Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al."
Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendim...
Kalbimdeki hissettiğim aritmi ile kaçarcasına Yiğit Bey'in -Evet hâlâ Bey- yanından ayrılıp eve geçtiğimde kapıyı yengemin açması birkaç saniye alık alık yüzene bakmama sebep olmuştu. Üzerimdeki Yiğit Bey'e ait olan kıyafetler ve şapşal halimin dikkatini çekmesine izin vermeden panik içinde yanağına sulu bir öpücük kondurup mümkün olduğunca hızlı adımlarla üst kattaki odama doğru koşar adımlarla çıkmaya başladım. Arkamdan birkaç kez seslendiğini ve nereden geldiğimi sorduğunu duymuş ancak duymamış gibi davranmayı tercih etmiştim.
Üzerimde bana oldukça uzun gelen Yiğit Bey'e ait kıyafetleri bir çırpıda bedenimden sıyırırken tişörtünü özenle katlayıp yatağımın yanına bırakarak diğer eşofman ve hırkayı hızlıca dolabıma kaldırdım. Mümkün olduğunca iz bırakmamalıydım çünkü yengem kirliler için her gün olduğu gibi bugün de kesinlikle odama uğrayacaktı.
Telefonumun üzerine düşen bildirim ile bakışlarım ekrana yönelirken bildirimin İnstagram üzerinden olduğunu görmem dudaklarımın büzülmesine sebep oldu.
Elif Soyaslan Sizi Takip Etmek İstiyor...
Parmaklarım hızlıca ekran kilidini açıp Elif'in isteğini onaylarken onu geri takip ederek profilini incelemeyi sonraya sakladım.
Yiğit Bey'in yanından ayrılmadan önce ağzımdan sadece 'Her şey için teşekkür ederim, ben gitsem iyi olacak.' kelimeleri çıkmış ve cevap vermesini dahi beklemeden arkama dönüp evden koşarak uzaklaşmıştım. Odadan aşağıya inmeden önce biraz utanç dolu dakikalar yaşamıştım desem daha doğru olurdu.
Yatağıma oturduğum anda dün gece mecburen uyumak zorunda kaldığım sütyenimi çıkarıp komodine bırakırken telefonuna gelen mesaj ile elimi az önce yatağın üzerine bıraktığım telefonuma doğru uzattım.
Kaşlarım hafifçe çatılırken mesajı tekrar okuma ihtiyacı hissederek bir yanlışlık olup olmadığını kontrol ettim. Yoktu. Numaramı faturadan alarak 3 ay sonra evleneceğimi düşündüğü halde yine de bana mesaj mı atmıştı?
Yiğit Bey'in onun hakkında ima ettiği şeyler aniden aklıma gelince numarayı engelleyerek mesaja dönmeden telefonu kenara bırakma düşüncemi uygulamaya koymuş ve huzursuz bir ifadeyle telefonumu yatağın üzerine bırakmıştım. Kapının üst üste iki kez çalınması üzerine yastığımın kenarına bıraktığım tişörtü alelacele yastığın altından pikemin içine sıkıştırırken kapıyı doğru dönerek birkaç afım attım. "Gelebilirsin yenge."
