Kaya Erkek Lisesi

19. Bölüm

Ulan Ece inşallah çıplak ayakla hamam böceği ezersin! Deyip aynadaki saçlarıma baktım.

Ne güzel oldu kızım ya! Az güzelleş. Dedi sırıtıp.

Kalkar kalkmaz bize gelmiş,okul için hazırlanmaya başlamıştık. Ece zorla saçlarıma maşa yapmış, aralarını açmıştı. Evet, güzel duruyordu fakat okul için abartılıydı bence.

Hadi geç kalıcaz. Dedim

Beraber gülüşerek evden çıktık. Bulunduğumuz kata merdivenlerden bir genç iniyordu. Ece ile aynı anda inen meteora bakıyorduk.

Uzun boylu ve kaslıydı  kahveye çalan saçları ve yeşil gözleri fazlasıyla çekici duruyordu.

Merhaba! Dedi yüzündeki belediye çıkurlarını göstererek.

Selam. Dedi Ece. Ben cevap vermiyordum çünkü hayla çocuğu inceliyordum.

Ben üst kata taşındım. İsmim Çağatay. Deyip elini uzattı. Ece diyerek tuttu elini. Sıra bana geldi dimi?

Uzattığı elini sıkarak Derin. Dedim.

Memnun oldum kızlar. Buraları pek bilmiyorum. Kaya Erkek Lisesine nasıl giderim? Dedi.

Oraya mı kayıt olacaksın? Diye sordum.

Evet diyerek gülümsedi.

Biz de oraya gidiyoruz zaten. Beraber gidelim. Dedi Ece.

Nasıl yani? Siz ne yapacaksınız orda? Diye sordu.

Ece ona kısa bir özet geçmişti beraber durağa yürürken. Oldukça eğlenceli bir çocuktu ve kanım hemen ısınmıştı. Otobüs geldiğinde binip arkaya geçtik.

Oo Kaya Erkek Lisesinin vahşi kızları da gelmişlerr! Diye bağırdı biri.

Sesin geldiği yöne kafamı çevirdim. Gömleğinin üzerinde Erkin Erkek Lisesinin arması vardı.

Ne o korktun mu bücür? Dedim sırıtarak. Benden küçük gibi duruyordu.

Ne korkacağım lan senden? Diye savundu kendini. Arka koltuklarda bizim okuldaki çocuklar vardı. Aralarından biri kalkıp çocuğun yakasına yapıştı.

Sen kime laf attığını sanıyon? Sikerim ecdadını! Deyip fırlattı kenara. Otobüsteki yaşlılar korkuyla bakıyordu. Arkadaki çocuklardan biri seslendi.

Kızlar! Gelin oturun kavga çıkmadan. Dedi Ece ile arkaya ilerleyip bize verdikleri yere oturduk.

Teşekkürler. Dedim iki çocuğa. 11. Sınıfların katında görmemiştim bunları. Büyük de durmuyorlardı. Demek ki 10. Sınıflardı.

Ne demek. Dedi sırıtarak, çocuğun yakasına yapışan.

Çağatay da yanımıza ilerleyip bize, ne oluyor, bakışı atıyordu.

Okuldakilerin bizi koruması şahsen çok hoşuma gitmişti. (kimin gitmez ki)

Beş tane 10. Sınıf öğrencisi ve Çağatay ile beraber kanatarak gidiyorduk. Ece, Çağatay'a diğer okullar hakkında özet geçiyordu yine.

Bahçenin kapısında Semih ile Arda dikiliyordu. Bizi gördüklerinde ikisinin de kaşları çatılmıştı...