Parçalardan Bütüne (b×b)

Midye

Medyaya Gallavich bırakayım ♡

Aras

İçimde anlam veremediğim bir endişe vardı. Bu nedenle çok da hızlı sürmediğim arabayı biraz daha yavaş sürmeye başladım. Sonra yanımda oturan mavi gözlü çocuğa baktım. Sabah olunca hastaneden ayrılmıştık ve pek konuşmamıştık.
Bana soru sormayı kesmişti ve bu beni mutlu etmek yerine telaşlandırıyordu.

-Nasıl hissediyorsun, diye sordum.

-Son sorduğundan bu yana hala iyiyim, dedi.

Evet, ben de kaç defa sorduğumu unutmuştum.

-Mutsuz görünüyorsun.

-Değilim, dedi yalan olduğu çok bariz bir şekilde.

Aramızda yine derin bir sessizlik oluştu. Normalde sessizliği severdim ama onun susuyor oluşu garibime gidiyordu.

-Yine kırdım mı seni, diye sordum kısık bir sesle.

-Hayır, dedi. Neden kırasın ki?

Sonra devam etti.
-Bu arada tam olarak kafama ne oldu? Yani kafamda neden 3 dikiş var anlamadım.

Hatırlamıyor oluşu beni gülümsetmişti.

Anlatmaya başladım.
-Erkekler tuvaleti yerine kadınlar tuvaletine girmişsin. Orada da sevgilisiyle işini yeni bitirmiş bir kadın varmış ve çıplakmış. İçeri bilerek girdiğini düşünüp korkmuş. Kafana da sabunluk fırlatmış.

-Ne? Nasıl yani? Ben bir kadını taciz mi ettim, dedi panik olmuş bir şekilde.

Bu haline ufak bir kahkaha attım.
-Hatırlamadığına göre taciz etmiş sayılmıyorsun sanırım.

-Ama öyle düşünmüş. Özür mü dilesem?

Derin bir iç çektikten sonra cevap verdim.
-Gerek yok bence.

-Neden ki?

-Bence o senden özür dilemeli. Kafanı yardı sonuçta.

Bunu dedikten sonra yine bir sessizlik oluştu ve gözüm sol kaşının üstündeki bandaja kaydı.

Flashback

Aras, Can ile birlikte bara girdiğinde gözleri Bulut'u aramaya başlamıştı. Mesajına cevap vermemiş olsa da geleceğini düşünüyordu.
Direkt Baran'ın olduğu yere doğru yürüdü.

-Mavi gözlü bir çocuk geldi mi, diye sordu.

-Adı Bulut olan çocuk mu, dedi Baran gülerek.

-Tanıştınız demek.

-Evet, nazik bir çocuk.

-Her neyse nereye gitti?

-Tuvalete gidiyordu en son, dedi Baran ve Aras daha bir şey diyemeden tuvaletlerin olduğu yerden bir çığlık yükseldi.

-SAPIK, İMDAT.

Aras duyduğu seslere anlam veremeyerek tuvaletlere doğru koşmaya başladı. Karanlık holun yolunu ezbere bildiği için çığlığın geldiği yere koşmakta zorlanmadı.
Tuvaletin kapısını açmaya çalıştığında kapıyı açamadı.

-Neden açılmıyor burası, diye bağırdı.

İçerden bir kız sesi:
-Bir dakika üstümü giyinmeliyim, dedi.

Aras endişeli bir şekilde kapıda beklerken aklına binbir türlü şey geliyordu. Biraz bekledikten  sonra bir şeylerin sürüklenme sesini duydu. Sesler kesildikten sonra kapı açıldı ve çığlığın sahibini gördü. Korkmuş görünen sarışın bir kızdı. Ardında ise yerde sürüklenmiş, kafası kanlı Bulut'u gördü. Bir anda kızı yandaki duvara iterek  Bulut'a koştu.