Burnuma gelen güzel kokularla gözlerimi açtım. Kokuların bir insanı uykusundan uyandırdığını bilmiyordum, bu sayede tasdik etmiş oldum. Beni uykumdan uyandıracak kadar yoğun idi.Biraz yağ oranını kaçırmış, tencere dibindeki soğanın pembeleşme oranı da bu kokuyla belli oluyordu.
Gözlerim duvardaki saati aramaya başladı aralanarak. Belli belirsiz duvarda ışımaya başladı akreple yelkovan. Gece saat 03.00. Beni uyandırmak için saatin tam üç olmasını beklemiş bu leziz koku. Yok, 02.59 'da neden uyandırmadıysa?
Belki açlığımın en üst noktaya gelmesini bekledi. Açlığın sınırına mı ulaşmıştım yoksa ? Hayır, çok da aç değildim ama Simge'nin bana haftalık yazdığı listeye uymaya, itiraz ediyordu zihnim demek ki.
Mutfaktan gelen tıkırtı sesleri de davet ediyordu beni üstelik. Bu davete icap etmek gerek düşüncesiyle sıcak yatağımdan kalktım. Kış günlerinde sıcak yatağı bırakmak zor olur, istersen açlıktan öl. Zincirlerle örülmüş bir yorgandır üstünüzdeki. Ağırdır , kımıldayamazsınız.
Bütün irademin son gücünü devreye sokarak bir hışımla kalktım. Yavaş yavaş kalkarsanız, bu zincirler daha çok sıkar. O yüzden bir anda kalmanız gerekir.
Gecenin bu saatinde yemek yapılır mı? Bu benim canım anam ise yapar. Her annenin kendine has ilginç huyları vardır işte.
Bütün yavrular bir araya gelsek, annelerin ilginç huylarını liste yapsak, çok ilginç şeyler ortaya çıkabilir.
Benim canparem listenin ilk sırasını kimseye kaptırmaz. Bu konuda güveniyorum ona. Yavru kurtlarla gün yaptığımızda bunu deneyelim. Hatta iddiaya bile girip, para da atabiliriz ortaya. Yok canım o kadar da değil! Kumar mı oynuyoruz? Töbe bismillah!!! Allah'ım affet, bu kötü düşünceden sana sığınıyorum!
Mutfağa gittiğimde elinde kepçe, ocağın başında çorbanın kaynamasını bekliyor.
- Bırak annem , kendi kendine kaynasın, eninde sonunda kaynayacak! Senin yapabileceğin bir şey yok! Bu saatte derdine noldu kurban olduğum anam !
-Uyuyamadım.
-Anam, uyuyamadığında yemek mi yapılır? Başka şeyleri denesene! Mesela, koyunları say.
- Benim koyunlarımı kurtlar yedi.
- O zaman kurban olduğum anam, kurtları say.
Öğlen yemeğini gece üçte yapıp kurtulacak güya. Gözümden kaçar mı?
Bu bir rahatlama operasyonu canparemin. Kadın değilseniz tabii anlayamazsınız. Bana da oluyor, anamdan bulaşmış kıyısından.
-Bir kase koyuyum da çorba iç! Akşamdan beri bir şey yemedin.
Yüzün bembeyaz kağıt gibi.Annemin en meşhur sözlerinden bir tanesidir bu. Yüzümde bir damla kan göremediğin, bu kelime grubunu yapıştırıverir. Demiştim ya annem için insanlar ikiye ayrılır. Soluk benizliler ve kırmızı yanaklılar.
Ben, soluk benizliler grubunda yer alıyorum ona göre. Bana her baktığında, o grupta olduğumu hatırlatırım.
-Yok canparem almayım, sabahı bekleyim. Midem için en hayırlısı bu. Hem Kral Arthur'un şovalyelerinden biri ben Sir Ector, Simge de Sir Edward olarak yuvarlak masa etrafında and içtik . Kutsal kaseden de birkaç yudum aldık.Bu kutsal görevde ölmek var dönmek yok!
-Töbe, töbeee! Siz beyninizi peynir ekmekle mi yediniz?
-Yiyemedik daha anneciğim!
-Üffff!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIĞIN ESARETİ
Spirituale"Yalnızlıkla tanışmak mı istersiniz? Bir gölge yoksa gölgenize eğilen , işte o zaman tanışmışsınız demektir. Yalnızlık, sadece bana ait olmalı. Yaşayana ..."