Reddedilmesi güç teklif

5.5K 234 40
                                    

"Namjoon, emin misin? Kazanmaya bu kadar yakınken neden uzlaşma masasına oturasın ki?"

Namjoon sağ kolu ve ağabeyi yerine koyduğu adama baktı. Seokjin bir alpha gibi yapılı olmasına rağmen bir betaydı. O olmasaydı belki kendisi de ailesi gibi şu an hayatta olmayacaktı.

"Hang Seo benim için çok değerli. En azından onun hatrı için o buluşmaya gitmem gerek. Babamı kaybettikten sonra benim üzerimde en çok emeği olan kişi o oldu. Öylece red edemem."

Seokjin hoşlanmasa da hakkını vermek zorundaydı. Hang Seo gerçekten Namjoon'a çok destek olmuştu. Ve eğer Namjoon hiç dinlemeden onun sözünü yok sayarsa büyük bir saygısızlık yapmış olurdu. Gerçi hiç kimse Kim Namjoon'a zorla bir şey yaptıramazdı. Namjoon adama gerçekten saygı duymasa onu hiç bir güç intikamından alıkoyamazdı.

"Hem o masaya oturmak demek gelen her teklifi kabul edip onların canını bağışlamak değil. Nasıl olsa avcumun içindeler, onları yok etmek için bir kaç gün daha sabredebilirim."

Namjoon içinde ki nefreti asla söndürememişti. Söndürmek istediği de söylenemezdi nasıl olsa. Bir zamanlar şehrin, hatta ülkenin en güçlü, en saygıdeğer ailelerinden olan Min ailesi şu an tükenmiş durumdalardı. Her şeylerini kaybetmek üzerindelerdi. Namjoon'un tek bir emriyle hepsi kendisinde önce sokakta, sonra mezarda bulacaktı.

Bir hafta sonra büyük gün gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta sonra büyük gün gelmişti.
Namjoon takım elbisesini giydi ve siyah kravatını geçirdi boynuna. Aynadan kendisine son bir kez baktı. Ve pahalı bir saati bileğine taktı.
Gülümsedi. Aslında bu onu eğlendiriyordu.
Min ailesi gururlu olmalarıyla bilinirlerdi. Onların karşısında nasıl yalvaracağını düşündükçe bu hoşuna gidiyordu. Min ailesinin alphasına belki merhamet eder, ve eğer diz çöküp yalvarırsa onları hızlı bir şekilde öldürmeye söz verebilirdi.

Keyifle ıslık çaldı.
Onları köşeye sıkıştırmıştı ve şimdi avı ile eğlenme vaktiydi. Karşısında kıvrandıkları o anı bir an önce yaşamak istiyordu.

Neredeyse bir kaleye benzeyen malikanesinden çıkıp lüks, zırhlı, kurşun geçirmez arabasına bindi. Tabi ki oraya elleri boş ve korumasız gitmeyecekti. Arkasında iki araba koruma onu takip ederken cebinden telefonunu çıkartıp bildirimlerine baktı. Bir süre telefonuyla ulaştıktan sonra kolundaki saati gözüne çarptı.

Bilerek geç kalarak onları daha da aşağılamak istiyordu.

Toplantı yerine geldiğinde Hang Seo onu kapıda karşıladı. Kendisinden epeyce yaşlı bir alphanın onu kapıda, ayakta karşılaması egosunu okşamıştı.

"Namjoon, biz de seni bekliyorduk. İçeri geç."

Namjoon yaşlı alphayı takip edip içeri geçti.
Büyük bir salonda buldu kendini. Hang Seo'un villasında yapılacak bu uzlaşma toplantısı için belli ki Min ailesi geç kalmayı göze alamamışlardı ve hepsi burdaydı.

Alpha Min Sung-Woo Namjoon'u gördüğünde hoşnutsuzca homurdandı.
Alphaların saldığı hormonlar ortamı çok gergin kılmıştı. Namjoon ortamın alphasının kendi olduğunu hissettirirken alpha Min sinirlendiğini belli etmemeye çalışsa da öfkesinin kokusu duyulabiliyordu.

Eski kurtlardan geldikleri için hisleri etrafa koku olarak saçılıyor ve betaların bille hissedebileceği kadar gergin bir ortam salona hakim oluyordu.

Şu an salonda sadece alphalar vardı.
Min Sung-Woo, alpha oğlu Min Du-Ho ve alpha yeğeni Kwan.
Bu kadar dar bir ortam için salonda çok fazla alpha vardı. Namjoon her an bir çatışma çıkmasını bekliyordu. Bu yüzden hazırlıklı gelmişti.

Hang Seo ortamı sakinleştirmek adına konuşmaya başladı. "Herkes yerlerine geçsin ve kimse birbirinin boğazına asılmadan bir an önce konuşmaya başlayalım . Uzlaşma görüşmesini kabul ettiği için Kim Namjoon'a erdeminden dolayı teşekkür ederim."
Hang Seo sözlerini bitirdikten sonra Namjoon'a masanın baş köşesini sundu. Namjoon gururlu bir şekilde yerine geçti. Salonda ki en genç alpha o olmasına rağmen en güçlü ve en hürmet gören kendisiydi.

Min ailesine olan nefreti onları küçük düşürdükçe daha da körükleniyordu. Daha çok rezil olsunlar, daha çok aşağılansınlar istiyordu.

"Namjoon seni oğlum gibi severim. Kendi çabalarınla bitmiş bir imparatorluğun tozlarına can verdin ve şu an Kim ailesi senin sayende şehrin en güçlü ailesi."

Namjoon eğlenen tavrını korusa da aslında canı sıkılmıştı. Kim ailesinden geriye kimse kalmamıştı bir aile denilebilmek için. Sadece o vardı. Başka kimse yoktu.

"Min ailesi ise Seoul'un en köklü en itibarlı ailelerinden biri."

Namjoon alphaların duyabileceği kadar sesli bir şekilde güldü. Artık değillerdi.

Ortamda ki hava daha da ağırlaşsa da Namjoon'a tepki vermeye cesaret edemediler.

Hang Seo Namjoon'a aldırış etmeden devam etti.

"Şehirin sol kanadı her zaman Min ailesinin yönetimindeydi eğer onlar düşerse çıkacak isyanlar şehrin her yanına sıçrar ve kontrol edemeyiz. Namjoon eğer devam edersen uzun zamandır kurulan çeteler arasında ki düzen tuzla buz olur."

Namjoon kollarını kavuşturdu ve arkasına yaslandı.
Dişlerini gösterecek bir şekilde gülümsedi.
"Peki bu benim neden umrumda olsun?"

Hang Seo önce Namjoon'a baktı, daha sonra alpha Min'e, her an bir kavganın çıkacağı belliydi. Bir beta bile onların öfkesini hissedebilecekken alpha Hang Seo bu gerginlikten boğulabilecek gibi hissediyordu.

"Evet seni durduracak hiç bir şey yok bu yüzden uzlaşma için size bir önerim var."

Alpha min gözlerini Namjoon'dan ilk defa çekip Hang Seo denilen adama baktı.
Gelecek teklifi o da bilmiyordu.

"Namjoon her şeye sahipsin. Şehrin belki de ülkenin en güçlü adamı sensin. Bu yüzden sana sende olmayan bir şey sunmak zorundalar."

Alpha Min Namjoon içeri girdiğinden beri ilk kez söze girdi: "Nedir o?"

Namjoon soru sormasa da o da merakla bekliyordu. Bu bitmek üzerine olan ailede onda olmayan ne olabilirdi ki?

"Bir aile."

"Ne?"

Namjoon şaşkınlığını gizleyemediğini fark ettiğinde surat ifadesini daha da sertleştirdi.
"Ne demek bu?"

Hang Seo iki elini de masanın üzerine koydu. Ortamda bir bomba gibi patlayan teklif dudaklarından çıktığında bu alphaların bir birini öldürmemesi için dua etti.
"Min ailesinin gözünden sakındığı omega üyesi Min Yoongi Namjoon'a eş olarak verilecek. Karşılığında Namjoon Min ailesinin üzerinden çekilecek ve onları daha fazla batırmamak için şehirin sol kolunu tamamen onlara bırakacak."

Don't shoot me +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin