9. Aşk Sınanır

1K 32 4
                                    

Peki sizce  arkadaşlar aşk size göre masum mu, fedakar mı?. Yorumlarınızı bekliyorum.

Aşk masum mudur yoksa fedakar mı?

'Hangi filmleri izlemeyi en çok seviyordum' dedi Dawn. Duvar boyunca uzanan DVD dolu raflara bakarak.

'Hmm. Bak siyah beyaz filmlerden başlayıp günümüze kadar filmlerin çoğu burada. Hemen hemen hepsini birlikte izledik. Ama en çok Casablanca filmini seversin. Tabi film boyunca ağladığın Mavi Göl filmini de unutmayalım' dedi Cory filmleri raftan alarak.

Dawn filmleri incelerken' Biri en fedakar aşk anlatıyor. Diğeri en masum aşkı' dedi. Derin bir nefes aldı. 'Cory, aşk masum mudur yoksa fedakar mı'? diye sordu.

'Neden bunu bana soruyorsun?' dedi Cory Dawn'e dikkatle bakarak.

'Yani aşk nedir bilmiyorum?. Sonuçta hiç aşık olmadım. Olduysam da hatırlamıyorum?' dedi Dawn hüzünlü bir sesle. Bazen ne kadar güçlü olmaya çalışırsa çalışsın hatırlayamamak ona zor geliyordu. Hatırlayamadığı yaşanmış bir hayat vardı. Çoğu zaman kendini bir şeyleri kaçırmış gibi hissediyordu.

'Sanırım bu kişilere ve şartlara göre değişir. Mavi gölde ıssız bir adada birlikte büyüyüp aşkın en masum halini yaşayan iki aşık vardı. Casablanca da savaş vardı. Bu savaşta birlikte olabilmek için fedakarlık yapmak zorunda kaldılar' dedi Cory yüzünde bir hüzün ifadesi ile.

Dawn düşünceli bir sesle 'Sanırım biz ıssız bir adada değiliz yada savaşta' dedi.

'Biliyor musun?. İlla ıssız bir adaya yada savaşa gerek yok. Aşk sınanır Dawn' dedi Cory.

Tam o sırada odaya giren Bart 'Filmi seçemediniz mi daha?' dedi.

'Tamam, Geliyoruz 'dedi Cory. Sonra ekledi. 'Hadi Dawn'.

Akşam film keyfinden sonra arka bahçede oturmuş, kahvelerini içerlerken Dawn birden 'Bizim hiç aile albümümüz yok mu?. Anne ve babalarımız. Çocukluk resimleriniz' dedi hevesle.

Bunu der demez ortam birden gerginleşti sanki. Kısa bir sessizlikten sonra Cindy 'Dawn tatlım, hem odanda hem de salonda bir sürü resmimiz var. Annen ve baban. Çocukluk resimleri de var' dedi rahatsız olmuş görünerek.

Dawn 'Biliyorum. Ama bu kadar mı resim var?. Sadece birkaç fotoğraf mı?' dedi üsteleyerek.

'Haklısın. Resimlerin çoğunu tavan arasına kaldırdık. Madem istiyordun, birlikte bakalım' dedi Carrie ortamı sakinleştirmeye çalışarak.

Dawn bunu anlayamıyordu. Neden resimlere bakmak isteyince bu kadar gerilmişlerdi ki. Arada bir birbirlerine kaçamak bakışlar attıkları da kaçmıyordu gözünden. Tüm bunların nedenini merak ediyor o yüzdende ısrarla o resimleri görmek istiyordu. O resimlerde bir şeyler vardı. Sakladıkları bir şeyler.

'Evet, evet bakalım, eğlenceli olur. Hem benimle de resimlerin çok Dawn. Bebeklikten hatta birlikte emeklerken bile olabilir' diyerek her zamanki gibi kahkahalara boğuldu Cory.

Ortamı yumuşatma çabaları sonuç vermişti. Şimdi herkes istekli görünüyordu.

'Ben gidip getireyim o zaman' diyerek ayağa kalktı Carrie.

Dawn ayağa kalkarak ' Bende seninle gelmek istiyorum. Birlikte gidelim' dedi.

Carrie ile birlikte tavan arasının eski eşyaların depolandığı alana gittiler. Tavandan aşağıya sarkan rengarenk çiçekler vardı. Dawn daha önce tavan arasına hiç çıkmamıştı. Bin bir çeşit eşyanın arasından kutuların olduğu bölüme ilerlediler. Carrie eline küçük bir kutu alarak 'İşte burada. Buldum. Hadi gidelim' dedi telaşla.

ŞAFAKTA BULUŞALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin