Hoca listeden isim seçtiğinde oluşan gerilimi anlatmama gerek var mıydı?
Herkes heyecanlı bir şekilde hocanın söyleyeceği ismi beklerken, bazıları ellerini açmış dua ediyorlardı.Oldukça eğlenceli bir sınıfım vardı. Alışmak istemiyordum yoksa ayrılmak zoruma giderdi. Hoca listeye göz atarken kafamı sağa çevirip Arda'yı izlemeye başladım.
Bana terasta son kurduğu cümle içimi açıtmıştı nedense. Bakışları tuhaftı. Cevap vermeme fırsat bile vermeden gitmişti. Şimdi ise cuma gününün son dersinde işgence çekiyorduk.
Mahmut. Dedi hoca. Bakışlarımı Arda'dan ayırıp ön sırada oturan Mahmut'a çevirdim.
Hocam bana bunu yapamazsınız. Dedi sitem dolu sesiyle.
Saçmalama da gel şu soruyu çöz. Dedi hoca. Tahtadaki soru kolay olmasa da çözülemeyecek kadar zor değildi.
Mahmut söylenerek tahtaya çıkıp soruyla konuşmaya başladı.
Senin sorunun ne? Neden benimle konuşmuyorsun? Bence biz bu problemi çözebiliriz. Seni anlayamıyorum. Gel barışalım.
Hepimiz Mahmut'a kahkahalarla gülerken hoca Mahmut'a ne bicim insansın sen bakışı atıyordu.
Evladım ne bu tripler? Ne istiyosun sorudan? Dedi hoca.
Hocam kusura bakmayın ben... Bir süre düşündü : ben önemli günlerimdeyim de... Deyince bir kaç kişi oturduğu sırasından düşmüştü.
Ece'yle ben utançla kafamızı sıraya gömerken hoca Mahmut'u cetveliyle kovalıyordu.
Zil çalınca derin bir nefes alıp kalktım sıradan. Arda çantasını kaptığı gibi çıkmıştı sınıftan. Semih de arkasından koşar adımlarla çıktı. Bir yere yetişmeye çalışıyorlardı sanki.
Ece'yle okuldan çıkmıştık durağa doğru ilerliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaya Erkek Lisesi
ChickLitYüzü kandan gözükmüyordu. "Aptal." dedim. "Aptalsın!" Güldü yine. Bu durumda hâlâ nasıl gülebiliyordu? "Sana verdiğim sözü bir daha tutmamazlık yapmam Derin." Sesi boğuk çıkmıştı. "Seni asla bırakmam." "Değdi mi peki onca yaşananlara?" "Belki de hay...