Normalde bu kitapta araya girmiyorum ama dokuz ve onuncu bölümleri ard arda atmıştım, dokuz çok daha az okunmuş bazıları atlamış olabilir sadece uyarmak istedim. Özür dilerim, umarım okurken keyif alırsınız.
Filmler bilgisayarın kendisi içerisinde yer alıyordu ve koltukların, korkutucu, gerici ya da benzer sahnelerde, izleyen kişileri bir manada bu durumda bulundurmak için hareketlenmesini sağlıyordu.
Bu sahnelerden birinde yaşanan ufak bir sarsıntı, ikiliyi hem şaşırtan hem de korkutan bir ana şahitlik ederken, siyah saçlı oğlanın içeceğinin onun üzerine dökülmesine de sebep olmuştu.
▪️▪️▪️
"Onunla üşümüyor musun?" diye sordu sarı saçlı genç, Jeongin, sweatinin ıslanmasından sonra, dolabında kalan tişörtlerden birini giyebilmişti ve hava pek buna uygun değildi.
"Çok soğuk değil idare edebilirim"
Jeongin'in cümlesinin ardından, elindeki beyaz kupadan birkaç yudum almış ve kahve dolu bardağı yanındaki sehpaya bırakmıştı.
Şu an odalarındaki büyük pencerenin önünde, iki tane olan tekli koltuklardan birinde oturuyor, dışarıyı izliyordu Hyunjin. Jeongin de yatağın üzerine koyduğu, buraya gelmeden önce okumak için yanına aldığı, kitapları ayırıyordu.
Bu konuma gelmeden önce Changbin, siyah salı oğlanı arayarak bir süre sonra bahçede buluşmak istediğini söylemişti. Bu kez yalnızca Jeongin olmayacaktı onlarla vakit geçiren, çünkü kendisine sinemada eşlik ettiği oda arkadaşını, abisiyle vakit geçirmek için yalnız bırakmak Jeongin için uygun bir davranış değildi.
Düzenlediği kitapları daha sonra yerleştirmek için koltuğun üzerine bırakırken, başını sarışın oğlana çevirerek "Dışarı çıkacağım, bana katılmak ister misin?" diye sordu. Sarı saçlı gencin yüzünde beliren gülümseme ve hemen ardından gelen olumlu yanıt ikiliyi bugün içiz birlikte biraz daha vakit geçirmeye sürüklerken Jeongin'in aklına gelen şey, Hyunjin'in şaşırmasına sebep olacak bir cümle bıraktı sakin odaya.
"Sana bir sürprizim var"
Sarı saçlı oğlan ne dediğini anlamak istercesine gözlerini onun üzerinde gezdirirken, şimdiden bir şey söylemeyeceğiyle ilgili şeyler mırıldanmış ve kendisini takip eden bedenle birlikte eşyalarını aldıktan emin olduktan sonra odadan ayrılmıştı.
"Bir dakika bekle lütfen" dedi Hyunjin, asansörün önüne geldiklerinde durmuş ve binmeden önce kendisine ait olan bir numaralı giyinme odasına geçmişti. Jeongin'in bir tişört giyiyor olması havanın soğuk olmayacağı anlamına gelmiyordu. Ayrıca ikilinin öğlene yakın uyanması ve birlikte geçirdikleri zaman da, onlara yavaş yavaş akşamı yaklaştırırken, bu saatlerin çok daha soğuk olabileceğini düşündürdü sarışın olana.
Dolabında kalın bir şey yoktu, tatile gelirken havanın soğuk olabileceğini düşünmediğinden yalnızca iki ceket almıştı yanına. Fakat biri kirli, biri de kendi üzerindeydi. Bu odaya boşuna girmiş olmak ve hiçbir şey yapmadan geri dönerek, Jeongin'i bekletmiş sayılmamak için biraz daha bakınmış ve kendisine gönderilen sweati alarak ayrılmıştı oradan.
Sonuç olarak o, öğrencilerinin mektubunu okumuş ve bu sweati ne amaçla gönderdiklerini öğrenmişti. Fakat, öğrencilerinin bu otelde olduğunu bilmiyordu ve dürüst olmak gerekirse, Jeongin'in sürprizinin bu olabileceği de o başta olmak üzere, onun yerinde olan kimsenin aklından geçmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two foreigners and a hotel room | hyunin
FanfictionYang Jeongin yaz tatilini kusursuz bir şekilde geçirmek için babasının şirketinde onu zorlayan her işi eksiksiz yapar ve sonunda tatil için yola çıkar. Ancak vaktiyle, başını kaldıramadığı işlerden kurtulmanın verdiği anlık heyecanla, rezervasyon ya...