Günaydın hanzolar. Dedim gülerek. Biliyorum iğrencim.
Günaydın hırçın kızlar. Dedi Semih. Ünlü oldunuz. Diyerek devam etti.
Yaa ne ünlü ama... Sevgili yapamayacağız. Dedi Ece. Maşalı saçlarını geriye atarak.
Sevgiline başlatma şimdi! Diye kükredi Semih.
Siz niye bu kadar süslendiniz? Diye sordu Arda.
Yuh bir kıza böyle bir soru sorulur mu? Tamam, öküzsün anladık ama çaktırma be. Dedim. Gözlerini devirip bahçeye girdi. Semih hâlâ bize bakarken ona, ne var, bakışımı attım.
Bu kim? Dedi Çağatay'ı göstererek.
Komşum. Bu okula kayıt olacak. Dedim. İkisi arasında kısa bir tanışma faslı geçtikten sonra okula girdik.
Sınıfın kapısının önünde bekleyen Muharrem'le duraksadım. Olaysız bir günüm olamaz mıydı acaba?
Muharrem... Muharrem... Neden Arda'nın damarına basmaya devam ediyorsun? Nereden geliyor bu cesaret yavrum?
Naber Derin? Diyerek geldi yanıma, kendi kendime saçmalamamı bölerken. Her zamanki gülümsemesi vardı yüzünde.
İyi Muharrem, sen? Dedim gülümseyerek.
İyi ben de. Sen bana hâlâ numaranı vermedin. Deyip dudaklarını sarkıttı. Oğlum yapma şöyle tuhaf oluyorum...
Telefonunu bana uzattı. Kafamı sallayıp elindeki telefona uzanıyordum ki koridorda bir kaplan sesi duyuldu.
Derin! Diye böğürdü Arda öküzü. Yerimde korkuyla sıçrayıp arkamı döndüm.
Ne bağırıyorsun? Ödüm bir yerlere kaçtı. Dedim ciddi sesimle.
Muharrem dediğime gülerken Arda hızlı adımlarla yanımıza geldi.
Ne yapıyorsun lan sen sınıfımın önünde? Dedi dişlerinin arasından, Muharrem'e.
Sana da merhaba Arda.
Her zamanki gibi sırıtıyordu. Gözleri sinsice parlıyordu.
Merhabana başlatma. Deyip kolumu tuttu yine. Ulan niye hep zararlı ben çıkıyorum?
Kiminle konuşucağına bu herif mi karar veriyor Derin? Dedi Muharrem bana bakarak. Gaza gelme Derin.
Muharrem gider misin? Dedim sakince. Güne kavgasız başlamak istiyordum. Muharrem dediğime bozulmuş, Arda ise sırıtıyordu.
Kısacası bu siktir git Muharrem demek oluyor. Dedi Arda. Ona sinirle dönüp, Sen de git başımdan. Deyip kolumu kurtardım. Gülen suratı düşerken. Beni ikinizin arasında bırakmaktan vazgeç. Diye fısıldadım.
Şimdiden bıkmıştım valla. Ulan iki tane taş gibi varlık. Şansıma tüküreyim be. Normalde biz Ece'yle yolda otururken önümüzden geçseler pist yavrum hepsi sizin mi beeee diye bağırırdım ulan.
Sınıfa girip Ece'nin yanına oturdum. Sınıf yine kendi alemindeydi.
Derin! Diyen Ece'ye döndüm. Şu veletlerin arasına karışıp kaynaşsak ya. Deyiş parmağıyla bizim veletleri gösterdi. Sırıtıp ayağa kalktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaya Erkek Lisesi
ChickLitYüzü kandan gözükmüyordu. "Aptal." dedim. "Aptalsın!" Güldü yine. Bu durumda hâlâ nasıl gülebiliyordu? "Sana verdiğim sözü bir daha tutmamazlık yapmam Derin." Sesi boğuk çıkmıştı. "Seni asla bırakmam." "Değdi mi peki onca yaşananlara?" "Belki de hay...