cp.4 "kararlar almak"

768 95 145
                                    

merhaba!!! bolum tamamen hyunjin bakis acisiyla yazildi arkadaslar ilk uyariyi birakiyorum buraya

yorum gormek beni mutlu ediyor lutfen dusuncelerinizi paylasin, karakterler hakkinda konusalim, soru pasajlarimin bos olusu bir miktar uzucu..

ve deginmek istedigim kisa bir sey var, bu hikaye @ straykidsautr hesabimdaki hyunsung&chanlix aumla baglantili degil, sadece oradaki arkadas gruplarini buraya tasidim baska ortak ozellik yok

au ve fic karakterlerini, dusuncelerini, ayni tutmayin kafaniz karisabilir en basta dedigim gibi tamamen farkli bir alternatif evren icindeyiz

iyi okumalar

cp.4 "kararlar almak"

'Hyunjin'

Uzun zaman olmuştu.

Onu en son altı ay önce görmüştüm. Yanıp sönen ışıklar altında, kirli sakallı, geniş omuzlu bir adamın kucağından bacaklarını sarkıtmış, ellerini ensesinde birleştirmiş, dudaklarına kapanmıştı. Yanımda yine Minho vardı. Neden sinirlendiğime anlam verememiş, beni sürükleyerek geldiğimiz gibi çıkarmıştı.

Sarhoş değildim. Aptal bir hırs vücudumu ele geçirmişti. Unutamıyordum. Ben onu unutamıyorken o beni nasıl bu kadar çabuk unutmuştu aklım almıyordu. Ne yaparsam yapayım kafamda dönüp duran bir an vardı.

Bazı anlar insanların beynine eskimiş bir ağacın kabuğuna kazınmış isimler gibi kalırdı. Yıllar geçsede silinmezdi, üstü yosun tutsada altında kalırdı.

Han Jisung da benim için üstü yosun tutmuş, ismi ağacımın üstüne kazınmış bir hatadan fazlası değildi.

Onun hata olduğunu daha önce fark etmeliydim belki de. Bana söylediği yalanları görmezden gelmemeliydim fakat içimde konuşup duran bir ses yolunu yapmıştı. Jisung'a güven yolu oluşturmuştu. Bir insana yalan söylemesine rağmen güvenmiştim ve sonuçlarını da ödemiştim.

En son ne zaman ciddi bir ilişkim olmuştu hatırlamıyordum bile. Kendimi içeride bulunduğum odanın içerisine kilitlerken her şey çok önemsiz görünmüştü gözüme. Kendimden daha önemli birisi olmamalıydı. Beni incitecek ve hayatımı berbat edecek insanlara karşı önlemimi almazsam zayıf düşecektim. Aynı Jisung'a karşı zayıf olduğum gibi.

Onu en son birlikte olduğumuz gecede bırakmış, yoluma devam etmiş olmam gerekirdi. Sanki karşıma aniden çıkmış gibi davranmayı bırakmam gerekirdi. Minho'yu buraya sürüklerken onu göreceğimi düşünerek gelmiştim buraya. Beni altı ay sonra neyin etkilediğinin de farkındaydım fakat görmezden gelip aptala yatmak o kadar kolaydı ki sadece bunu uyguluyordum.

"Kendine işkence ediyorsun." Bar taburelerine oturduğumuzda, Minho azarlamadan uzak bir tonda konuşmuştu. Genelde ses tonu azarlamaya meyilli, yaptığın aptallığı suratına vurmak için hazırda beklermiş gibi çıkardı. Kendisi o kadar zeki noktalara değinip seni alaşağı ediyordu ki ona bir sırrını açıklamak için beş kere düşünmen gerekiyordu.

"Kendime işkence etmek için gelmediğimi nereden biliyorsun?"

Felix'in topladığı saçlarımdan bir tutamı yüzüme düştüğünde parmağımla kaçan tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdım. "Çünkü, sevgili arkadaşımın öyle birisi olmadığını biliyorum. Buraya neden geldik Hyunjin? Seni yol boyunca sıkıştırmadım fakat bir şeyler olduğunun farkındayım."

Bir şeyler olmuştu zaten. Fakat benimle ilgili değildi. Daha çok benim en yakın arkadaşıma bir şeyler olmuştu. Felix'in her zaman ciddi sayılmayacak uzun ilişkileri olurdu. Herkesle zaman geçirmekten hoşlanmazdı. Sadece kendisine oyuncak bulmaktan zevk alırdı. Sıkılana kadar oynar ve devam ederdi. Daha önce birinden bahsetmediği de olmamıştı. Yaptığı her şeyi anlatmaya bayılırdı, kendisini açmaktan zevk alırdı. İnsanları raflarda oturan tüylü peluş ayılar gibi görüyordu. Önemsizlerdi.

young and wildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin