4-'İyi'

106K 6.3K 3.4K
                                    

"Hoş buldum." dedim gülümseyerek.

"Öğretmenim senin aleti görmeye geldi Arda Abi." dedi Bahar ve onun cümlesiyle, içtiğim çay burnumdan geldi.

Beni bir öksürük krizidir tuttu ve bırakmaz oldu.. Fesat düşünceler, bedenimin rutinini bozup beni zora sokarken; öksürdüğümden mi yoksa kendime olan utancımdan mı bilmem, kıpkırmızı kesildim.

"Su için biraz." dedi adam bana bir bardak su uzatırken. Yaşlı kadın 'helal kızım, helal' diye sırtıma vururken ciğerlerim yerinden oynadı ve bu kez de ondan olsa gerek, daha da öksürmeye başladım.

"Hay Allah, ne oldu böyle birden bire?" dedi Bahar'ın annesi.

"Öğretmenim, iyi misiniz?" dedi Bahar yanıma yaklaşıp elimi tutarken. Gözlerimle onayladım onu. Nihayet öksürüğüm kesildiğinde tüm gözler benim üzerimdeydi.

"Daha iyi misiniz?" dedi adam. Gözlerimi ona çevirmeye çekiniyordum. Neden böyle olduğumu anlamış mıydı acaba? Rezillik..

"Teşekkür ederim." dedim sadece, uzattığı suyu alıp.

"Bahar tutturdu gitarımı göstermem için. Siz de zahmet etmişsiniz buraya kadar." Gitardı demek.. Ben de çello sanmıştım. Hatta biraz önce konu epey farklı şeylere evrilmişti zihnimde. Tövbeler olsun..

"Heves etti, ne yapsın? Benim kemanımı görünce aklına geldi." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Bu arada resmen tanışmadık. Ben Arda, Bahar'ın kuzeniyim." dedi ve elini uzattı. Havadaki elini tutup biraz ciddileştim.

"Gece." dedim.

"Ne gecesi kızım? Daha gün ancak battı." dedi yaşlı teyze.

"Gece.. Adım Gece.." dedim gülerek.

"Af buyur nedir?" dedi teyze bir kez daha.

"Hanımefendinin ismi Gece'ymiş nene." dedi Arda.

"O nedir öyle? Ayşe'nin Fatma'nın suyu çıkmış? Fesuphanallah!"

"Nene ya, küsecek öğretmenim. Gelmeyecek sonra bir daha evimize. Demesene öyle. Hem adı ne kadar da güzel.. Tıpkı kendisi gibi. Değil mi Arda Abi? Sen de bir şey söylesene." dedi Bahar. Allah'ım, konu nerelere gidiyordu böyle?

"Öyle tabi. Siz nenemin kusuruna bakmayın." dedi adam mahcubiyetle.

"Olur mu? Ne kusuru? Pek alışılmış bir isim değil buralarda, ilk kez yaşamıyorum bunu. Alıştım, sıkmayın canınızı." dedim ve gülümseyerek Bahar'ın yüzünü okşadım.

Arda, gülümseyip içeri geçtiğinde; Bahar'ın annesi bana bir bardak daha çay koydu. Biz sohbet etmeye devam ederken Arda, elinde gitarıyla yanımıza geldi. Bahar onu büyük bir coşkuyla karşıladı. Bir yandan da heyecanlı gözlerle, beni izliyordu.

"Bundan da alır mıyız okulumuza öğretmenim? Hani Umut istemişti ya." dedi . Alırdık tabi ama ben gitar çalmayı bilmiyordum ki.. Keman dışında, biraz çello ve piyano çalabiliyordum. Gitara hiç hevesim olmamıştı.

"Alırız, alırız tabi ama.." dedim ve üzülerek yüzümü astım. Çalmayı bilmiyorum, öğretemem desem üzülürler miydi? Biraz çabalasam öğrenebilir miydim acaba?

"Ben bunu çalmayı bilmiyorum Bahar. Birlikte videolar izler, öğreniriz olur mu?"

"Ben size öğretebilirim isterseniz." dedi Arda. Bahar sevinçle alkış çalarken ben ne diyeceğimi bilememiştim. Zerrece tanımadığım bir adama, sırf öğrencimin ağabeyi olduğu için güvenecek değildim. Kaldı ki, burada birine güvenmek pek kolay değildi.. Ama onu reddetmek yerine aklıma daha güvenli ve çocuklarımın mutlu olabileceği bir fikir geldi.

Gecenin En DoğusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin