12-Görev

99.8K 5.7K 2.4K
                                    

"Ben hazırım!" dedim son kez saçlarımı düzeltip odamdan çıkarken. Salonda, ellerini ceplerine koymuş beni bekleyen adama takılıp kalmam uzun sürmemişti.

"Doğu, evimizde bir yabancı var!" dedim dalgasına. Sivil olarak hazırlanıp dışarıya çıkmamalıydı bu adam. Üniformalı da çıkmamalıydı. Bu adamı saklamalıydım.. Kendime mi? Tabi ki kendime!

"Neye sinirlendin bilmiyorum ama esprin son bulduysa çıkabilir miyiz?" dedi ciddiyetle.

"Espri?" dedim kendime gelerek. Onu saklama planlarımı duymuş olamazdı değil mi? Kaldı ki; onlar hiç de espri niyetinde değildi, ben çok ciddiyim.

"Salondaki yabancı?" dedi Doğu sorarcasına.

"He o mu? Evet bitti, çıkabiliriz." dediğimde Doğu bana tuhaf tuhaf bakıp sabır dileyerek evden çıktı. Hanzo olduğunu söylemiş miydim? Öyle böyle değil ama..

Restorana gelene kadar, makyajımla dalga geçmesi dışında hiçbir sohbetimiz olmadı. İlayda'nın babası, kızları getirdiğinde benden çok Doğu'yla konuştular. Adam onu görür görmez tanımıştı ve derin bir sohbete girmişti.

Ben, kızları alıp içeri geçtikten bir süre sonra, Doğu da nihayet geldi ve siparişlerimizi verdik.

"Marşı en iyi kim okudu bakalım?" dedi Doğu kilit soruyu sorarak. Bunu ona tembihlemeyi unutmuştum.. Aferin bana.

"İkimiz de çok iyiydik." dedi Hediyenur. İlayda şaşkınca ona baktı.

"Hediye haklı, ikisi de harikaydı." dedim gülümseyerek.

"Aferin size. Orduya katılmayı düşünür müsünüz?"

"Doğu?"

"Ne var canım? O da bir meslek sonuçta."

"Sahiden mi? Biz de asker olabilir miyiz?" dedi İlayda.

"Olabilirsiniz tabi, benim bir sürü kadın meslektaşım var. Canavar gibiler hem de.." dedi Doğu hevesle. Sonra telefonunu çıkardı ve biraz kurcalayıp kızlara çevirdi.

"Vay canına, sahiden de kadın askerler." dedi Hediyenur. Merak etmiştim şu ulvi meslektaşlarını. Fotoğrafları bile vardı demek telefonunda..

"Çok güzellermiş." dedi İlayda. O sırada siparişlerimiz gelince, beni geren sohbet, nihayet son bulmuştu. Masadaki herkes keyifle yemek yerken ben tabağımdakilerle oynuyordum. Annem bu halimi görse kesin kızardı bana. Ah anne.. Kızını çok üzüyorlar çok..

"Gece.. Sen iyi misin?" dedi Doğu kulağıma eğilip fısıldayarak.

"Evet." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Yemeğinle oynama daha fazla, beğenmediysen başka bir şey söyleyelim."

"Hayır, çok güzeller." dedim gözlerinin içine baka baka. Anlar mıydı neye kırıldığımı? Gözlerimle konuşsam, duyar mıydı?

"Belki de konuşuyordur gözlerin.. Ama ben gözce bilmiyorum ki.. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.." dedi gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmadan.

"Cemal Süreya.." dedim büyülenmiş gibi. Şiir okumak mı? İşte bu, kesinlikle Doğu'dan beklemediğim bir hareketti.

"Kim gölgeleyebilir Gece'yi?" dediğinde kızlar kıkırdamaya başladı.

"Bakıyorum anlaşmaya başladınız hanımlar?" dedim onlara dönüp.

"Ben İlayda'yı çok sevdim." dedi Hediyenur kocaman gülümseyerek.

"Bence ben neyi kazandığımın farkına şimdi vardım öğretmenim." dedi İlayda bana göz kırpmaya çalışarak.

"İyi ki.." dedim mutlulukla. Onları böyle görmek beni gerçekten çok sevindirmişti.

Gecenin En DoğusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin