10. Bölüm

56.7K 2.7K 296
                                    

💙 Keyifli Okumalar 💙

•••(Yayımlanma Tarihi; 24

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••
(Yayımlanma Tarihi; 24.02.2021)
-
(Düzenlenme Tarihi; 22.08.2022)
•••

Selim Bey ile yaklaşık yarım saat içinde buluşarak Hakan'ın ağır hediyesi ile birlikte arabasına doğru ilerlemiştik. Beyaz sedan bir arabanın önünde durduğumuzda bedeni hafifçe bana doğru döndürerek mahçup bir ifade ile gülümsemiş ardından da, "Anahtar ceketimin iç cebinde de, bana yardımcı olabilir misin?" diye sormuştu.

Bu durumdan oldukça rahatsız olsam da bana yardım ettiği ve elinde benim hediyemi taşıdığı için herhangi bir şey söylemeden hafifçe başımı sallamıştım. O da bu sırada saati hafif öne doğru iterek bana birkaç santim boşluk bırakmış ve sağ kolunu hafifçe kaldırarak bana anahtarın hangi cebinde olduğunu göstermişti. İki adım atarak az bir mesafe ile tam önünde durduğumda sol elimin parmak uçlarıyla cebini ulaşmış ve  elimi çok az içine sokarak işaret ve orta parmağımla anahtarı kavramıştım.

Anahtar ile birlikte hızlıca geri çekilirken gözlerini yüzüme sabitlemiş, dikkatle beni izlediğini fark etmiştim.  Benim onu yakaladığımı fark ettiği an utangaç bir tebessümle başını önüne eğerek önüne dönmüş ve yola çıkana kadar bir kez daha yüzüme bakmamıştı.

Küçük kilit düğmesine basarak arabanın bagajını açtığımda saati sıkıca kavrayarak dikkatle bagaja yerleştirdi. Telefonumu elime alıp bir yandan Gökhan'a mesaj yazarken bir yandan da yolu takip etmeye başlamıştım. Bu sırada  Selim Bey bana bir kaç soru soruyor ben ise istediğimi cevaplandırıyordum. "Mesleğim ne demiştin?"

Gözlerimi yoldan çekip kısa bir süreliğine Selim Bey'e çevirdiğimde gözlerim hafifçe kısıldı. "Söylememiştim. Hemşireyim." Başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. "Zor bir meslek, her meslek zor tabi ama sizinki hem özel hem de zor olmalı."

"Öyle." diye mırıldanarak başımı bizim sokağın girişine çevirdiğimde onların evi olduğunu düşündüğüm bir yerde arabayı yavaşlatarak durdurdu. İşaret parmağı ile mavi renkli, 2 katlı bir binayı işaret ederek bana doğru döndüğünde evin onlara ait olduğundan emin olmuştum. Üstelik oldukça yakın oturuyorduk.

"Bizim ev burası. Herhangi bir şey olursa ve kimseyi bulamazsan buraya mutlaka uğra." Bir anda ciddileşen ifadesiyle otomatikman benim de vücudum gerilirken, "Gökhan'a her zaman ulaşabiliyorum." diye mırıldanarak böyle bir şeye ihtiyaç duymayacağımk anlatmak istediğimde hafifçe gülümsedi. "Birkaç hafta önce ulaşamamış olmalısın."

Kaşlarım hafifçe çatılırken, "Olayınızı duydum. Dikkatli olmanı tavsiye ederim. Mahallemiz küçüktür, herkes birbirini tanır ama yeni taşınanlar ve girip çıkan yabancılar hep oluyor." diye mırıldanarak arabayı tekrar çalıştırdı. Direkt önüme baktığımı fark etmiş olmalı ki, "Seni korkutmak istemedim. Üzgünüm." diye de ekledi.

• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin