10-Beyaz

101K 5.6K 2.2K
                                    

"Doğu!" dedim, Candaş'ın beni tutan kollarından sıyrılıp ayağa kalkarak. Ben hiçbir şey göremiyordum ama o nasıl yaptıysa bir iki adımda yanıma gelip beni kollarının arasına aldı.

"Buradasın.. Ah şükürler olsun!" dedi beni iyice sararken.

"Neler oluyor?" dedim göğsüne gömüldüğüm için boğuk çıkan sesimle. Sonra bir ayak sesi daha duyuldu.

"Komutanım, blok temiz." dedi biri. Koşturmacalar artarken Doğu'dan ayrılmayı reddediyordum ama gitmeliydi.. Benden çoktan ayrılmış olan kolları da bunu söylüyordu aslında..

"Komutanım, Albay'ın evindeler." dedi bir başkası.

"Plan değişmedi." dedi Doğu öfkeyle.

"Emredersiniz." dedi asker. Ve Doğu, gitmek için bir adım attı.

"Doğu.." dedim elini kavrayarak. Bana güven veren alevden gözleri, şu an görünmediğine emin olduğum karanlıklarıma değdi. Ve benim yüreğim, sıcacık oldu..

"Odama git. Beni orada bekle." dedi sadece. Sonra beni, öylece bırakıp gitti. İçimi bir endişedir kaplamıştı..

Candaş'ı da yanıma alıp, sonunda kavuşabildiğim telefonumun ışığıyla Doğu'nun odasına gittim. Yasak bölgeye izinli giriş yaptığımda bir an için duraksadım. Şu an her şey, tuhaf ve korkutucuydu.

Yatağın yanında, yerde oturmuş beklerken, birden elektrikler geldi. Sokak lambası yavaş yavaş yanmaya başlayıp içinde bulunduğumuz odayı aydınlattığında; gözüm komodinin üzerinde duran silaha kaydı. Bu yüzden mi buraya girmemizi istemişti? Olası bir aksilikte bu şeyi kullanalım diye mi?

"Gece.. İyi misin?" dedi Candaş beni kolunun altına çekerken.

"İyiyim. Doğu için endişeliyim yalnızca." dedim başımı omzuna yaslayıp.

"Merak etme, başının çaresine bakacaktır."

"Candaş.. Sesleri duymuyor musun? Hiç iyi şeyler olmuyor şu an burada."

"Duyuyorum ama birkaç saat önce tanıştığım adam da kolay yutulur bir lokmaya benzemiyordu. Güven bana, her şey yoluna girecek.."

"Korkuyorum."

"O da korkuyor. Bunu asla itiraf etmez belki ama sana bir şey olacak diye korkuyor. Bunca kargaşanın içinde bile ilk önce sana geldi. İlk önce senin iyi olduğunu bilmek istedi. Sen de biraz güçlü dur ki, aklı sende kalmasın. Bak burada bir sürü asker var. Ve onlar var oldukça; hiç kimseye hiçbir şey olmaz. Buna izin vermezler."

Candaş'ın söyledikleriyle biraz olsun yatışmıştım.. Ama aklımda binlerce senaryo peyda oluyordu ve her birinde Doğu zarar görüyordu..

Gözlerimi sımsıkı kapatıp, yaklaşık bir saate yakın bir süre onun için dualar ettim.. Sabırsızca yerimde kıpırdandığımda birden kapı açıldı ve beklediğim yüz, görüş açıma girdi. Hızla ayağa kalkıp hiç düşünmeden boynuna atladım ama bu kez kısa bir sarılış olmuştu bu. Çünkü Doğu beni, nazikçe, kendinden uzaklaştırdı.

"Bana, korkmadığın tek bir şey söyle." dedi sonra umursamazca.

"Sen yanımdayken; hiçbir şey.." dedim düşünmeden.

Keşke uzun uzun baktı gözlerime, diye anlatabilseydim şimdi size.. Ama hayır.. Bir anlık durgunluğun ardından hemen kendini toparlayıp dolabına yöneldi.

"Gitmeliyim. Fazla vaktim yok." dedi, üniformalarla kaplı dolabından bir tanesini seçip alarak.

"Ama daha yeni döndün." dedim hüzünle.

Gecenin En DoğusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin