Kayıp Mutluluk

Kayıp Mutluluk -4-

"Bazen beklenmedik insanlardır canımızı en çok acıtan.
Ama hiçbirşey karşılıksız değildir. Sadece biraz zaman."
➰AyşanAydın.

Bir türlü kurtulamıyorum içimdeki şu histen. Ağlamak istiyorum ama şuan onu bile beceremiyorum. Kendimi yatağım üzerine bıraktığımda hava karanlıktı ve yağmur yağmıyordu. Okulda olanlar toparlanıp baskı yaptı zihnime aniden. "Kalbime saplanan o bilinçsiz acı, aniden iki büklüm olup dizlerimin üstüne çökmem ve onlar. O melekler." Telefonun ani uyarısı beni düşüncelerimden koparmıştı. Şarjı bitiyordu hemde neredeyse hiç kullanmamış olmama rağmen. Ayağı kalkıp şarj aletini aradım bir süre, sonunda bulduğumda zafer benim olmuştu. Tekrar uzanıp aynı şeyleri düşünmek istemiştim ama kapım ritmik bir melodiyle çalındı. Yüksek sesle
"Girrr" diye bağırdım. Kapı açıldı, içeriye ağır adımlarla biri girdi ses vermiyordu ve bu beni ürkütmüştü.
"Anne." Dedim kısık bir sesle, oda değildi. Işıkları yakmak için uzandım. Her taraf aydınlanınca Alice ile karşılaştım.
"Ahh! Sen miydin Alice. Neden ses vermiyorsun." Dedim.
"Korkuttuysam özür dilerim lisa. Ben sadece seni merak ettim." Dedi pişman olmuştu.
"Önemli değil. Otursana!" Dedim ve gülümsedim.
"Onları tanıyor musun lisa" dedi tedirgin bir ses tonuyla. Kimden bahsettiğini anlamam çok uzun sürmemişti.
"Hayır ama bu his öyle acayip birşey ki, sanki yıllardır onları tanıyor gibiyim." Dedim birkaç mimik ve el hareketiylede destekledim söylediklerimi. Ve beni merak etmekten daha çok merakını gidermek için burdaydı.
"Bişeyler içmek ister misin?" Diye konuyu üzerimden çekmek için bahaneyle ayağı kalktım.
"Olur. Olur tabi." Dedi.
"Peki, hemen geliyorum" diyip kaçar gibi çıktım odadan.
Kendime verdiğim söz yüzüme çarptı resmen.
"Hani alışmayacaktın kimseye, ne yapıyorsun sen ahmak. Derdin ne senin, yeniden kırılmak mı istiyorsun." Diyordum kendi kendime.
"Neler oluyor lisa. Kendi kendine ne konuşuyorsun" diye sordu annem, daha çok dalga geçiyordu.
"Deliriyorum sanırım." Dedim ciddiyetsizce.
Annem samimi bir kahkahayla içeri geçerken bende içeceklerimizi dolduruyordum. Sonunda hazırdı. Birazda annemin lezzetli kurabiyelerinden koydum eminim çok sevecektir Alice. Ağır ağır merdivenleri tırmanıp kapıyı açtım. Alice hala bıraktığım yerde oturuyordu. Beni görünce heyecandan tedirgin oldu biraz sanırım. İçeceğini ve kurabiye tabağını yanına bıraktım. İçimi kemiren o soruyu sormaya karar verdim.
"Immm.! Şey!! Sen nerden tanıyorsun onları Alice." Dedim sancılı ses tonumla ve bir Elimle de saçımı kulağımın ardına sıkıştırıyordum. Önce güldü sonrada ciddi bir ifadeyle;
"Uzun süre önce o gruptaydım. Hemde şu herkesin hayranlıkla baktığı grup lideri Jack'le bitlikteydim. Herşey harika gidiyordu ama en son büyük bir anlaşmazlık içinde kaldık ve ben hem gruptan, hemde sevdiğim adamdan ayrılmak zorunda kaldım." Dedi ifadesiz ve oldukça sertti. Şuan karşımda ki Alice olamayacak kadar kindardı.
"Peki bu anlaşmazlığın sebebi neydi." Dediğimde bana sabırla baktı ve cevap verdi.
"Yeni biri. Bir melez." hiçbirşey anlamadım. Ama sorma cesaretinide göze alamadım.
"Herneyse, artık James var ve ona aşığım." Diyip gülümsedi.
"Evet. Bu çok güzel" dediğimde bana bakmıyordu. Kolundaki nacizade saatine bakıp ayağı kalktı, sanki gereğinden fazla açıklamada bulunmuş gibi rahatsız olmuştu. Onunla birlikte bende kalktım. Önce sarıldı sonrada omuzlarımı sımsıkı tutup;
"Bak lisa. Sen iyi ve oldukça saf birisin. Sana zarar gelmesini istemem. Onlardan uzak kalman senin için çok daha iyi olucaktır inan bana." O eşsiz gülümsemesinide sonuna ekleyip kapıya yöneldi. Derin bir nefes aldım ve ardından gittim. Biz aşağı doğru inerken annem ve babamda ayağı kalkıp dış kapıya, yanımıza geldiler.
"Sizlerle tanışmak zevkti Byn ve By BLACK. İyi geceler."dedi ve karanlıkta kayboldu. Çok rahat bir yapısı vardı, özgüvenine hayran kaldım. Kapıyı kapatıp döndüğüm sıra annemin ve babamın bana olan meraklı bakışlarıyla karşılaştım.
"Ben, çok yorgunum. Iyi geceler by ve byn BLACK ailesi."dedim. Dalga geçiyordum ve bu beni iyi hissettiriyordu. Onlarda gülüyorlardı. Merdivenlerden koşar adım çıkıp odama girdim. Farklı bir gün yaşıyorum. Sabah olanlardan sonra şimdi birde Alice. Bana daha çok bişeyler kanıtlamak istiyormuş gibi geldi. "Onlardan uzak dur, iyi ve oldukça saf birisin veya sana zarar gelsin istemem." Gibi sözlerin anlamı farklı yorumlanıyordu. Daha çok tehdit içerikliydi. Ana başlık Alice ve Jackti ama konu sadece benmişim gibi konuştu. Saçlarımı geriye atıp ayağı kalktım ve banyoya girip dişlerimi fırçaladım. Rahat birşeyler giyip yatağa uzandım. Sadece, biran önce uyumak istiyordum. Düşünmek istemiyorum...