Don't shoot me +18

Sonsuza kadar (Final)

Namjoon Kim Taehyun denilen vampirin peşine en iyi adamlarını göndermişti. Ne olursa olsun Yoongi'nin kardeşini bulup bu meseleyi halledecekti.

Jin ve Jimin her şeyi konuşmak, ve güçlü bir plan kurmak için onların evlerine gelmiş, Yoongi'nin resim odası/gizli şeyleri sakladığı odaya geçmişlerdi.

"Neden bize en başında gelmediniz? İlk başlarda korktuğunu anlıyorum Yoongi. Ama Namjoon'un sana olan zaafını kullanarak onu parmağında oynatman hiç doğru bir şey değil."

Yoongi gözlerini kaçırıp yüzünü eğerken, Namjoon şu anda onun savunulacak bir yanı olmadığını biliyordu.

Jimin'in kinaye dolu sözleri odayı doldurdu.

"Mafya babalarına bak bize ahlak dersi veriyorlar. Öğle sonu aktivitesi olarak adam öldüren kimseden neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenecek değiliz."

Yoongi Jimin'e susması için gözleriyle yalvarsa da boyu küçük, dili papuç gibi olan omeganın geri çekileceği yoktu.

Namjoon me diyeceğini bilmeden sadece durdu. Jimin onun küçük kardeşi gibiydi ve kalbini kırmak istemiyordu.

Anlaşılan Jin'in öyle bir çekincesi yoktu.

"Yalancı, dolandırıcı, hain olmak mafya olmaktan daha aşağılık bir davranış, bana inanmıyorsan babana sorabilirsin. Gittiği her yerde dürüstlük dersi veren baban oğlunun nasıl bir düzenbaz olduğunu öğrense aynı şekilde böbürlenerek konuşabilir mi? Sanmıyorum."

Jimin'in gözlerinde öfke alevleri yükselerdin bir avuç boyuna bakmadan yerinden fırladı ve Namjoon'dan kalıp olarak pek farklı olamayan betayı kısa olan saçlarından yakaladı. Yoongi arkadaşını yakalayarak geri çekmeye çalışsa da işleri Jin için daha kötü hale getirmişti. Çünkü Yoongi Jimin'i geri çektikçe tırnaklarını kafasına sapladığı Jin de onunla birlikte sürükleniyordu.
Namjoon Jin'in kontrolünü kaybederek Jimin'i oracıkta boğazlamasından korkarak olaya müdahale etti.

"Yeter!" diye gürlediğinde çocuk gibi kavga eden ikili birbirinden ayrıldı.

Jimin'in sessizce "bunun da sesi ancak bize çıkıyor." demesi Yoongi'nin kıkırdamasına sebep oldu. Hızla ellerini dudaklarına götüren omega kendisini susturmaya çalışırken Namjoon'un ona aşk dolu gözlerle bakması hem Jin'in hem de Jimin'in yüzlerini buruşturmalarına sebep oldu.

"Şu planı yapıp gidelim artık. Size katlanamıyorum."

Arkadaşına ters ters bakan Namjoon ağzını açmadan Jimin kaldığı yerden laf sokmaya devam etti.

"Biz sana bayılıyoruz. Ne olur gitme suratsız zürafa."

Jim burnundan nefes alarak öfkeden kızaran yüzü ile karşılık vermeye başladı.

"Bir metre boyu olan kimseyi adam yerine koyup dinlemeyi reddetiyorum."

Jimin tekrar saldırmadan Namjoon konuyu değiştirmek için bir çırpıda araya girdi.
"Yoongi'nin kardeşi bir vampirin elinde aylardır işkenceye uğruyor. Sizin çocuk gibi dalaşmanızdan daha önemli bir konuya odaklanın artık."

Bu sözleri istediği etkiyi yaratmış olacak herkes ciddi bir ruh haline bürünmüştü.

"Vampirin inine inmek zorundayız." dedi Seokjin.

Yoongi gözlerini Namjoon'a çevirerek "Ama bu intihar olur!" diyerek karşı çıkmaya çalıştı. Jimin de ona katılıyordu. "Bir vampirin en güçlü olduğu yer kendi ini. Ona orda saldırmak büyük aptallık olur."

Jin kendi fikrini savunmaya devam etti.

"Başka çaremiz yok. Vampirin tekrar kendisini göstermesini bekleyemeyiz. Onlar ölümsüz canlılar zaman kavramları bizimkinden çok farklı."