- Ben de gelirim .
- Beni de yazsana Zümrüt .
- Tamam yazıyorum , sakin olun .
Şuan kimsesiz çocuklar vakfına gönüllü olarak gideceklerin listesini tutuyordum , yani tutmaya çalışıyorum .
- Hahaha Pelin , Ayça , şunlara bakınn , fakir çocukları ne kadar da iyi anlıyorlar , diyerek bizi işaret ettiğini gördüm Yelloz Selin'in . Sen sabır ver ya Rabbim .
- Evet , sizin anlamadığınız şeyleri çok iyi anlıyoruz , dedim sinirimi bastırmaya çalışarak .
- Hadi canım , onlarla aynı kaderi yaşadık demiyorsun da ...
- Ne demek istiyorsun sen ?
- Bu da hiçbir şeyi anlamıyor , salak mıdır nedir ? Mert bununla nasıl sevgili olmuş anlamadım . Yoksa bu beyinsiz seni zorla mı yanında tutuyor Mert ? diyip Mert'e döndü .
-Senle sevgili olmaması 2. sorunun cevabını veriyor zaten . Ayrıca biz Mert ile sevgili falan değiliz- diyemeden Mert ayağa kalkıp kolunu omzuma attı .
- Niye insanlara yalan söylüyorsun canım , gayet de birbirimizi seviyoruz yani ?
- Ne ?
Donup kalmıştım . Ne hakla böyle bir şey söylerdi , ne hakla beni yalancı konumuna düşürürdü ? Hem de o kadar kişinin önünde .
- Eehhehe biliyordum zaten , anlamayan salaktır , deyip gülüyordu Deniz .
- Aldatıldım , Mert bunu bana nasıl yaparsın ? Tüü , boyun posun devrilsin , geberesice , diye söylenmeye başladı Batu .
- Bizden de mi sakladın Zümrüt ? dedi İpek yapay bir triple .
- Bu gerçek mi ? cırladı yine Selin . Ama ben hala Mert'e bakmaya devam ediyordum o ise ifademe anlam veremeyip bana bakıyordu . Sonunda kolundan kurtulup hızla telefonumu alıp sınıftan çıktım . Böyle bir şeyi nasıl söyler ? Manyak mıdır nedir ?
- Zümrüt bir bekler misin ?
- Off cidden bunu ciddiye aldın mı ya ?
- Seni o durumdan kurtarmak için söyledim onu .
- Kurtarmak mı ? Yani bu saçmalığı söyleyip beni o durumdan kurtardığını mı sanıyorsun ? deyip arkama döndüm .
- Ne demişim sanki ? İmkansız bir şey mi söyledim ?
- Olmayan bir durumu söyledin , imkansız olup olmaması umrumda değil . Aramızda öyle bir durum yok , bunun farkındasın değil mi ? dediğimde sinirden gülüyor gibi ' Yok ? Tamam . ' dedi.
- Merak etme , bir daha seni böyle bir duruma sokmam , arkadaşım .
Arkadaşım demesi her ne kadar yüreğimi burksa da bozuntuya vermemeye çalıştım .
" Haftaya pazartesi okuldan sonra saat 16.00'ta yola çıkılacak , en fazla saat 19.00'da okul taşıtıyla evlerinize bırakılacaksınız . " diye yazmıştı Nursel hoca . Dün okuldan eve geldikten sonra 11'lerin toplu grubuna söylemiştim , sadece 19 öğrenci geri dönüt vermiş ve kabul etmişlerdi , bir de ek olarak bizimkiler . Ayrıca gönüllü kişilerden komşularına da haber salmaları ve giymedikleri kıyafet , ayakkabı , oynanılmayan oyuncakları istemelerini rica etmiştim . Ayrıca para da verebilirlerdi , eğer toplanılan kıyafet oyuncaklar vs. yetmezse o parayla alacaktık çocuklara . Bugün Mert'le anlaşıp yurttaki çocuklara kıyafet falan almaya gidecektik saat 5'te . Saat 5'e yaklaştığından hemen üstümü giyinip çantamı hazırlandım , bahçeye indim . Buraya doğru bir araba yaklaşıp içinden çıkan yüzünde yara bandıyla abimi görünce yanına koştum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT
Teen FictionAlkolik , kumar bağımlısı, işkence etmeyi seven bir baba (!):Nezir Kocasından dayak yiyen , o uğurda birkaç evladını daha doğmadan kaybeden , kocasının kızına işkence ettiğini bile bile karşı çıkamayan bir anne: Kader Ve bu iki kişinin kızı (!) ola...