s e k i z

591 120 18
                                    

Changbin odadan çıktıkları gibi Jeongin'e döndü. ''Neden böyle bir otel seçtin?'' diye sordu. Onun oda arkadaşıyla bu kadar samimi olması şaşırtmıştı onu. Kendisini daha önce yakın gördüğü tek kişinin eski sevgilisiydi. Jeongin'in ilk gün düşündüğü gibi düşündü o da. Buranın amacı genelde kendine eş bulmak isteyen ya da yabancı kişilerle yan yana yatmaktan hoşlanan insanların geldiği, lüks bir otelden başka bir şey değil gibi görünüyordu. Bu düşüncelerden sonra''Yoksa'' diye devam etti cümlesine. ''Sevişmek için mi geldin?''

◾◾◾

'Ne?'' Abisinin sorusuna şaşkınlıkla karşılık verdi. ''Saçmaladığının farkındasın değil mi?''

Changbin gülerek kardeşinin omuzuna yaslandı. ''Elbette biliyorum senin böyle bir şey yapmayacağını. Ama burası sence de fazla şey değil mi?'' Jeongin derin bir nefes alırken başını hafifçe sallayarak diğerini onayladı. ''Evet bence de en başta öyleydi ama oda arkadaşım öyle biri değil.''

Uzun koridorun sonundaki merdivenlere ulaşan ikili, asansör yerine tercih ettiği basamakları inerken konuşmaya devam ediyordu.

''Nereden biliyorsun öyle biri olmadığını?''

Siyah saçlı oğlan abisinin sorusuyla derin bir nefes alırken ellerini ceplerine sokarak gözlerini devirmişti. ''O da bilmiyordu çünkü buranın böyle bir yer olduğunu..'' dedi Jeongin, sarı saçlı gencin kendisini gördüğü ilk zamanı ve diologlarını aklından geçirerek. Cümlesini bitirdiğinde Changbin başını onun omuzundan kaldırıp gözlerine baktı. ''Belki de öyleymiş gibi davrandı Jeongin! Buna emin olamazsın'' Son basamağı da indiklerinde giriş katın büyük salonundan çıkmak ve artık dinlenmek amacıyla odalarına gitmek için ana binanın çıkış kapısına yürümeye başlamışlardı. Bu sırada Jeongin diğerinden biraz daha önde ilerliyor, abisinin cümlelerine birer cevap buluyor ya da soruyla karşılık veriyordu. Bir an önce odasına gidip uyumak istiyordu çünkü.

''Ne demek istiyorsun?''

Changbin kardeşinin sorusuyla derin bir nefes aldı. ''Belki de düşünmediğin türden biri Jeongin, şu ana kadar böyle şeyler yapmadığı yapmayacağı anlamına gelmez''

Jeongin hahlarcasına bir ses çıkartıp alaycı bakışlarını abisine çevirirken böyle bir şey olmayacağından çok emin konuşuyordu. ''Nasıl biri olduğunu anladım ben, sen endişelenme. Ayrıca yapsa şu zamana kadar yapardı. İki gündür buradayım fakat bir kere bile böyle bir davranışta bulunmadı''

''Tamam belki de haklısın! Ben yanılıyor da olabilirim.'' Changbin kardeşinin açıklamasına ikna olmuş bir şekilde yanıt verince gözlerini Jeongin'den elindeki otel kartına çevirmiş odasının olduğu binanın numarasına göz gezdirmişti. Sol elinin baş parmağıyla arkasını göstererek ''Odam diğer tarafta'' diye ekledi.

Siyah saçlı oğlan kendisiyle gitmek için bir teklif sunmak amacıyla dudaklarını araladığında, Changbin onun yorgun olduğunun farkında bir şekilde ''Kendim gidebilirim'' demiş ve arkasını dönmeden önce geriye doğru birkaç adım atarken ''Dikkatli ol'' diye bağırarak göz kırpmıştı.

Jeongin derin bir nefes alarak kendi odasının bulunduğu S bloğuna yürümeye başladı. Bir an önce rahat bir uyku çekmek ve artık hayalini kurduğu tatile geç de olsa başlamış olmak istiyordu. Bloğa girdiği gibi asansörü çağırmış ve üçüncü kata çıkmıştı, atladığı bir nokta vardı ama bir çözümü olduğu için çok da sorun olmayacaktı.

two foreigners and a hotel room | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin