ZÜMRÜT

ZÜMRÜT 13

Selaammm yine ben geldim uzun r aradan sonra , nasılsınız bakalım ? İyi dinlendiniz mi tatilde ?

Medyadaki şarkı bölümle alakasız , sevdiğim için koydum , dinleyebilirsiniz , çok güzel .

Neyse bölüme geçelim . Ama durun önce yıldıza dokunun lütfen .

Satır arası yorum yapın bol boll lütfen .

Ehheeh tamam tamam bu sefer gerçekten geçebilirsiniz .

Hadi bakalım iyi okumalar !!

*******

Sabahleyin dünün verdiği yorgunlukla çok güzel , deliksiz ama biraz kafam karışık uyumuş sabah da uykumu alarak  uyandım , kafamın karışık olmasının sebebi dün ... O çukurda hissettiklerim ... O gözlerde yanarken dünyanın durması ... Bunlar ne ifade ediyordu ? Yoksa gerçekten ... Hayır hayır , olamaz , âşık olamam , ben hiç âşık olmadım ki , bilmiyorum ne demek olduğunu . Ama bunlar ne anlama geliyor ki ? En iyisi şu anlık kafama takmiyim sonra düşünürüm ,  duş alıp ,  okul için hazırlandım , kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim ama Selma teyze çoktan hazırlamış , Kemal amca ve Deniz ile kahvaltı yapıyorlardı .

-Günaydın kızım , öyle güzel uyuyordun ki kıyamadım uyanmana .

-Günaydın . Yok önemli değil Selma teyzem , iyi ki de uyandırmamışsın erkenden . Sağ olun . Ee , sizin şirket nasıl gidiyor Kemal amca ? Dedim . Uzun zamandır sohbet etmiyorduk .

-Allah'a şükür iyi kızım , ne olsun  . Sizin okul nasıl bari ?

-İyii , çok iyi gidiyor  Kemal amca .

-Aynen iyi , daha yeni cezamız bitti ama inşallah bir tane daha ceza çıkartmaz başımıza .

-İnşallah .

Kahvaltımızı yaptık , hazırlanıp evden çıktık , daha doğrusu ben çıktım , Deniz'i beklemeden , ne yapayım o şuan karnını doyurmak ile meşgul ve eğer onu daha fazla beklersem geç kalacağım . İpek de geldiğinde yine otobüse bindik . "İlyas Yalçıntaş & İncir performansı"nı izledik bugün de . Adam bayaa iyi söylüyor yani , zaten İlyasa hayranım , diğer ünlüler gibi değil , çok delikanlı .

Otobüs durduğunda Irmak , Deniz ve Enes'i  de bekledik çardaklardan birinde . İkisi de göründüğünde dersin başlamasına daha çok olduğundan oturup sohbet ettik , sohbet ettikçe kaynaşıyorduk , hocaların dedikodusunu yapıp gülüyorduk  . Önceden böyle bir şey aklımın dahi ucundan geçemezdi , böyle bir hayat yaşayacağım . 
Kampta kaynaşmıştık asıl , Enes normalde çok utangaç bir kişidir ama kampta , konuştukça birbirimize destek olunca Irmak da , Enes de açılmıştı , böyle dostluklar kurduğum için çok mutluyum , 17 senelik hayatımda ne bir arkadaşım olmuş , ne benimle ilgilenen biri ... Ama o yolda bayıldığım dan beri 4 tane dostluk , 2 tane  anne baba gibi insan , bir tane de Mert , Berat ve Batu. Hani demiştim ya biz bir kale gibiyiz , o kalenin üstünde parlayan yıldızın her bir köşesini  de temsil ediyoruz aslında . Biri ben , biri İpek , biri Deniz , biri Enes , biri Irmak .

Ders zilinin çalmasına yakın okula girdik , her zamanki yerlerimize oturduk . Bu arada Enes ve Irmak da aynı sınıftan çıktı . Keşke aynı sınıfta olsak ...

Yerime oturduğumda Mert'tin hâlâ dünki ceketiyle olduğunu gördüm . Niye çıkartıp da başka mont giymedi ki ? Allah Allah , neyse , ben de montumu askılığa asıp yerime oturdum . Bugün pazartesi , o yaşlı bunağın dersi var , hem de ilk iki ders , öf , kim çekecek onu şimdi ? İnşallah yeni cezalar vermez şimdi . Hoca geldiğinde her zamanki gibi sinirle girdi içeri . Kesin bugün de birine patlayacak . Kim o şanslı kişi acaba ? Birazdan Deniz ve İpek'in tartıştığını gördüm . Ahaa , inşallah hoca görmez , duymaz , bugün bunlara patlamaz .