cp.20 "yıldızları gizlemişsin"

781 89 189
                                    

merhaba!! elimdeki son taslagimi atiyorum, bu sira is arayisindayim yavas guncellemeler yapabilirim

• ilk soft bolumumuz olabilir, arada spoiler niteligi tasiyan bilgilendirmeler var gizlemedim pek gozunuzden kacmasin

bolum sarkisi🧚‍♀️

phoebe bridgers-kyoto

girl in red- midnight love

sarkilari young and wild playlisti icinde bulabilirsiniz

iyi okumalar

cp.20 "yıldızları gizlemişsin"

Minho, kolunun altına sıkıştırdığı siyah dosyasını masa üzerine bırakıp, Felix'in karşısına oturduğunda Felix gözlerini çizim kağıdından kaldırmış, "Hoş geldin!" diyerek arkadaşına kocaman bir gülümseme sunmuştu.

Sarı saçları arkaya doğru taralı, yeni aldığı kıyafetleri ve kirazlı dudak parlatıcısı ile iyi hissettiği bir gündü. Saatlerdir çizim yapıyor olduğu, sıcak kahvesinin karton bardağının üstünü açmasından anlaşılıyordu. "Günaydın." dedi Minho. "Ne zamandır oturuyorsun?"

"Birkaç saattir." Felix tepesine düşen güneşle, elini siper ettiğinde Minho, "Seninkini gördüm bugün." dedi. "Ağzı gözü dağılmış vaziyetteydi. Ne oldu?"

Felix, elinde tuttuğu kalemi sallamaya başladığında Minho, "Gerilme, anlat." dedi hissetmiş gibi. "Ne oldu da bu hale geldi, bilmek istiyorum."

Ona anlatmayı düşünmüyordu fakat içlerinden biri, Jisung, Hyunjin ya da Changbin ile konuşmaya kalkarsa yalancı konumuna düşmek de istemiyordu. Salı gününden beri iki gün geçmişti. Chan evde kalmaya devam ederken okula gitmiş, eve dönüp ödevleriyle ilgilenmiş, Hyunjin ve Chan'ın atışmalarını dinlerken atıştırmalıklar yiyerek onları görmezden gelmişti.

Fakat gün sonu olduğunda... Felix işte en son gün sonlarından hoşlanmaya başlamıştı. Gün sonu olduğunda, Chan ona yatağında sırnaşmaya çalışıyor, uyumadan önceki soruları o sorarken, Felix keyifli bir şekilde 'Uyu artık' diyordu.

"Bir şey olmadı." dedi Felix. "Hak ettiği dayağı yedi. Sen buna kafanı yorma. Thomas'dan haber var mı?"

Minho, dişlerini göstererek gülümsemekten kendini alamadığında, Felix kaşlarını kaldırmış "Dönüyor mu?" diye sormuştu. Minho kafasını olumlu anlamda salladığında "İki hafta oldu!" diyerek isyan etti sarışın. "İki hafta! Ona çektireceğimiz şeyleri düşündükçe keyifleniyorum."

"Hayır, ona kimse dokunmayacak."

"Ay, aman koru hemen! Hiç dokundurtmuyorsun zaten Fresha'na, Thomas'ına. Anca bu sinirin, korkutucu tavırların Hyunjin ve bana. İkimiz garibanız ya ondan herhalde."

Minho göz devirip "Saçmalama." dediğinde, Felix omuz silkti dudağını sarkıtarak. "Sizi çok sevdiğimi biliyorsun. Tom uzun zamandır yok, yorulmuş olmalı. Gelir gelmez onu bunaltmayalım."

"Pekala beni dinleyin." Fresha, aniden Minho'nun yanına çöküp konuşmaya başladığında ikili irkilmiş, Felix elindeki kalemi düşürmüştü. "Changbin galiba beni ailesiyle tanıştırmak istiyor."

Minho, "Yani?" diyerek kaşlarını kaldırdığında Felix yüzünü ekşitti. "Bu kadar erken mi?"

"Ben de aynı şeyi söyledim! Ama içimden, dışımdan ise" Fresha susup kafasını ellerinin arasına aldığında, Minho "Umarım öpücüklerle ilgili bir şey gelmiyordur." dedi.

young and wildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin