39-Kuzgun

76.8K 4.5K 1.6K
                                    

Kadını bir yerden gözüm ısırıyordu ama beynim, İclâl'in özür dileme çabasından sonra, çalışmayı tamamen bırakmıştı. Bugün nasıl sınavlardan geçiyordum ben böyle?

Doğu'nun yüzündeki ifadeyi anlamlandırma çabası içine girmiştim şimdi. Mutluydu. Belki bir parça şaşkınlık da vardı ama mutluluk kesinlikle en baskın duyguydu. Biraz da rahatlamış gibiydi. Sanki mecali olsa kalkıp sarılacaktı bu kadına.. Kavradığı elimi bırakıp biraz kalkmaya yeltendiğinde, içeri giren kadın ona doğru bir iki adım attı.

"Beste Sağlam, Mardin. Emret komutanım!" dedi, selam durarak. Beste.. Fotoğraftaki üçüncü kadındı bu!

"Rütbeleri eşitledik diye duydum Yüzbaşım, ne emri?" dedi Doğu.

"Kıdem farkı komutanım."

"Öyle olsun bakalım. Tamamen döndüğünü söyle artık?" dedi Doğu.

"Döndüm komutanım. Üstelik yalnız da değilim. Alfa'ya altıncı olmasını isteyeceğiniz kadar başarılı bir Üsteğmenle döndüm."

"Altıncımız var Anka. Ama yedinci dersen, onu bir düşünürüz." dedi Doğu.

"Öyle mi? Kim?" dedi Beste şaşkınlıkla.

"Mızıkçı." dedi Kadir.

"Yengemiz." dedi Asaf da beni işaret ederek. Beste, farkıma yeni varmış gibiydi. Gözlerini kocaman açıp ellerini, şaşkınlıktan açılmış ağzına kapattı.

"Şaka yapıyorsunuz! Aman Allah'ım sonunda! Neden kimse bana haber vermedi bunu? Alacağınız olsun İrem!" dedi ve yanıma gelip bana sarıldı. Ben de kollarımı şaşkınlıkla ona doladığımda geri çekilip yüzüme baktı.

"Heyecanımı mazur gör n'olur. Doğu'nun birini sevebileceğine olan inancımı kaybedeli uzun zaman olmuştu.. Yüzbaşı Beste Sağlam, Hava Kuvvetleri. Alfa Beş'i kurtarmışlığım çoktur." dedi imayla. Doğu keyiflice güldüğünde, Beste'nin tokalaşmak için bana uzattığı elini tuttum.

"Komutanım, hâlâ çok alçak gönüllüsünüz." dedi Yağız.

"Beste, aynı zamanda çocukluk arkadaşım." dedi Doğu bana dönüp.

"Gece Karhan." dedim gülümseyerek onunla tokalaşırken.

"Çok ama çok memnun oldum Gece." dedi Beste ve bakışlarını Doğu'ya çevirdi yeniden.

"Babam, sonunda kendi masalını bulduğunu duyduğunda havalara uçacak."

"Sahi, Bahri Amca nasıl? Uzun zaman oldu, görüşemedik. Uğradın mı ona?"

"Yok komutanım, üsse bu sabah iniş yaptım. Durumunuzu öğrenince gelip görmek istedim. Kerem Komutanım da buralarda mı?"

"Gelir birazdan."

"Sen gelmeden önce bu oda boşaltılıyordu Beste. Artık hepinizi dışarı alsam? Hastamızın pansumanları bekliyor." dedi Sinem.

"Emredersiniz Sinem Komutanım." dedi Beste.

"Telafi edeceğiz." dedi Sinem göz kırparak.

"Umarım benimkilerden daha esaslı bombalarınız vardır. Nazlı kız, İrem.. İclâl nerede?"

"Hadi hanımlar ve beyler, sohbete dışarıda devam ederiz." dedi Özcan .

"Emir büyük yerden." dedi Beste, Özcan'a göz kırparak. Herkes nihayet çıktığında, Sinem pansumana başlamak için Doğu'nun üzerindeki örtüyü kaldırdı.

Bakışlarımı kaçırma gereği duymuştum yine.. Yaraları canımı yakıyordu.. Ben daha ikisiyle baş edemezken, o bunca yaranın acısını nasıl göğüslüyordu anlamıyordum. Bordo bereli olmanın altın kuralı duyguları silmek miydi? İnsan acılarından nasıl beslenirdi?

Gecenin En DoğusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin