elimden fırkadı da. Ne hikmetse Arda arkadaşımızın kafasına uçtu, ben de anlamadım." dedin gülmemeye çalışarak.

Sınıftakiler kıkırdarken Arda inanmayan gözlerle bana bakıyordu. Yerdeki kalemimi alıp sıradan kalktı. Kalemi sırama bırakırken kulağıma doğru eğildi.

" Görüşeceğiz ufaklık. "
İyi bok yedin Derin!

Çalan zil sesiyle kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Tüm ders boyunda Arda'nın bakışları ile uğraşmak zordu.
Ah Ece... Bu durumda hâlâ nasıl uyuyorsun.

"Ece kalk geldik." deyip dürttüğümde sıradan sıçtadı.
"Ha geldik mi?" etrafına bakmaya başladığında gülmeye başladım. Sol yanağında iz vardı ve kızarmıştı. Uykulu gözleri ile gayet komik duruyordu.
Son derste bittiğinde derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Arda direkt önüme geçmiş, sırıtarak bana bakıyordu.

"Ne var?" dedim yine.
"Unuttun mu? Cezan." dedi suratındaki sinsi ifade ile. Uzun bir of çekip Ece'ye döndüm.
"Tek gidebilecek misin?" diye sorduğumda Ece yerine Arda cevap verdi.
"Tek gitmeyecek. Semih onu götürür." dedi yanındaki çocuğu işaret ederek.

Sıra arkadaşıydı fakat tipine pek dikkat etmemiştim.
Arda gibi saçları siyah ve dağınıktı. Yeşil gözleri fazlasıyla dikkat çekiyordu.

Bana gülümsedikten sonra Ece'nin kolundan tutup yürümeye başladı. Kimin arkadaşı?

Höst ulan! Bırak kolumu! Ben tek giderim! Kime diyorum. İşte bu da benim arkadaşım Ece. Semih'in pek tınladığı söylenemez tabii...